4 gün sonra aryadan
"Hadi arya bi hazırlanamadın"
"Bekle biraz!"
bugün doğanın düğün günü. Üzerime soyah uzun bi elbise giydim.Elbisemde ön dekolte yok ama arkamdaki dekolte süper.Siyah halka küpelerimi de takıyım tam olcam.Aynada son birkez kendimi süzdüm gerçekten çok güzel olmuştum.Çanatamı alıp merdivenlerden inmeye başladım.Ayakkabımın çıkardığı sesle ayaz bana döndü.Ayazın yutkunduğunu ben bile duymuştum.
"Hazırım"
"Değilsin"
"Noldu ya eksik mi var"
"Fazla var güzelim yani ben seni bu güzellikle nasıl dışarı çıkarıyın?!"
Gidip yanağına öpücük kondurdum;
"Saol yakışıklı kocacım"
"Çıkalımmı"
Aklıma arkamdaki dekolte geldi şimdi ben önden gitsem ayaz görür ve bu elbiseyi parçalara ayırır.
"Iıı sen çık canım ben bi mutfağa gidip geliyorum"
Tamam deyip çıktı.Bende hemen askılıktaki deri ceketi üstüme giydim.Yani bunu giymeyip hayatımı ve daha miktarını söyleyemediğim kadar sıfırı olan elbisemin hayatını tehlikeye atamam.Kapıyı açıp arabada bekleyen kocamın yanına gittim hemen.
Ayaz beni süzüp arabayı çalıştırdı.Ah allahım sen beni ve elbisemi bu hayvandan koru.Düğün yapılacak yere gelince arabadan indim.Ayaz yanıma gelip elini belime koyup sıktı.
"Şu üstündeki elbiseye okadar para ödemişsin ama elbisenin kumaşı eksik"
Ayaza dönüp sadece gülümsedim yeni m deyim kocacım sen bide sırtımı gör mü.Ayaz gözleriyle beni tehdit edip içeri girdik.Aysel teyze ye hayırlı olsun deyip bizim için olan masaya geçtik.Ayazdan kurtulup beni masada bekleyen kuzenime sarıldım.
"Noldu arya"
"Yok bişey ha sana da yaranamıyoz"
Deyip ayrıldım.Ah şimdi o an geldi ve çattı.Derin nefes alıp üzerimdeki deri ceketi çıkarttım.Oh neyseki ayaz arkamda değil.Ayaz ece ç ardayla selmlaşıp yanıma geldi tam elini belime koyacağı sırada çekildim.
"Noldu aray"
"H hiç hiç bişey"
Ayaz anlamış olacak ki burnundan soluyarak;
"Arkanı dön!"
Dudağımı büzüp kafamı hayır anlamında salladım.
"Arkanı dön dedim!!"
Diye gürleyince arkamı döndüm.Allahım sen benim yaptığım günahları affeyle amin.
Ayazın dekoltemi görmesiyle direk
"Siktir! "Diye bi ses çıkardı.Aniden arkama geçip belimi sıktı.
"Yarın gazetelerde ayaz arkın karısını dehşet bir şekilde öldürdü yazmasınımı istiyorsun arya! Bune lan! Bune! "
Ayazın bağırmasıyla yerimden sıçradım.
"A ayaz lütfen bikerecik izin ver ben herzaman böyle açık mı giyniyorum"
"Allah var hiç giyinmiyorsun!"
Diye bağırmasıyla gözümden tutamadığım damlalar düştü.Bu kadar abartmasına gerek yoktu.Ayaz beni kendine çekip sarıldı.Bu adam psikopatmı ya bi öyle bi böyle.
"Seni üzmekten nefret ediyorum.Aç kurtların sana bakmasın dan nefret ediyorum.Senin bukadar güzel olmandan nefret ediyorum.Bencillik yapma arya beni lütfen anla"
Boynumda hissettiğim nefesiyle tüylerim diken diken oldu.
Kulağına eğilip;
"Özür dilerim"
Ayaz benden ayrılıp gözlerimden öptü.Ece nin yanına oturup kalbimi sakinleştirmeye çalıştım.Mert ve arende gelmişti. Mert Ayazgille sohbetini bölüp yanıma geldi.
"Yenge?"
"Efendim mert"
"Ya bugün ayrı bi güzel olmuşsun.Vallaha ben ayazın yerinde olsaydım seni eve kapatırdım"
"Derdin ne mert"
"Biliyosun"
"Kız?"
"Evet"
"Ne için evlenmek istiyorsun mert.Evlenmek için evlenme mert.Sev, aşık ol,onu sahiplen, herkesden herşeyden koru.Sevdiğin için evlen evlenmek için evlenme"
"Haklısın yenge"
"Merak etme aşk seni de bulacak mert.Hem daha çok gençsin ve yakışıklısın"
"Ah biliyorum yengecim"
Diye havalandı.Doğa ve burak bütün ihtişamı ile gelince alkış tufanı koptu.Ilk ortada dans ettiler.Onları hayranlıkla izledim gerçekten çok yakışıyorlar. Burak ve doğa oturunca çiftler dans etmeye kalktı.
"Bana bu dansı lütfedermisiniz güzel bayan"
"Neden olmasın yakışıklı bey"
Ayazla beraber sahneye geçtik.Bianda şarkıyı değiştirdiler ve herkes dağılmaya başladı.Bu şarkı biyerden tanıdık geliyor.Bu! Bu bizim ayazla evlilik şarkımız.
"Ayaz! Bu şarkı bizim evlilik şarkımız değilmi?"
"Evet güzelim bu şarkı o şarkı"
Etrafımızdaki insanları umursamadan kollarımı ayaza doladım oda belime doladı.(Şarkı medyada var.Mustafa ceceli dünyanın bütün sabahları.)
Ayazdan önceki hayatım nekadar basitti ve mutsuz.O benim hayatıma girdiğinden beri mutluyum.Tabi yeri geldi üzüldük,ağladık hatta darmadağan olduk ama ayrılmadık. Kalplerimiz birbirini öyle sahiplenmişki ne olursa olsun bırakmıyorlar birbirlerini.Aşk gülemekten çok ağlamayı, yaşamaktan çok ölmeyi ister.Tam da böyleydi aşk.Ayaz benim güneşimdi,gölzeriyle yaşama tutunduğum adamdı.Ona bişey olsa bu sefer gerçekten ölürüm yaşarken ölürüm ben.Ayaz kulağıma yaklaşıp;
"Kollarında sana aşık öleceğim hatun"
Deyip sarıldı zaten şarkı da bitmişti.Ayaz tam masaya gideceği sırada;
"Hava alalımmı?"
"Gel"
Deyip beni dışarı çıkarttı.Dışardaki bank gibi olan yere oturup kollarımı ayaza doladım.
"Beni hiç bırakma olurmu ayaz çünkü sen gidersen ben dayanamam bu sefer dayanamam"
"Seni benden bitek ölüm ayırır güzelim"
"Tamam işte ayaz eğer bu dünyadan gidecek olursan benide götür"
"Birden noldu sana arya ağlayacaksın."
"Sadece korkuyorum ayaz"
"Merak etme seni ve ilerde olacak çocuklarımızı bırakmak gibi bi niyetim yok"
Ayağa kalkıp ayazı kaldırdım.Oda elimden tutunca içeri gittik.Masaya oturmadan direk doğa ve burağı tebrik etmek için yanlarına gittik.Doğa ya sıkıca sarılıp;
"Tebrik ederim canım arkadaşım.Bir ömür mutlu"
"Teşekkür ederim"
Doğadan ayrılınca aynı şekilde burağa da sarıldım.Ayaz korumanın getirdiği hediye paketlerinden birini doğaya birinide burağa uzattı.
"Tebrik ederim kardeşim bunlara sizin için aldığımız küçük hediyeler.Siz hele bana yeğen yapın ben daha neler alırım"
Bu adam insanları utandırmaya bayılıyor.Doğaya baktığımda domatese dönmüştü.Ah ayaz!.
"Kocam diye demiyorum utandırmada bir numara"
Burak söyeledikelerime kahkaha attı.
Bütün gece oyunlar oynandı,dans edildi ve ayaz,burak,arda ve mert halay çekti.Arenle barıştık ama bizimle bişey ler yaparken çekiniyor.Normal yani bi zahmet utansın.Düğün bitmiş yavaş yavaş herkes dağılıyordu.
"Ah ayaklarım.Ayaz! Nerdesin ya ben burda can çekişiyorum! "
Ece yakınarak;
"Uff arya kızım bi sus sabahtan beri dırdır"
"Ya ece kocam nerde"
Arda araya girip;
"Burak la konuşuyor"
"Ne konuşuyor?"
"Şimdi yenge ayaz bizden daha tecrübeli olduğu için burağa yapmasi gerekenleri anlatıyor"
"Ne konuda tecrübeli ki?"
"Uff yenge hâlâ anlamadın mı?Akşam diyorum hani afedersin gerdek varya onun hakkında napmasi gerekenleri anlatıyor"
"Pislik!Terbiyesiz"
Mert,aren ve tabikide arda halime gülüyolardı.Allah seni kahretsin ayaz!
Gülen mert ve diğerlerine ayakkabımı çıkararak;
"Şimdi bu ayakkabıyla sizi dövmek vardı ama işte kıyamıyorum"
"Ah nasıl iyi niyet li birisin arya ama ece senin tam tersin pis!"
Diye mert lafa atladı.
"Mert ben size niye kıyamayım.Ben ayakkabıma kıyamıyorum"
"Cani!"
Martin lafina karşılık dil çıkardım.Görüş alanıma ayaz girince hemen ayakkabilarimi giyip çantayı aldım ama hâlâ sandalyeden kalkamadım.
"Ayaz yetiş ya ölüyom"
"Noldu"
"Ya ayaklarım çok acıyor ölcem"
Ayaz beni istediğim gibi kucağına alınca üstüme bi rahatlama geldi.
"Mert ve arda sizinle sonra görüşcez"
Deyip boynumu ayaza gömdüm.Arabaya gidene kadar ayaklarımın acısından inledim.Ayaz beni arka tarafa yatırıp öne geçti.
"O ayakkabıları bidaha giyniyorum!"
"Ya ayaz!"
"Kapa çeneni arya.Canını acıttığı halde o lanet ayakkabıyı bana savunma!"
"Tamam!"
Deyip arka koltukta yayılarak yattım.Ah ah ayaklarım.O kadar para verdim ben sana ayakkabı seni ayazdan korudum bunu bana yapmamalıydın.Şimdi ayaz seni eve gidince parçaları ayıracak.İçim yanar içim kanar isyaaaan.Arabanın durmasıyla eve geldiğimiz anladım.Ayaz gelip beni kucağına aldı tam kapıdan içeri girecekken korumalardan birine;
"Bana bütün kırıcı aletleri ketir metin!"
"Ayaz yapma lütfen"
"Sus arya!"
Ya gitti ayakkabım gitti.Oturma odasına girince beni kanepe bıraktı.
"Çıkart o ayakkabıyı ve elbiseyi"
"Ne! Elbisemide yok edeceksin.Hayır ayaz"
"Çıkart dedim arya!"
"Bi şartla"
"Ney?"
"Bana odadan kıyafet getir"
Ayaz oflayarak odaya gitti.Üzerimdeki elbiseyi çıkartıp ortadaki pufun kapağını kaldırıp içine attım.Aynı şekilde ayakkabımıda koydum.Ayaz elinde pijamalarla içeri girince bana verdi.Üstüme giyip L kanepeme yattım.
"Arya!Nerde o lanet eşyalar"
"Bilmiyorum"
"Nerde dedim"
"Ara bul"
Ayaz sinirle kafa sallayıp oturma odamı talan etmeye başladı.Tam 5 dakka sonra odamı maffeti.
Bu adam eşyalarını aramıyoki inadıma salonumu dağıtıyor.
"Ya ayaz naptın"
Kitaplığın yanına geçip;
"Sevgili karıcım elbisenin ve ayakkabının yerini söylemessen bu en sevdiğin kitaplık yerle buluşur."
"Ne! Tamam söyliycem yapma.Puf pufun içinde"
Ayaz zafer sırıtışıyla pufun kapağını kaldırdı.Kapının tıklanmasıyla ayaz gir dedi.Metin elindeki aletleri ayaza uzattı;
"Abi buyur istediklerin"
"Saol metin"
Ayaz eline çekici alıp ayakkabıma vurmaya başladı.
"Ayaaaz yaaaa! "
"Ahahah"
Ayakkabımı parçalara ayrıp elbiseme geçti;
"Yapma etme kurban oluyum"
"Asıl bu elbiseyi parçalamam lazım"
Elindeki büyük makasla elbisemi kesti.100 parçaya ayırdı canım elbisemi.Kanepenin üstünde tepinmeye başladım.Gitti ya gitti.
Ayaz ayağa kalkıp beni omzuna attı üstüne bide popoma şaplak attı.
Bende uzanıp onunkine şaplak attım.
"Ahahah karıcım bugün çok asisin"
"Pislik!"
Ayaz yatak odasına girip beni yatağa yatırdı kendisi de yanıma uzanıp beni kendine çekti.
"Üzülme küçük fare ben sana yeni cicikler alırım"
"Dalga geçme"
Ayaz yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu.
"Affettim seni kaslı kedi"
"Seni seviyorum farecik"
"Seni seviyorum kaslı kedi!"
Deyip gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT AŞK
Teen Fiction"İnsan kaybettikçe küçük mutluluklar ile mutlu oluyor.En önemlisi kaybettiklerini bir gün unutmak zorunda kalıyor.Çünkü zayıf insanları gördükçe kaybettiklerinin kıymetini biliyor.Bu boktan hayat bunlarla dolu,arya.Ne her kız prenses ne da her erkek...