Ayaklarım bu babetlere rağmen şişmişti.Tabi sabahtan beri oynarsam olacağı bu.Erkekler hâlâ oynarken biz kızlarla masada oturuyorduk.Ece de yanımızdaydı.
"Ece bugünlerinidemi görecektim"
Diye dalga geçtim.Ece şu son saatlerde sitrese girmişti.
"Ya arya birazdan öleceğim heycandan.Allahım birşey olsun da şu gece olayı yaşanmasa"
Eceye kahkahlar atıyorduk.Yazık ya.Kız sitresten ecel terleri döküyor resmen.
Doğa;
"Sakin ol ece birşey olmuyo"
Ece;
"Uf doğa benle dalga geçme"
Bu kız bir alem ya.Irmak ve Rüya koyu bir sohbete dalmış konuşuyorlardı.
"E ırmak siz ne zaman evleneceksiniz"
Irmak;
"Aren beyin aklına ne zaman gelirsem!"
Irmak sorum üzerine baya sinirlenmişti.Kafamı doğanın omzuna koyup kucağında uyuyan elifin saçlarını okşamaya başladım.Doğa elifin üzerinde çok titremişti.Onu en iyi şekilde yetiştirmek için elinden geleni yaptım.Peki ya ben ne yapacaktım.Korkuyordum aslında.Hemde çok.
"Doğa?"
"Efendim kuzum"
"Biliyormusun ben çok korkuyorum.Bebeklerime iyi bir anne olamamaktan çok korkuyorum"
"Sen çok iyi bir annesin arya.Ve çok da güzel annelik yapacaksın.Sahi bebeklere isim bulabildiniz mi?"
Heyecanla doğruldum.Ayazın bulduğu isimler çok güzel di bunu dile getirmek beni mutlu ediyor.
"Evet bulduk.Nefes ve Ömür"
Deyince bütün kızlar şaşkınca bana döndü.Hepsinin ağzından çok güzel nidaları çıkıyordu.Herkes yavaş yavaş dağılırken doğa eceyi sakinleştirip biraz bilgi veriyordu.Ayaz yanıma gelip beni kaldırdı.
"Yoruldun bizde gidelim"
Kafamı sallayıp deri ceketimi giydim.Ayaz olmasa şuraya oturup uyuyacağım resmen.Salonda kimse kalmayınca hepimiz dışarı çıktık.Teyzem ve ece birbirine dolu gözlerle bakıp sarıldılar.Ve göz yaşları döktüler.Içime oturan yumruya engel olamadım.Annemin yüzünden benim böyle bir anım olmadı.Boş mezarda ağlamak tan başka.
Ece annesinden ayrılıp ardanın annesi ve babasının elini öptü.
Herşey tam olunca ikisi arabaya binip gittiler.Bizde vedalaşıp arabaya bindik ve ilerlemeye başladım.
"Iyimisin arya"
Kafamı sallayıp gözlerimi kapattım.Belim çok ağrıyordu ve aşırı şekilde uykum vardı.Araba durunca anında gözlerimi açtım.Ayazın beni kucağına almasını istemiyordum.Çünkü kabul etmek gerekirse bu karınla adam hastanelik olur.Eve girip ayazın yardımıyla merdivenleri çıktım.Hızlı bir şekilde pijamalarımı giyip yatağa yattım.Çok susamıştım ama şimdi kim gidip alacak.En iyisi ayaza demek.
Ayaz banyodan çıkınca;
"Ayaz bana su getirirmisin"
Ayaz oflayıp kafasını salladı.Bende yatakta doğrulup ayazı beklemeye başladım.Bugün bir karar almıştım yarın umutun mezarlığına gideceğim.Onu çok özledim.Karnima giren sancıyla irkildim.Aah bune be.Su!Suyum gelmiş!Ama daha çok erken.Evet sakin olmam lazım.Doktor ne demişti arya derin derin nefes al.Derin derin nefes alırken içeri ayaz girdi.Elindeki bardağı uzatıp;
"Al arya"
"Ayaaaaaz suyum geldi!!"
Ayaz gülüp;
"Evet bitanem suyun geldi al iç hadi uykum var"
Allahım ben doğruyorum bu adam bana uykum var diyor.Karnima giren sancıyla büyük bir çığlık attım.
"Aaaah ayaaaaz suyum geldi suyum"
"Arya bu kadar sevineceğini bilmiyordum al işte getirdim suyunu iç"
Sinirle elindeki bardağı alıp karşı duvara fırlattim. Ayaz şaşkınca bana bakarken bağırmaya başladım;
"Allah senin belanı versin ayaaaaz!Doğruyorum be adam doğruyorum!"Ayaz kaskatı kesilmişti.Allahım bebeklerimi koru.Çığlıklarım evde yankılanırken odanın kapısı birden açıldı.Ve içeri eli silahlı metin geldi.Allahım çok teşekkür ederim.
"Arya hanım ne oldu"
Derin derin nefesler alıp;
"Metin doğruyorum ve bu gerizekalııı kocam hâlâ mal mal bakıyor"
Metin ayazın yanına gelip onu sarstı.Ayaz kendine gelince hemen beni kucağına aldı.
"Sakin ol arya bak hadi derin derin nefes al"
Deyip beni aşağı indirmeye başladı.Arkamızdan gelen metin hızla önümüze geçip dışarı çıktı.Ben çığlık attıkça Ayaz da benimle birlikte bağırıyordu.
"Ayaaaaaaaz!huh huh! Geliyorlar! Aaaaah"
Dışarı çıkınca metinin hazırda beklettiği arabanın arka tarafına Ayaz la beraber geçtik.
Ayaz;
"Bas gaza metin bas"
Sonunda aklı başına gelebilmişti.Ayaz ne ara yanına aldığını bilmedigim telefonunu çıkarıp birini aradı;
"Areeeen lan arya doğruyor!Çabuk çabuk hastaneye gelin herkese haber verin"
Deyip telefonu kapattı.Ayaz benimle birlikte bağırıp derin derin nefesler alıyordu.
"Ayaaaaaz!Ben doğruyorum ben!Sen değil!"
Ayaz sakinleşip beni sakinleştirmeye başladı ama bu imkansızdı.Cennet annelerin ayakları altında demek buymuş.Kesinlikle annelerin ayakları altında.
"Huh huh ayaaaaaz onlara birşey olmayacak demi"
"H hayır güzelim.Onlar çok az bir zaman sonra kucağımızda olacaklar."
Kafamı sallayıp derin derin nefes nefes almalarıma devam ettim.
Araba durunca geldiğimizi anladım.
Ayaz beni kucağına alıp bas bas bağırdı.
"Karım doğruyor yardım edin"
Sırtım yumuşak biyerle buluşunca sedyede olduğumu anladım.Ayazın elini canım acısını çıkarırcasına sıkıyordum.
"Beyfendi siz gelecekmisiniz doğuma"
Ayaz cevap vermeden atladım.
"Evet evet gelecek"
Ayaz ın gözlerindeki korkuyu farketsemde bunu yapmak zorundaydım çünkü ben ondan daha çok korkuyorum.
*************************
"Aaaaaah!Yok ben yapamıycam ela hanım!"
Evet evet şuan saçmalıyorum.Yok dayanamıycam.
Doktor;
"Aryacım hadi biraz daha ıkın"
Allahım sabahtan beri ıkınıyorum zaten.Ayaza baktığımda ecel terleri döküyordu adamcağız.Elimi demire koyup iyice sıktım.Ve avazım çıktığı kadar bağırdım.
"Aaaaaaaaaaaaah!"
Bianda hissettiğim rahatlama ve duyduğum ince sesle kafamı kaldırdım.Oğlum doğmuştu.
Ela hanım oğlumun poposuna şaplak atınca daha çok ağladı ve hemşire ye verdi.Ben oğlumla bakarken tekrar giren sancıyla tekrar bağırdım.Tekrar,tekrar.Mecalim kesilirken doktor konuşmaya başladı;
"Arya cım lütfen biraz daha dayan!Kızın biraz inatçı"
Deyince gülümsedim.Benim gibi inatçıydı kızım.Kendime güç verip son kez ıkındım.Olmuştu kızım da doğmuştu..Ela hanım kızımın poposuna da vurunca oda ağladı.Hemşirelerden biri mavi çarşafı bana diğeri ise pembe çarşafı ayaza verdi.Bu bu çok küçük.Mutluluktan akan göz yaşlarıma engel olamamıştım.Şimdi tam olmuştum.Önceden bir parçam eksikti ama şimdi tam dım.Ayaza baktığımda kızımıza şefkat ve şaşırmış bir şekilde bakıyordu.
"A arya bu bu çok küçük"
"Büyüyecekler ayaz.Onları biz büyüteceğiz"
Deyip gülümsedim.Gücüm yavaş yavaş tükenirken oğlumun kulağına yaklaşıp;
"Ömür'üm"
Dedim gözlerim kapanırken son duyduğum ve hissettigim şey oğlumun kucağımdan alınması ve ayazın kızıma 'nefes'im' dediğiydi.
****************************
Gözlerimi yavaş ça aralarken kulağıma gelen mutluluk sesleriye gülümsedim.Miniklerim doğmuştu.Nefesim ve Ömürüm doğdu.Kafamı çevirdiğimde ayaz la göz göze geldim.Ayaz yanıma gelip elimi tuttu.
"Iyimisin güzelim"
"Ayaz onlar iyimi?"
Bunu korkuyla sormuştum.Çünkü bunu önceden sorduğum zaman aldığım cevap la ölmüştüm.Oğlum iyi bebeğim iyi mi dediğim zaman onlar bana sadece öldü demişti ve beni öldürmüşlerdi.Şimdi aynı soruyu korkuya soruyorum.Ayaz gülümseyip;
"Arya okadar tatlılarki görmen lazım.Biri ağlayınca diğeri de ağlıyor.Biz bunlardan çok çekeceğiz"
Deyince gülüp gözümden bir kaç yaşın düşmesine izin verdim.Miniklerim iyiydi.Içeri giren doktorla göz yaşlarımı sildim.
"Oo aryacım uyanmışsın.Evet sende bebeklerinde iyi.Hatta seninkiler okadar iyiki diğer bebekleri uyutmuyorlar.Ikiz oldukları için erken doğum oldu.Ama bebekler maşşallah çok iyi.Kız bebeğimizi yarın sabaha kadar küvezde tutacağız sadece.Yarın miniklerinle beraber çıkabilirsin"
Deyince gülümsedim.Ama aklıma takılan soruya engel olamadım.Kızım neden küvezde kalacak ki.
"Şey ela hanım kızım neden küvezde kalacak?"
Ela hanım gülümseyip;
"Ikizlerde biri daha zayıf oluyor yada ne biliyim küçük.Sizinde kızınız kardeşine göre küçük onun için sadece bir gün duracak"
Doktora gülümseyince çıktı.Içim rahatlamıştı.Herkes burdaydı ama ece,doğa,burak yoktu.Mert bana dönüp;
"Yenge geçmiş olsun.Yanlız senin veletler çok yetenekli kendinlerinden büyük sesler çıkarıyorlar.Kesin birisi operaci olacak."
Diyerek yine dalgasını geçmişti.
Aren tebrik edince arda üzgün bir ifadeyle bana bakıp;
"Yenge geçmiş olsun ama doğuracak zamanmıydı be.Tam güzel anında böldün"
Deyince büyük bir kahkaha attım.
"Arda vallaha benim suçum yok ece düğünde dedi ki allahım nolur birşey olsunda gece şu şey yaşanmasın dedi.Başka birşey dilese olacakmış."
Arda gözlerini olabildiğince açmıştı.Aren elindeki siyah poşetten iki tane fener bahçe forması çıkarıp;
"Yeğenlerime özel forma aldım.Küçük fenerlilerim benim"
Deyip gülerken ayaz sinirler bir poşşetten iki tane küçük galatasaray formasi çıkartıp;
"Sen öyle san abi!Benim miniklerim galatasaraylı olacaklar!Babaları gibi!Hem sen ilerde kendi çocuklarını fenerli yap!"Aren tam konuşacakken ırmak araya girip;
"Aaa ayaz.Sorma ne çocuğu ne çocuğu!Beyfendi evlenebilirse tabi aklına gelirse çocukları belki ozaman olur"
Deyip çıktı gitti.Arkasından iki tane hemşire kucaklarinda miniklerime yanıma geldiler.Birini bir kucağıma diğerine bir kucağıma yatırıp gittiler.Gözlerimden yaşlar akarken onları ayaz sildi.
"A ayaz çok çok güzeller"
Ayaz nefes ve ömür e hayranlıkla bakarken beni bile duymuyordu.Şimdi tamamlanmıştık.Ikisininde gözleri kapalı olduğu için göz renklerini görememiştim.Ömür aynı ayazdı.Saç rengine kadar.Nefes te bana benziyordu.Benim de saçlarım sarıydı hemde güneş sarısı.Ama bir iddia yüzünden kahveye boyatmıştım.Sonra sarıya döndüm.
Ayaz;
"Babasının oğlu be! Arya aynı ben!"
Gülüp;
"Evet ayaz aynı sen..."
Bizimkilere baktığımda herkes en masum sevgiyle ikizlerime bakiyordular.Içeriye giren hemşire gülümseyip;
"Evet annemiz bebeklerini emzirmesi gerek lütfen dışarı alalım birtek ayaz bey kalabilir"
Herkes hemsireyi onaylayip çıktı.Nefesi ayaza verip sağ göğsümü açtım ve kadının dediğini yapıp ömürü emzirmeye başladım.
Hemşire;
"Ben çıkıyım siz aynı şekilde kızınızıda emzirin ben gelip alacağım bebekleri"
kadına gülümseyip oğluma döndüm.Büyük bir açlıkla emiyordu.7 aylık olmasına rağmen gayet büyükler.
Ayaz;
"Oh beyfendidedeki sefaya bak.Daha dünyaya geleli kaç saat oldu hemen kaptı seni"Ayazin haline hem güldüm hemde göz devirdim.Nefes küçük elleriyle çoktan babasıyla oynamaya başlamıştı.Ömür ise açlıkla sütünü emiyordu.4 müzün bu haline gülümsedim...Mutluyduk.Gerçekten mutluyduk.Bizi üzecek hiç kimse kalmamıştı.....Ayazın dediği oldu bizim hikayemiz mutlu sonla bitti..
& Son &
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT AŞK
Teen Fiction"İnsan kaybettikçe küçük mutluluklar ile mutlu oluyor.En önemlisi kaybettiklerini bir gün unutmak zorunda kalıyor.Çünkü zayıf insanları gördükçe kaybettiklerinin kıymetini biliyor.Bu boktan hayat bunlarla dolu,arya.Ne her kız prenses ne da her erkek...