52 | Kurşun!

7.4K 324 20
                                    

...

Önemli olan gidebileceğin yer değil,yolculuğun kendisidir derler...!

Ellerim sinirden titrerken,daha fazla bakamadım o meydan oluyan gözlere.Biliyordum kaybedecektim.
Kaanla yaptığım her meydan okuma hüsranla sona eriyordu.Ama farklıydı bu sefer.Bu Kaanla benim savaşım değildi.Bu Kaanla onurumum savşıydı.

-"Unutma Kaan yıllar sonra değişen tek şey duygularım değil"

-"Iddialı konuşuyorsun.Ama sonunda benim kazandığım oyunları severim bilirsin"

Odaya hızla girdim.Kaanla odalarımız karşılıklıydı.Melek bu şartları hangi akla hizmet yazmıştı onu da aklım almıyordu.Tabi onun için hava hoştu.Sevgili sözlüsüyle aynı şirkette,yüzyüze olacaklardı.Ama ben.Allahım düşünmek bile beynimi zorlarken,bunu yaşamak nefesimi kesmek oluyordu.

Öğle arasına yarım saat kalmıştı.Gözlerim masamda kendi kendine haraket eden toplarda takılı kalmışken,kapının açılmasıyla huysuz bir şekilde konuştum.

-"Müge kapı çalmadan odaya girmeyi ne zamandan beri adet edindin"

-"Ortağımın odasına girerken kapı çalınacağımı zannetmiyorum"

Hızlı bir şekilde toparlanıp dik konuma geldim.

-"Sorun ne?"

-"Bir sorun mu olması lazım?"

-"Neden geldin o zaman?"

-"Öyle yemeğine ne dersin demek için gelmiştim"

Bu nasıl bir savaş taktiğiydi.Onla yemeğe falan çıkamazdım.Ama mecburdum.Onun üzerimdeki etkisini fark etmesine izin vermezdim.Bunu bilmesi onu 5-0 öne geçirirdi.

-"Tamam mekanı sen belirle"

Yüzünde oluşan sinsi gülümseme beni korkuturken,kafasındaki planlardan şimdiden korkmaya başlamıştım.
Kaan durduk yere kimseyi bir yere çağırmazdı.Ve ben bunu kısa sürede çok acı bir şekilde öğrenmiştim.

Kapıdan çıktığında elim ayağım birbirine dolaşmıştı.Ne yapacaktım.Neden bir anlık aptlaca cesaret kırıntısıyla haraket etmiş ve Kaana meydan okumuştum.Salaktım ben,aptalın tekiydim.

Çantamdan çıkardığım bordo ruju dudaklarıma belli edecek şekilde sürdüm.Bu da benim savaş tekniğimdi.Daha doğrusu bütün kadınların...

Elime aldığım çantamla aynanın karşısına geçtim.Kızaran yanaklarıma karşı ellerimi yumruk yaptım.Neden kızarmıştı şimdi bunlar.Kapıyı açtığımda karşı odadan da Kaan çıkmıştı.Daha alışılmamıştım onu pat diye görmeye.Gülümsediğinde yüzüne mal mal baktım.Aklım başıma geldiğinde pot kırmamak adına gülümsedim.

Birlikte asansörün önünde durup beklemeye başladık.Gözleri üzerimi arsızca süzerken huzursuzca kıpırdandım yerimde.Gözlerimi diktim kahvelerine.Baktı bana.Bende baktım,ayırmadım gözlerimi ondan.Ta ki asansörün geldiğine dair çıkardığı sese kadar.Kaanın içeriye girerken kısa bir küfür savunduğunu duydum.Nefret ederdi bir şeyin bölünmesinden.Onun sinir olması beni nedensizce mutlu ediyordu.

Asansörün kapısı kapandığında istemsizce gerilmişti bedenim.Kaanın eli hafif aralıklarla bedenime sürtüyor,içimde oluşan duyguları tetikliyordu.Neydi diye sormayacağım.Çünkü biliyordum bunu.Aşktı bu.Hissedebiliyordum.
Ama istediğimden yada istemediğimden emin değildim.

Konuşmadık

Bakışmadık

Hayat durdu

Asansör durdu

KOD ADI BY MAFYA #wattsy 2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin