PSİKOPAT AŞK

**53**

"Bitanem biraz yukarı"
Ayaz oflayıp sırtımı ovmaya devam etti.Gün geçtikçe daha çok yoruluyordum ve sırt ağrılarım daha çok artıyordu.Onun için şuan ayaz sırtımı ovmaya çalışıyordu.Ama sadece çalışıyor.
"Arya vallaha yoruldum"
Ayaza göz devirip;
"Uff tamam ayaz tamam"
Ayaz sevinçle kendini yatağın öbür tarafına attı.Bende bu koca karnımla zorda olsa toparlandim.
Ayaz kıkırdayıp;
"Bir gün şu karnınla devrileceksin diye korkuyorum"
Deyip kahkahlar atmaya başladı.
Elime aldığım ilk şeyi ayazın kafasına attım;
"Bu çocuklar bir doğsun ayaz senin bu dediklerini onlara anlatacağım.Babanız sizinle hep dalga geçti deyip onları dolduracağım"
Ayaz ciddileşip;
"Buna izin vermem"
"Sen öyle san"
Ayaz masum köpek bakışları atıp;
"Canım karıcım benim.Bir tanem.Affet beni"
Gözleri mi yukarı dikip sinsi sinsi güldüm.Bu adamın bana yalvarmasına bayılıyorum.
"Tamam affettim ayaz.Hadi kalk daha ecegille kuaföre gideceğiz sizde ardayla arabayı falan süsletirsiniz"
Evet bugün büyük gün.Çünkü bugün canım kuzenim evleniyor.Ayaz gelince hemen düğün hazırlıklarına başladıklar.1 aydır resmen ece nin alışveriş kahrını çekiyordum.Sonunda evleniyor.
Tam kalkacağım sırada ayaz bileğimden tuttu.
"İkizlere isim buldum"
Şaşkınlıkla gözlerimi açtım.1 aydır bulduğum hiç bir ismi beğenmiyordu sonunda buldu kendisi.Heycanla ayaza dönüp;
"Ne!Hadi hemen söyle"
"Hmm önce hediyemi alıyım"
Deyip dudaklarıma yöneldi.Bu adam hiç akıllanmıyor.Dudaklarına kısa ve küçük bir öpücük kondurup ona döndüm;
"Hadi söyle"
"Nefes ve Ömür"
Nefes ve Ömür mü?1 aydır beni bekletiyor bunları mı buldu.Şimdi isimler güzel ama ne anlamla bunları koydu ki.
"Hmm isimler çok güzel ama niye bunlar"
Ayaz eliyle saçlarını düzeltip;
"Şimdi sen benim nefesimsin.Bende senin ömrünüm.Hep bana böyle diyorsun ya.Ve sen bana ömrüm derken ben seni ilk gördüğüm gibi heycanlanıyorum..Ve benim Nefes im diyeceğim bizden bir parça daha katılıyor aramıza onun için kızımızın adı nefes olacak.O bizim,benim nefes im olacak.Ömür e gelirsek.Seninde hayatına benden sonra sadece ama sadece ömrüm diyeceğin bir kişi daha  katılıyor.Benden ve oğlumuzdan başka hiç bir erkeğe ömrüm diyemezsin.Onun için oğlumuzun adı da ömür olacak.O bizim,senin ömrün olacak."
Ayaz ın sözleri üzerine dayanamayıp dudaklarını dudaklarımla buluşturdum.Bu adam gerçekten de benim ömrümdü.Ve ondan sonra ömrüm diyebileceğim tek erkek oğlum olacak.Ben de ayaz için nefestim.Benden sonra tek Nefesim diyeceği kişide kızımız olacak.

Ayazın dudaklarından ayrılıp;
"Sen harikasın"
Deyip yataktan zor bela kalktım.Güzel bir duş güzel olur.Ayaz geldikten tekrar evimize dönmüştük..Banyoya girip kendimi suya bıraktım.Karnım gerçekten gündan güne büyüyordu.Doktora normal mi dediğimde ikiz olduğu için gayet normalmiş.E zaten 7 aylık oldular bir zahmet normal olsun.

Durulanıp bornozumu giydim.Odaya girdiğimde ayaz yoktu.Aynanın karşısına geçip kendime şöyle bir baktım.Vallaha kuaföre gitmeye hiç gerek yok.Saçımı kendim yaparım.
Dolaptan aldığım gri eşeofman altımla bol beyaz bir kazak çıkarıp üstüme geçirdim.Şimdi saçlarım ıslak inmek vardı ama işte g*t korkusu başa bela.

Kurutma makinasını çıkarıp yalandan kuruttum..Evet oldum.Kapıyı açıp yavaş aşağı inmeye başladım.Aşağı indiğimde bizim erkekleri gördüm.Evi inletecek şekilde gülüyorlardı.Zavallı elifimde aralarında masum masum duruyordu
"Size de  günaydın beyler!"
Dememle herkes susup bana döndü,
Mert;
"Günaydın yenge"
Arda;
"Günaydın yenge"
Burak;
"Günaydın yenge"
Aren;
"Günaydın yenge"
Allahım şimdi intihar edeceğim.Benim bu minnak kulaklarım artık yenge lafına dayanamiyor.Duyduğum ince sesle çattığım kaşlarımı düzlettim.
Elif;
"Güyaydın teyjoj"
Burağa doğru gidip elifin elinden tutup babasının kucağından indirdim.Artık belimin ağrısından elifi dahi kucağıma alamıyordum.
Elimden tutan miniğimle koltuğun birine oturup yanaklarını öpmeye başladım.Allahım bu nasıl bir tatlılıktır.
"Senin o günaydın diyen dillerini yerim ben.Ya burak anlamıyorum bu kız sizden nasıl çıktı."
Burak saçlarını havaya doğru kaldırıp:
"Tabi babası ben olunca böyle tatlı oluyor"
Gerizekalı.Burağa göz devirip elifle sohbet etmeye devam ettim.
"Elif annen neden gelmedi birtanem?"
Elif eliyle ağzını kapatıp güldü.
"Şünkü babam annemin eybisesini yırttı oda yendine tekyaydan eybise almaya gitti"
Oha!Anlamiyorum bu erkekleri elbise yirtmaktan zevk falan mı alıyorlar.
"Burak doğanın elbisesini niye yırttın"
Burak kaşlarını olabildiğince çatıp;
"Sen ona elbise mi diyorsun arya.Malzemeden çalmışlar malzemeden!"
"Allahım ya.Aynısını ayaz da sizin düğünde yaptıydı neyseki düğün bitmişti"
Ayaz;
"Aferin kardeşim.benim gibi dalgın olupta düğünden sonra yırtmamışsın"
Elif;
"Baba ben neden annemle şenin düğününe gelmedim"
Allahım ya.Benim kızım da mı böyle olacak yoksa.
Mert kahkaha atıp;
"Elifçim zaten senin olman için evlendi o ananla baban"
Elif;
"Niye ben yoktum"
Mert tam konuşacakken burak ağzına vurup elifi kucağına aldı;
"Prensesim sen niye böyle çok soru soruyorsun ha? Bakalım ayşe teyze bize neler yapmış"
Deyince hepimiz mutfağa geçtik.Keyif dolu bir kahkahanın ardından herkes dağıldı.Yani erkekler topluca gitti.Elifte bana kaldı.Elifin elinden tutup yukarı çıkarttım.Onu yatağa otutturup kenarına yastıklar koydum.Dolabın karşısına geçip beyap askılı gayet sade olan elbise mi giydim.Elbise normalde diz kapağımın altında ama karnımdan  dolayı diz kapağımın birazcık üstünde.
Önceden taktığım maşamı alıp saçıma bozuk bozuk dalgalar yaptım.Kafama takmak için aldığın çiçekli tacımıda kafama taktım.Gerçekten çok güzel olmuştum.Sadece karnım biraz fazla büyük duruyor okadar.Beyaz babetlerimi giyip elife döndüm.
"Nasıl olmuşum bakalım?"
Elif o mavi gözlerini irice açıp;
"Teyjoj şok güzel olmuşsun"
Sevinçle elifin yanına gittim.Yanaklarını suluca öpüp burağın bana verdiği çantadan elifi giydirmeye başladım.Beyaz külotlu çorabı giydirip uzun kollu toz pembe ve oldukça tüllü elbisesini giydirip beyaz babetlerini ayaklarına geçirdim.Gerçekten çok güzel olmuştu.Inşallah benim kızımda elif gibi zeki ve tatlı olur.
Elifin elinden tutup aşağı indirmeye başladım.Aşağı indiğimde erkekler çoktan gelmişti sadece arenle ve arda eksikti.Heralde onlarda kızları alıp direk düğün yerine geçecekler.Arkası dönük ve telefonla konuşan kocam beni görmemişti.Elif elimi bırakıp babasına koştu.
Burak;
"Benim prensesim ne kadar güzel olmuş öyle."
Elif;
"Baba annemi özledim!"
Burak;
"Tamam kızım gideceğiz"
Ayaz sonunda telefonu kapatıp bana döndüğünde gözlerini kocaman açtı.Yanıma gelimi elini belime yerleştirdi.Nefeslerimiz birbirine çarpıyordu.
"Çok ama çok güzel olmuşsun"
Gülümseyip;
"Sende daha bi yakışıklı olmuşsun"
Dedim.Çünkü ayaz ilk defa siyah tan başka bir takım giymişti.Lacivert giymişti ve bu ona çok yakışmıs.Mertin gidelim demesiyle hepimiz dışarı çıktık. Elime aldığım siyah deri ceketi üstüme geçirip hemen arabaya bindim.Hiç kimse konuşmazken ayaz arabayı çalıştırıp son yaz ilerledi.
Mertin bu düşünceli hali canımı sıkmıştı.Çünkü ben onu güler yüzlü görmeyi daha çok seviyorum.Onun üzülmesi benide üzüyor.

Araba durunca geldiğimizi anlayıp indim.Ayazda inince ellini belime koydu ve ilerlemeye başladık.Içeri girince gerçekten de mekanı çok beğendim.Sade ama bir o kadar da göz alıcı.Doğa,rüya ve ırmağın olduğu masaya doğru ilerlerken elif babasının elini bırakıp annesine koştu.
Masaya gelince kızlara bir bir sarılıp doğanın yanına oturdum.
"Geçmiş olsun birtanem"
Doğa kucağındaki kızından kafasını kaldırıp;
"Ah saol ama geçmiyor be arya.Ciğerim yanıyor.Ben o elbiseyi bulana kadar canım çıkmıştı."
"Üzülme.Bak aynısını ayaz sizin düğün bitince bana yaptı.Hem bilmiyormusun burağı seni çok seviyor.Kıskandığından yaptı."
Doğa acı bir gülümseme yerleştirip kafasını salladı.Sonrada eliyle karnımı okşadı;
"Canlarim benim.Teyezenizi çok özlediniz demi?"
Diye ikizleri severken elif annesini kendine çevirdi.Işıklar kapanınca ece nin seçtiği şarkı çalmaya başladı ve ardından gelen ece ve arda.Ikisini öyle mutlu görünce gözlerim dolmuştu.Kuzenim tam bir prenses olmuştu.O kadar acıya rağmen sonunda kavuştular..Yüzü inşallah hep böyle güler..