48 | Vicdanınla Yüzleş

7.5K 361 22
                                    

...

Gördüğün bir çiçek değil,belki canı yanmış bir kadın.Dikeniyle sevemiyorsan,bırak dalında kalsın...!

Keyifli Okumalar...

-"Yapma Azra sadece 2 saatliğine"

Yaklaşık iki saattir Melek Berkin gelme şerefine bara gitmekte ısrar ediyordu.Hayır barda ne yapacaklardı.Açsınlar müzik sisteminden şarkıyı oynasınlar istedikleri kadar.Ama yok illa o iğrenç yerde yapacaklar ne yapacaklarsa.

-"Kızım gidin birşey olmaz başlarında sen olursan"

Yapma Ahmet amca sende mi?Sıkıntıyla nefesimi verdim.

-"Pekala tamam ama sadece 2 saat"

Melek neşeyle Berkin boynuna sarıldığında ona sinsice baktım.Ne zamandan beri sevindigi zaman bana sarılmak yerine Berkin boynuna sarılıyordu.Ha tabi bugün resmi olarak başlamış oldu.

Merdivenlerden çıkarken bir yandan da söyleniyordum.Duvarı kaplayan dolabıma göz ucuyla baktım.Melekle beraber aldığımız kıyafetlerin üzerinde hala etiketleri duruyordu.Ne yapayım tarzlarımız yeni yeni uyuşmaya başlıyordu.Askıda asılı olan siyah elbiseyi elime aldım.Alıcı gözüyle baktıktan sonra onaylar mırıltılar eşliğinde yatağıma koydum.

Dolaptan aldığım siyah çanta ve ayakkabıyı elime alıp yatağın yanına geçtim.Ayağıma takılan şeyle beraber düşerken en küçük parmağımı ovdum.Sinirle takıldığım şeye baktım.Hadi ama herşey üst üste gelmezdi ki.Bakışlarımı havaya kaldırıp yalvarırcasına baktım.

Yere oturup takıldığım siyah kutuyu elime aldım.Açamıyordum,daha doğrusu açmaya cesaret edemiyordum.İçimde biriken son bir cesaret kırıntısıyla kutuyu açtım.İliklerime kadar işleyen bir ürperti bedenimi sararken,gözümden düşen bir damla yaşa engel olamadım.

Ellerimi kutunun içindeki fotoğraflara yönlendirirken,bir yandan da burnumu çekiyordum.Tek tek gezindi parmaklarım içinde anıların dolu olduğu fotoğraflara...

Her biri gözümde canlanıyor,haraket ediyordu.Bunu istemiyordum,geçmişe dönmek,olanları tekrar beynimde canlandırmak istemiyordum.Fotoğraflara teker teker baktıktan sonra kutunun tabanında kalmış olan kağıdı açtım.

Özledim...

Dağıtmıştı kocaman kağıtta yazan kelimeyi gözyaşım.Bir nevi o kağıtta hapis olan mürekkebi serbest bırakmıştı.Neden bir kelime binlerce  duyguyu içinde saklar ki? Sadece kendi anlamını taşısa,kendi içinde yaşasa...

Burnumu çekerek ayağa kalktım.Kutuyu ayağımla iteleyip yatağın altına soktum.Neden Azra neden salaklık yapıp yıllarca açmadığın kutuyu açtın.Neden aklından atamadığın o adamı,bir daha beyninin kontrolünü almasına izin verdin.Sinirle yataktaki elbiseyi giyip aynanın karşısına oturdum.Yüzüme abartı kaçmayacak bir şekilde makyajımı yaptıktan sonra ayakkabılarımı giyip odadan çıktım.

Merdivenlerden ayakkabılarımın çıkardığı sesle beraber inerken salondaki gözler çoktan üzerimdeki yerini almıştı.

-"Hanım keşke Baranımızla yaşıt bir oğlumuz olsaydı da şu kızı da ona alsaydık"

Ahmet amcanın söylediği sözlerden kızaran yüzüme nalet edip kapıdan çıktım.Arbama bindikten sonra kafamı arkaya atarak o adamı unutmak adına başladım şarkıyı söylemeye...

-"Birgün bur yaramaz çocuk eve de gelmiş kimse yok"

-"Açmış bakmış dolaba şeker de sanmış ilacı"

KOD ADI BY MAFYA #wattsy 2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin