Medyada>>aryanın kınada giydiği elbise.
3 gün sonra aryadan;
"Nolur yeter doğa mecalim kalmadı artık!"
Sabahtan beri doğa,ece ve ben alışveriş yapıyoruz düğün için.Ama daha vindallı bile alamadık.Ece pes ederek banka oturdu.
"Ay vallaha öldüm doğa nolur bak artık beğen bişey.Arya haklı benimde mecalim kalmadı!"
Doğa gözlerini devirip;
"Tamam kızlar söz bu sefer girdiğiniz yerden vinadallımı da alcam gelinliğimide"
"Almassan seni atar giderim vallaha"
Dedim.
"Ayn kuzenime katılıyorum"
Doğa cevap vermek yerine karşıdaki gelinlikçiye girdi.Bende Ece nin kolundan tutup kaldırdım.
"Dayan ece dayan!"
Eceyle beraber bizde doğanın girdiği mağazaya girdik.Girince gözüme çarpan gelinliğin yanına ilerledim.Bu çok güzel di.Prenses model abartı olmayan taşlara ve uzun bir kuyruğa sahip bir gelinlikti.
"Doğaaa"
"Efendim?"
Doğa yanıma gelince gözlerimle gelinliği işaret ettim.
"A arya bu çok güzel.Bayıldım.Canın arkadaşın çok teşekk ederim"
Deyip sarıldı ve gelinliğin bedenini bulup kendini kabine attı. Doğanın haline gülüp dinlenme koltuğuna yayılmış Ece nin yanına gittim.
"Nolur bana gelinlik buldu de arya noluur"
Biraz oynasam kuzenime bence hiç kötü olmaz;
"Yok ece ya hiç birini beğenmedi arkada bi bayanla gelinlik arıyor ama sanırım beğenmiycek"
Ece gözlerini pörtletmiş bana bakarak;
"Ne! S*çarım Ben bu kızın ağzına ama yaa.Ben gidiyom arya kalk sende gel kendini kurtar"
Ece nin konuşmasından sonra gür bir kahkaha attım.Ece tek kaşını kaldırmış bana bakıyodu.
"Şaka yaptım ecoş sakin ol.Doğa çok güzel bi gelinlik buldu onu deniyor"
"Ya böyle şaka mı olur öl...."
Ece doğayı görmesiyle cümlesini tamamlayamadı çünkü gerçekten prenses gibi olmuş.Ece şoku üstünden atıp;
"D doğa ayy çok güzel olmuşsun.Ay ne ara büyüdünde evleniyorsun.Kız ben senin bebekliğini bilirim"
Diye espiri yapmaya çalıştı ece.Doğa ondan benim gibi 3 yaş büyük.
"Haha ece.Gerçekten güzel olmuşmuyum kızlar"
Deyip aynada kendini süzdü. Doğanın yanına gidip elini tuttum.
Aynadaki yansımamızı gösterip;
"Sence doğa.Bi bak şu aynaya benim yanımdaki meleğe bak bi"
Doğa bana sarılınca ağlamamak için kendimi zor tuttum.
Ve saolsun ecede bana yardımcı olmak için araya girdi.
"Aaa kızlar daha sonra ağlarsınız hadi bak birsürü şey alcaz daha"
1 saat sonra aryadan;
Müzik le beraber hem dans ediyor hemde yemek yapıyordum.Gerçekten çok yorucu bir gündü.Kamp günün mertin söyledikleri doğruydu mutluluk bizide bulmuştu.Kapının çalısmasıyla elimdeki işi bırakıp kapıya koştum.
"Hoş geldin"
Dedim gelen kocama.
"Hoş buldum"
Deyip dudaklarıma küçük bir buse kondurdu.
"Hmm mis gibi yemek kokuları geliyor.Yoksa benim karım bugün döktürdümü?"
"Olabilir"
"Hadi ozaman hemen yiyelim"
Deyip mutfağa gideceği sırada onu durdum.
"Git üzerindeki mikroplardan kurtul gel yoksa aç kalırsın"
Ayaz "offff" diye isyan edip yukarı çıkmaya başladı.Bu adam resmen çocuk.Mutfağa girip madaki eksikleri kontrol ettim.Evet her şey tamam.
Ayaz altına gri nerdeyse belinden düşecek bir eşofman giymiş ve herzamanki gibi üstüne hiç bir giymemiş.Gözlerimi ayaz dan kaçırıp masaya oturdum.Bu adam niye bukadar çok yakışıklı.Allahım kaslara
bak ya.Zaten baklavalarına söz yok.
"Ben izlemen bittiyse karıcım yemeğini ye ama yok ben seni yerim diyosan seve seve"
Deyip güldü.Allah beni kahretsin.Allah beni kahretsin.Dur ya beni niye kahrediyo tövbe tövbe.
"Ne alakası var canım.Kendi kendine uydurma"
"Hıhı"
Deyip beni kucağına aldı.Evde tiz bir çığlık yankılandı oda tabikide benim çığlığım.Gerisi malûm ayazı durduramadım.
2 gün sonra aryadan;
"Bak ayaz sakın fazla içmiyorsun,5 metrene kız yaklaşmayacak ve gecenin sonunda azmayacaksın"
Ayaz derin bir of çekerken yanındaki burak,arda ve mert gülüyordu.Mert herzaman ki gibi lafa girip;
"Yenge ayaz böyle bişey yapmaz ama diyelim oldu nerden bileceksin"
"Sen beni daha tanımamışsın mertcim.Ayaza sor o bilir benim onu nasıl yakalayacağımı yada neler yaptığını öğreneceğini demi kocacım!"
"Bilirim arya bilirim.Merak etme o aklındaki kuruntular olmayacak.Ve şu elbiselerin fişini ver"
Off napcam ben.
"Niçin"
"Yiycem arya allah allah ödemek için"
Elime fişleri alıp korkarak ayaza uzattım.
Ayaz fişi alıp okumaya başladı.
"Iıı bu şuan üstünde ki bu elbisenin buda buda! Burda kaç sıfır var lan.Benim matematiği yetmiyo burak sen bak şuna"
Ayaz sinirle düğün için aldığım elbisemin fişini burağa uzattı.
"Yetmiş binlira!"
Ayaz öfkeyle bana dönüp;
"Arya güzelim bune araba mı aldın benimmi haberim yok."
Dudaklarımı büzüp;
"Ayaz sen bana yetmiş binliracık elbiseyi fazla mı görüyosun"
Ayaz kafasını havaya kaldırıp allahtan sabır diledi.
"Hasbin allah! Tamam arya tamam sana yetmiş binlira sana feda bana da veda olsun!"
Deyip gitti.Off ya bu adam yarın elbiseyi görünce o fişi bana yedirecek .Aysel teyzeye bakmak için adimlarımı mutfağa çevirdim.Ne varki gidip o kadar pahalı ve açık bir elbise alıyosun.Ah salak ben!
"Aysel teyzem sen geç otur yorulma bak zaten bişey kalamadı"
Kına için doğanın evine gelmiştik.Annesi sabahtan beri koşturuyo oysaki burak müstakbel kayınvaldesi yorulmasın diye hizmetçi tutmuştu.
"Ah haklısın yavrum zaten bacaklarım ağrımaya başladı"
Deyip salona geçti.Bende en iyisi doğanın odasına gidiyim.
Kapıyı açıp içeri girdim;
"Hadi doğa misafirler geldi bi sen yoksun"
"Ay ölcem ben aryaya!"
"Sakin ol safinaz sakin kına yakacağız okadar"
"Ayn doğa arya haklı hadi artık inelim"dedi ece.
"Tamam"
"Ben kınayı alıyım sende çerez ve küçük hediyeler olan sepeti al ece.Biz ikimiz önde olalım doğa sende arkamızda"
Ece elindeki sepeti alıp yanımda yürümeye başladı arkamızda da doğa. Bizi gören kızlar türkü söylemeye başladı.Doğa ortadaki sandalyeye oturunca başında dönmeye başladık.Türkü bitince eğilip doğanın eline kınayı sürceğim sırada kapattı.Mal bu kız sanki burağın ailesi var.
Tıslayarak;
"Doğa malmısın aç şu elini burağın annesi yok hatırlatıyım. "
"Ay doğru"
Deyip elini açtı.Sonunda! Parmağımdaki kınayı doğanın avcuna sürdüm.Aysel teyze ben kalkınca gelip doğanın duvağını açıp sarıldı.Ay ben ne ara ağlamaya başladım.Keşke annem hayatta olsaydı.
Ece oyun havasını açıp yanımıza geldi.Herkez yüzünden eksik olmayan gülümsemesiy le oynamaya başladı."Ah ayaklarım nasıl acıyor"
Sabahtan beri doğa ayaklarım deyip duruyo şimdi bogacağım.
"Ya kızlar kalkın bizimikileri bamaya gidelim"
Dedi ece.
"Bencede kalkın"deyip eceye hak verdim.
"Durun üstüme birşeyler giyip geliyorum"
****************
Taksi bar kapısın önünde durunca hepimiz indik.
Içeri gircekken hayvan kurumlar bizi durdurdu.
"Bayanlar giremessiniz"
"Ben ayazın eşiyim şimdi çekilin girelim"
"Peki ya öbürleri"
"Ay! Içeri okadar o*uspu alıyonuz düzgün insanlara gelince giremessiniz.Çekilin şurdan"
Adamlar bağırmam üzerine çekildi.Içeri giri girmez yüksek ses kulağımı doldurdu.Nerde ya bunlar.
Doğa içimden geçen soruyu yöneltti;
"Nerde bunlar ya!"
"Kızlar"
Ece nin bize seslenmesiy le ona döndük.Eliyle işaret eden yere bakınca bizimkileri gördüm.Kızları çekiştirerek kenara götürdüm.
"Burdan bakalım sonra yanlarına gideriz"
"Tamam"
Kafamı duvarın arkasından çıkartıp baktığımda yüreğime su serpildi.Ayaz tam istediğim gibi locada usluca oturuyordu.Mert hariç bütün erkekele normal oturuyodular.Mert ise köşede bitane kızı sömürüyodu. Pislik!.
"Hadi kızlar gidelim"
Deyip önden yürümeye başladım.Bizi gören erekeklerin ağzı 5 metre açıldı.Puhahahas.Ayazın yanına oturup sarıldım.
"A arya sizin burda ne işiniz var"
"Koca karıların yanında sıkıldık.Sorun mu var bitanem"
"Y yok"
Burak doğa ya dönüp;
"Bitanem sizin kınaniz yokmuydu?"
"Yaktık bitti canım"
Arda ve eceye döndüğümde aşk yaşıyolardı.En iyisi bunlar vallaha!
Kızıl saçlı,altında nerdeyse kilodu gözükecek bir etek ve göğüslerini ben burdayım dercesine bağırtan bir bistüyer giymiş bi kadını saçını savurarak ayazın yanına oturdu.
"Oo ayaz bey yüzünü gören cennetlik.Buraya geliyosun ve benim yerime yanındaki kadını seçiyorsun.Aşk olsun şekerim"
Gözaltındaki alevi yok sayarak ayağa kalktım.Kızın saçını elime dolayıp
"Aşk olmasın canım! Sen kimsin de benim kocama yavşıyon ha! O*uspu! Ne ayaz beni seçti ned ben onu seçtim çünkü kalplerimiz bize izin vermeden birbirlerini seçtiler.Bidaha Kocamın yanına yaklaştığını görürsem yemin ederim öldürürüm!!"
Deyip kadını gelişi güzel fırlattım.
Mert alkışlayarak;
"Bravo yenge.Senden korkulur vallaha"
Merti umursamayıp şoktan ağzı iki metre açılmış kocamın yanına oturdum.
"Canım kapat ağzını sinek girmesin"
Ayaz ayağa kalkıp beni bi hamlede kucağına aldı sonra kulağıma eğilip;
"Sinirliyken çok çekici oluyosun güzelim ve ben buna dayanamıyorum"
Ayazın söyledikleriyle utancımdan başımı ayazın omzuna gömüp kalbimi sakinleştirmeye çalıştım.
Müzik sesi git gide azalırken kafamı kaldırıp etrafıma baktım ayaz bi kapının önünde durmuş şifre giriyordu galiba.Kapı açılınca ayaz beni direk yatağa yatırdı.
Ayaz tam beni öpeceği sırada;
"Dur ayaz! Burda olmaz"
"Neden?"
"Çünkü eğer burda birşeyler yaşarsak ben kendimi buraya bi sıralar getirdiğin kadınlar gibi ucuz hissederim olmaz!"
"Buraya senden önce hiç bir kadın girmedi güzelim burası benim odam ve benim odama sadece kadınım girebilir!"
Deyip kaldığı yerden devam etti.Daha önce kadın girmemiş mi? Şuan dünyanın en mutlu insanı benim sanırım....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT AŞK
Teen Fiction"İnsan kaybettikçe küçük mutluluklar ile mutlu oluyor.En önemlisi kaybettiklerini bir gün unutmak zorunda kalıyor.Çünkü zayıf insanları gördükçe kaybettiklerinin kıymetini biliyor.Bu boktan hayat bunlarla dolu,arya.Ne her kız prenses ne da her erkek...