"Sana benziyor"

43 5 0
                                    

Sabah uyanır uyanmaz o evi terk etmiştim. Anlamadığım bir şekilde kalbim acıyordu.

Hızlıca eve gidip okul için hazırlandım. Evdeki sigara ve alkol kokusu dağılsın diye camları açıp pis havayı dışarı çıkardım.

Andy'nin odasına dalıp "Uyan ve ortalığı topla!" Yatakta gerinip yanındaki cesedi yere itti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Andy'nin odasına dalıp "Uyan ve ortalığı topla!" Yatakta gerinip yanındaki cesedi yere itti.

"Sana da günaydın" saniyelik gülüş atıp "Cesetleri yok et" asker selamı verip "Emredersiniz efendim" dedi.

Gülümsedim "Ben çıkıyorum" dedim ve kapıya koştum. Kapıyı açar açmaz karşıma WooBin çıktı.

"Günaydın güzelim." diyip yanağımdan bir kıstık aldı. "Günaydın" çıkmaya hamle yaptığım sırada kolumdan tuttu "Neden ağlıyorsun?" Kaşları çatıktı. "Ne ağlaması?" işaret parmağıyla yanağımı sildi "Bu ne?"

Elindeki göz yaşını yaladı "Yoksa dün evden kovduk diye kırıldın mı? Sana da birilerini ayarlarız istersen" omzuna sert bir şekilde vurdum "Saçma sapan konuşma. Evi temizleyin geldiğimde bir damla kan görmeyeceğim"

"Ya! Evi bu hale getiren Andy. Ben niye temizliyorum?" Kıkırdadım "Çünkü canım istiyor"  dışarı adımlayıp "Geç kalıyorum. Akşam görüşürüz" dedim.  Bahçeden çıkıp yürümeye başladığımda WooBin'in seslenmesiyle o tarafa döndüm "Ne var ne?" Dudak büzüp "Seni özledim çabuk gel" gülümsedim "Siktir git WooBin" o da gülümserken elindeki nesneyi bana fırlattı. Havada yakalayıp "Iskaladın!" dedim ve yürümeye başladım.

~~●~~

İkinci dersin sonlarına doğru fırtına çıkmıştı ve göğsümde anlamadığım bir ağrı vardı. Ares ile geçirdiğim uzun gece beni anlamadığım bir şekilde etkilemişti. Derinlerde çok derinlerde azap çeken bir Athena vardı. 

"Athena? İyi misin?" Öğretmenin sorduğu soruyla kafamı kaldırdım "Evet iyiyim" sesim boğuk çıkmıştı.

Fırtınanın yanı sıra Ormana düşen yıldırımlar yangın çıkartmıştı.  "Lanet olsun..." kalbim acıyordu "Bu sikimde ne?" Güçlerim benden bağımsız hareket ederken WooBin'in sesini duydum. "Athena!" Vücuduma sarılan elleri beni havalandırırken "Yardım et" diyebilmiştim.

"Athena!" Kafamı kaldırdığımda ağlamam yavaşladı. "Eddith? Yaşıyorsun?" Jason yanıma gelip "Bizi tanıyor musun?" demişti.  Kafamla onayladım "Ares..... Ben onu çok üzdüm..."

"Gitmeliyiz" dedi Andy bu sırada deprem başlamıştı. Ayakta dururken zorlanıyordu. Okul tahliye edilmek üzereyken çıkan kıyamette sakince aşağı indik.

Öğrenciler birbirini ittiği için düşenler ve yaralananlar olmuştu. Kanın kokusu bu fırtına da inanılmaz bir şekilde çekici geliyordu.

~~●~~

"Sakinleş artık! Birazdan burada olur"

Kafamı olumsuz anlamda salladım "Elimde değil." İki büklüm yattığım yatakta hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

"Athena" duyduğum sesle kalbim hafifledi "Ares" Sırtımı sıvazlayan tanıdık eller beni kendine çevirdi "Buradayım. Yanındayım" yüzüne doya doya baktığım adam bana gülümsedi "Bana hala aynı bakıyorsun" doğrulup boynuna sarıldım Kokusunu içime çekip beynime kazıyordum.

"Özür dilerim. Affet beni" saçlarımı okşadı "Seni affedeli çok uzun zaman oldu" kondurduğu öpücükle gülümsedim.

"Savaşmalıydım" Beni kendinden hafifçe uzaklaştırdı. "Savaştın..." kafamı hayır anlamında salladım "Savaşmadım sadece gittim... biz kazanabilirdik..." 

"Şimdi kafayı yiyeceğim. Sizler önceden tanışıyorsunuz..... ve aranızda bir şeyler var"  Andy sinirle "Sikerler" diyip anında ellerini şaşaklarıma yerleştirmiş "Bu acıtacak" diyip gözlerini kapatmasıyla başıma aniden bir acı saplanmıştı.

~~●~~

Andy zihnimdeki duvarı resmen yerle bir etmişti. Gözlerimin önünde resmen koskoca bir hayat vardı unutulmuş ve aciz bir hayat. Gözlerimi açtığımda karşımda artık bildiğim eski ölümlü beni kurtaran Ares vardı.  Eddith gözleri dolu bir şekilde bana bakıyordu. İlk yaptığım şey kalkıp ona sıkıca sarılmak olmuştu. Onca yıl boyunca bana arkadaşlık kardeşlik yapan Eddith... "Merhaba Kardeşim" dedi beni kucaklarken "Merhaba" dedim. 

WooBin gözlerini bir saniye olsun ayırmadan bizi izliyor ve veri topluyordu. Andy "Ares ve Athena'nın yürüyüşe çıkması gerek bende sana ayrıntılı bilgi vereceğim" dedi. WooBin kaşları çatık bir şekilde istemeye istemeye onayladı. 

Uzun ve sessiz bir yürüyüş sonrası durduğumda Ares'e döndüm yüzü bembeyazdı. "İyi misin?" Kafasıyla onayladı "Sana ne oldu böyle? Benim kırılgan Athena'm..." elimle onu susturdum "Sakın onun hakkında konuşma. O Athena öldü" Elini saçlarımın arasına soktup yavaşça okşadı "Sana ne yaptılar.?" 

"Ne mi yaptılar? Vicdanımı söndürdüler yerine intikam ateşi koydular. Bana öldürmeyi öğrettiler."

Beni göğsüne yaslarken "Ben sana normal olmayı öğretirim." Ondan uzaklaştım "İstemiyorum. Bu Athenayı seviyorum."

"Gözlerimin içine bak Athena! Seni ne kadar sevdiği mi görmüyor musun?" Gök gürlemeye ve şimşekler çakmaya başlamıştı tekrar.

"Görmüyorum. Orada sadece boşluk var" ani hareketle beni kendine çekip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Tekrar ağlamaya başladım yağmur başladığında itirafta bulundum

"Gidin buradan. Sizi öldürmek için emir aldım. Seni öldürmeme izin verme."

Kendimi uzaklaştırdığımda fırtına tekrar kendini gösterdi.  "Gitme Athena!"
Yanaklarımda ki göz yaşları yağmura karışırken son kez "Lütfen git" dedim ve bana yetişemeyeceği hızda koşup ondan uzaklaştım.

~~●~~

"Sonunda buldum seni." Çöktüğüm yerde ağlarken "Onu terk ettim." dedim.

Beni sıcak kollarına saran Andy "Artık acı çekmene gerek yok. Her şey bitti." yavaşça ayağa kalktığında artık onun kucağındaydım. "Güvendesin" kafamı onun göğsüne yasladım kıpırdayacak halim yoktu. 

Eve girdiğimizde WooBin "Onu nasıl buldun? Kokusu her yerde idi?" Andy beni koltuğa bırakırken "Ormanda sesini duydum" dedi.

WooBin havluyla saçımı kurularken "Lanet olsun daha önce hiç bu kadar soğuk olmamıştı" "Çabuk suya sokalım onu" dedi Andy.

Duşa oturtulduğumda vücudumu yakan suyla haykırdım. Kurtulmaya çalıştıkça daha çok yanıyordum. Vücuduma değen her su tanesi buhar oluyordu.

"Lütfen. Lütfen yapmayın" tenimin her zerresi yanıyordu. "Lanet olsun tut şunu Andy"

"Yanıyorum!" Suyu kontrol edip benden en uzağa savurdum.

"Bu böyle olmaz" dedi Andy ellerini bana yaklaştırırken WooBin onu tutup "Yapma. Bu sefer onu öldürürsün" dedi. 

"Yapmazsam bütün hücreleri ölecek" elini kurtarıp başıma koydu. "Biraz acıyacak ama dayan!" Başıma giren ağrıyla kükredim.

Yavaşça gözlerim kapanırken soğuk bedenimi ele geçirmişti.

MUTANTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin