~ 7 ~

19.1K 819 17
                                    


"Bin defa kırıyor,bir defa gülüyor affediyorsun...!

En son hatırladığım şey Sudenin yüzüme fırlattığı toptu.Ne ara geldim revire haberim yoktu.Ne kadar sert attıysa bayılmıştım.Hayatimda ilk defa bayılmıştım.Onunla birlikte insan ne zaman bayılıyor ve ondan sonrasını hatırlamıyordu.Melek başıma gelirken odada Berkin de bulunması oldukça şaşırtıcıydı.Kaan'ın yanında olması gerekirken burda olması bu durumu gerçekten garip bir hale sokuyordu.

-"Azra o Sudeyi geberteceğim"

-"Pis kaltak kazanmamız ona ağır geldi"

Odaya beden öğretmeni girdiğinde yerimden doğruldum.

-"Nasıl oldun Azra"

-"Uyanabildiğime göre iyiyim hocam"

Hafifçe güldüğünde söylediğim söze kızmaması içimi rahatlatmıştı.

-"İyi olmana sevindim Sude de müdürün odasında ilgili cezayı umarım alacaktır"

-"Ona hiç şüphe yok"

Tabi Kaan devreye girmezse.

-"Bugün izinlisiniz kafandaki sargı yarına kadar kalsın top burnunu sıyırmış yoksa kırılabilirdi"

-"Tamam hocam teşekkürler"

-"Geçmiş olsun"

Berk odadan çıkarken arkasından uzun süre baktım.Neden hiçbirşey demeden hocayla birlikte çıkmıştı.Ki derste olmaları gerekmiyor muydu?

Melek koluma girip beni kaldırdığında tüm yükümü ona verdim.

-"Azra ayakların kırık değil sadece kafan sargılı yükünü verme bırakır giderim bak"

-"Sadece bana olan sevgini ölçmeye çalıştım bu kadar sevmediğini bilmiyordum"

Kolundan çıkıp başımı tutarak yürümeye başladım.Arada bir sarhoş gibi sersemlemeyi de unutmuyordum.Melek koluma girdi.

-"Sana olan sevgimi ölçmeye kalkma ömrünü harcarsın Azra"

-"Hey sen içi Müslüm Gürses olan kız nasıl ağır ergen lafları yapabiliyorsun?"

-"Ne yapalım bizde az gençliğimizde oğlan peşinde koşmadık"

-"Pis serseri seni"

Melekle eve geldiğimizde Prenses bacağıma dolandı.Bu köpekler gerçekten insanın hislerini duygularını anlayabiliyordu.Mutlu olduğum zamanlar kucağıma hoplardı,şimdi ise bana üzgün suratla bakıyordu.Eğilip kafasını ve boynunu sevdim.

Akşam yemeğini dört gözle bekliyordum.Masada oturuken bir yandan da televizyon açık izdivaç programlarına bakıyordum.Ne saçma insanlar vardı.Televizyondan gördüğün bir insana nasıl talip olabilirdin ki.

Burnuma dolan mis gibi tavuk kokusuyla kafamı çevirsin.Melek bu sefer döktürmüştü.Normalde abuk subuk yemekler yapar zar zor yerdim.Galiba bugün bana acıdı.Baharatlı tavuğun bir parçasını alıp yemeye başladım.Yaklaşık yarım saatin ardından tavuğun sadece iskeletleri kalmıştı.

-"Azra bu kafana aldığın darbe sana iyi geldi galiba normalde bu kadar çok yemezdin."

-"Lokmalarımı mı sayıyorsun Melek yoksa"

Hafif kıkırdadığında omzuna vurdum.

-"Yok ondan değil benim yemeklerinden fazla yemezdin o yüzden sordum"

-"Canım yemek yapma stilin biraz değişik olduğu için fazla yiyemiyordum"

-"Ona yemek stili derler canım"

Gülerek masayı topladık.Bu gün izin günüydü ve iyi değerlendirmek gerekiyordu.

-"Azra korku filmi mi izlesek ki?"

Sinsice Meleğe baktım.Neden olmasın ki biraz eğlenebilirdik.Sadece bugün onunla yatmam gerekiyordu.Korku filmi seyrettikten sonra bir türlü uyuyamıyordum kendi başıma.Sanki karanlık birisi beni boğacakmış gibi hissediyordum.

Dabbenin yeni serisini açtığımda kucağımda bir kova patlamış mısırla Meleğe dayanmıştım.Arada sırada okunan selalar beni korkutuyordu.
Birden ışık kapandığında çığlık attık.Galiba şartel atmıştı.

-"Melek kalk da ışıkları aç bak şimdi altına yapacağım"

-"Azra hayatta kalkmam sen aç git de"

-"En iyisi bahçeye çıkalım ben yukarıya çıkamam panoya hiç gidemem"

-"Tamam o zaman ikimiz aynı anda kalkalım"

Aynı anda kalkıp battaniyeyi sarındık.Tam da zamanında gitmişti elektrikler.Melek koşmaya başladığına çığlık atarak arkasından çıktım bahçeye.

-"Neden koşuyorsun pislik"

Omzuna vurduğumda eline kibriti alıp bahçedeki lambayı yakıyordu.

-"Bir rahat ver de yakayım şu lambayı"

Kamelyaya oturduğumda Prensesin içerde kaldığı geldi aklıma.Kapıya doğru ilerledim.Kapıyı hafifçe aralayıp bağırdım.

-"Prensess gel buraya kızım"

Yukarıdan sesler geldiğinde prensesin geldiğini anladım.Prenses dışarı çıktığında yukarıdan seslerin gelmeye devam ettiğini anladım.Kapıyı kapattım.Meleğin yanına oldukça sessiz gitmeye çalıştım.

-"Melek polisi ara çabuk"

-"Neden Azra?"

-"Evde hırsız var yukarıdan sesler geliyor"

-"Azra emin misin"

-"Eminim Melek yukarıdan sesler geliyor"

Melek polisle konuşurken bende korkulu gözlerle kapıya bakıyordum.Ya polisler gelmeden çıkarsa evden bizi görürse ve zarar verirse ne olacaktı.

O sırada bahçeye giren arabaya döndü gözlerim.Kaanin ne işi vardı.Istemsizce mutlu olmuştum gelmesine.Hiç değilse birisi çıkarsa Kaan ve Berk yanımızda olacaktı.

-"Yanlış anlama Azra sadece nasıl olduğunu merak ettim."

-"Ya Kaan iyiki geldiniz"

Sevinçle ellerimi çırptım.Çoktan Berk ve Melek konuşmaya başlamıştı.

-"Azra neler oluyor?"

-"Kaan evde birisi var film izlerken elektrikler kesildi.Bizde dışarı çıktık evde sesler var"

-"Siz burada durun biz bakalım"

-"Hayır polise haber verdik zaten gelmek üzereler seni yaralayabilir"

-"Bisey yapamaz iki kızın evine girecek bi adamdan adamlık bekleyemezsin zaten"

Kaan içeriye girdiğinde korkuyla onu izledim.İçerinin ışıkları yandığında derin bir nefes aldım.Gayipten sesler mi duyuyordum.

Kaan olmasa kim bilir ne yapardık...







Arkadaşlar wattpadden bölüm silinmiş tekrar yazmaya çalıştım ama bölümü unuttuğum için ancak bu kadar yazabildim.



KOD ADI BY MAFYA #wattsy 2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin