*aryadan*
Gözlerimi zorlayarak açmaya başladım.Gözüme gelen ışıklardan dolayı tekrar kapattım.Yorganı kafama çekip gözlerimi açtım.Ayazı göremeyince seslenmeye başladım.
"Ayaaaz"
Sesim! bune be sesim burnumun tıkanıklığından dolayı baya değişik çıkıyodu.Ayağıma pofuduk terliklerimi giyip aşağı inmeye başladım.Görünürde hiç kimse yoktu.Mutfağa ilerlediğimde çok güzel bir kahvaltı masası ve bir notla karşılaştım.
"Üzgünüm karıcım işe gitmek zorundaydım.Sana kahvaltı hazırladım bence hepsini ye çünkü ömrüm boyunca bidaha kahvaltı hazırlayacağımı sanmıyorum.Akşam bi işim var geç gelcem sen yemeğini ye zaten doğa yanına gelecek.Ben gelene kadar iyleşmiş ol! Seni seviyorum bebeğim."
Öküz! Öküz! Öküz! Aah sinir ediyo bu adam beni ya.İnsan biraz güzel şeyler yazar hayvan.Bu akşam niye geç gelcek????
Kafamda deli sorular bunu anacak ayaz cevaplaaaaar.Diye şarkı mırıldanmaya başladım.
Telefonumu alıp öküz kocamı aradım.
"Efendim canım"
"Ayaz akşam neden geç geleceksin"
"Lan sesine noldu."
"Canım akşam hani hasta olmuştum ya burnum tıkanınca böyle oldu.Hem sen bana cevap ver."
"Ders vercem"
"Ne dersi be"
"Kaşınmış olanları kaşıyarak yeni nesile ders vercem"
Deyince yutkundum.Bu adam nezaman vazgeçecek bu işlerden.
"T tamam görüşürüz.Dikkat et"
"Sende canım.Görüşürüz."
Telefonu kapatıp kahvaltı masasına oturdum.Bence şöyle keyfini çıkarak yeyim çünkü ayaz ilk defa bana özenerek kahvaltı hazırlamış.Psikopat falanda yinede benim kocam.Karnım yeter artık yeme dercesine bağrıyodu bende onun için yemeği bıraktım ilk defa bukadar çok yemiştim.Masayı toplayıp oturma odasına çıktım.Ufff yaa napsam böyle akşama kadar zaman mı geçer.Alışveriş! Bide yanına doğa offf süper olur be.
*ayazdan*
Bugünlerde işler gerçekten çok yoğun.Her gün bi toplantı.Odamda ki yeni çizmeye başladığım projeyi bırakıp burağın odasına girdim.
"Napıyon burak"
"Senin yaptığın projenin iç tasarımını planlıyorum"
Burak iç mimardı benim çizdiğim projelerin iç tasarımıyla ilgileniyor.
"Bu seferki projem çok değşik ve güzel olacak"dedim
"Herzaman öyle kardeşim"
"Biliyorum ama bu farklı olacak"
"Ah benim mütevazı kardeşim"
Burağın dediğine içten bir tebessüm le karşılık verdim.Tam söze başlıycaktım ki içeri mert ve arda daldı.Bakın gerçekten daldılar.
"Hayvanmısınız oğlum.!"
"Ayaaaz kardeşim hazırlanın kampa çıkıyoruz"dedi arda
"Ne kampı lan okadar işin arasında"dedi burak haklı bu sıralar çok fazla iş var.
"Oğlum bak oranın o güzel havası,güzelliği ilham verir yengeleride alıp gidelim"dedi mert
Biraz düşününce mantıklı geldi hem benim için hemde arya için güzel olur.
"Tamam gidelim. Ama yarın"
Mertin şebek yüzü düştü.
"Yaa neden oğlum"dedi hemen
"Ceza kesilecek"
"Kimin"
"Oğlumun katlinin"
Mert verdiğim cevap üzerine sustu.Ne diye bilirdiki.Burağın odasından çıkıp kendimi odama
attım.Sinir,özlem,umutsuzluk bütün vücuduma yayılmıştı.Kitaplığımdaki bütün kitapları yere fırlattım.Dizlerim dayanamayıp benle beraber yere çöktü.Sırtımı boşalan kitaplığa yaslayıp ağlamaya başladım.Ben ne ara bukadar güçsüzleştim.Hayatında sadece annesi öldüğünde göz yaşı döken ben kaç gündür hüngür hüngür ağlıyodum.Unutulmuyo lan öyle kolay kolay unutulmuyo işte insan canından bir parçayı nasıl kolay unutsun ha.Herkes beni mavi sanıyordu.Boğuştuğum siyahları bilmeden.
*aryadan*
Yattığım yataktan kalkıp.Banyoya gittim.Bugün doğayla alışveriş yapacaktık ama içime doğan kötü histen dolayı vazgeçtim.İşte bize yaşatılanlar sadece korkmamızı sağlıyor.Artık her attığım adımda korkuyorum yine başıma başımıza bişey gelecek diye.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dolaptan kendime siyah deri bir tayt ve krem rengi bir kazak giydim.Elime telefonu alıp merti aradım.
"Efendim yenge"
"Alo mert sana bişey sormam lazım"
"Yoksa bana kız mı buldun. Sormana gerek yok yenge ya kız olsun yeter.Kabul ediyorum"
"Of mert hayır yok öyle bişey.Akşam ayaz kimin cezasını kesecek"
"No yengecim söyleyemem"
"Yaaa lütfen"
"Hayır olmaz asla"
"Eğer bana kimin cezasını keseceğini ve deponun yerini söylersen sana kız bulurum"
"Ama bu rüşfet yaa"
"Kubul ediyomusun"
"Of yenge kabul ediyorum.Ayaz akşam babanın hesabını kesecek deponun yerini msj atarım"
"Kız işini olmuş bil mert bay bay"
Deyip telefonu kapattım.Dolabın kapağını açıp ayazın kasasının önünde durdum.Eminimki bunun içinde silah var.Evlilik tarihimizi girdim yanlış,tanışma yanlış,doğum günüm buda yanlış,son bir hakkım kaldı.Aklıma gelen sayıları gözlerimi kapatıp yazdım ve istediğim ses.Açıldı ayaz umutun doğduğu tarihi yapmış şifre olarak.Tahmin ettiğim gibi silah vardı burda.Silahı alıp deri ceketimin cebine elimle beraber soktum.Aşağı hemen inip silah olan elimi cebimde çıkartmadan ayakkabılarımı giydim.Dışarı çıkıp tam gideceğim sırada arkamdaki korumalardan biri adımı seslendi.
"Efendim"
"Arya hanım biyere gidecekseniz biz sizi bırakalım"
"Gerek yok markete gideceğim"
"Biz bırakalım"
"Kendim giderim!"
Deyip arabalardan birine atladım.Mertin mesaj attığı yere sürdüm.
Depo gibi biyerin önünde durup aşağı indim.Burası fazla korkutucu ama bunu yapacağım.Deponun kapısından içeri girecektim ki ayazın hayvan adamları buna izin vermedi.
"Arya hanım buraya giremessiniz"
"Ayazın haberi var"
"Bizim haberimiz yok"
"Olmasımı lazım.Kocamın yanına girmek için sizdenmi izin alcam çekil şurdan"
Adamlar bağırmam üzerine çekildi.Içeri girince ayazın bağırma seslerinin geldiği yere doğru gidince küçük bir şok geçirdim.Ayaz bağırarak babam denen piçi dövüyodu.Silahımı babama doğru doğrultup titrek sesimle ayaza seslendim.
"A ayaz"
Ayaz bianda durup bana doğru döndü.
"Arya!Senin burda ne işin var.O elinde ki silah ne?"
Göz yaşlarımın arasında konuşmaya başladım.
"Çekil ayaz bu adam yaşamayı hak etmiyor.Çekil"
"Saçmalama arya indir o silahı."
"Ayaz çekil!"
"Arya silahı bırak"
Ayaz çekilmeyince silahı havaya doğru tutup sıktım.Ayazda tam istediğim gibi çekildi.
Babama doğru yürüyüp silahı kalbine doğrulttum.
"Senden nefret ediyorum.Sen benim bebeğimi öldürdün. Senin yüzünden hergün acı çekiyorum.Sen benim umutlarımı,kahkahalarımı,oğlumu, beni,ayazı öldürdün.Eğer intikam yolculuğuna çıkacaksan baba kendin içinde mezar kazacaksın"
Gözlerimi kapatıp karşımdaki hayatımı mahfeden kişinin kalbine sıktım.Silahta benimle beraber yere düştü.Katil olmuştum.Babamı öldürdüm ama içimde ne bir acıma nede üzülme duygusu var.Göz yaşlarımı serbes bırakarak ağlamaya başladım.
"Arya!iymisin arya kendine gel bitanem lütfen"
"A ayaz katil oldum"
"Hayır olmadın arya hadi kalk sakin ol"
"Ben artık saf masum değilim ayaz.Aşık olduğun masum kadın katil oldu ayaz!!"
Diye feryat ettim....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT AŞK
Genç Kurgu"İnsan kaybettikçe küçük mutluluklar ile mutlu oluyor.En önemlisi kaybettiklerini bir gün unutmak zorunda kalıyor.Çünkü zayıf insanları gördükçe kaybettiklerinin kıymetini biliyor.Bu boktan hayat bunlarla dolu,arya.Ne her kız prenses ne da her erkek...