İçeri girmeden önce Taehyung'un zoruyla zırhlı önlüğü giydim. Önlük fazla bunaltıcı ve biraz da ağırdı. Üstelik beni tamamen koruyacağından da emin değildim.''Jimin.''
Jungkook elindeki şok cihazını bana uzattı.
''İzleniyor olacaksınız. Ve her şey kayıt altına alınıyor. O yüzden-''
''Dikkatli olacağım.''
Jungkook beni başıyla onayladıktan sonra içeri girdim.
Gri kıyafetler giymiş çocuk yatağın köşesinde kafasını yere eğmiş şekilde oturuyordu. Ona selam verme konusunda tereddüt ettim. Hafifçe öksürdükten sonra odanın ortasındaki kapı tarafındaki sandalyeye oturdum.
Geldiğimi duymuş olmalıydı ama parmağını bile kıpırdatmıyordu. Gerildiğimi hissettim.Camın arkasından beni izleyen Jungkook'a döndüm. Ne yapmam gerekiyordu?
''Konuşun onunla doktor.''
Jungkook'un hoparlörden çıkan boğuk sesiyle arkama yaslandım.
Bir an gidip yanına oturmayı düşündüm ama odayı ikiye ayıran çizgiyi geçmemem konusunda kesin bir şekilde uyarılmıştım.
''Merhaba?''
Kafasını hafifçe kaldırıp bana baktı.
Tamam, şimdi ondan korkmaya başlamıştım.
''Adım Park Jimin. Sizin yeni doktoru-''
''S-Sen d-doktor değil-değilsin.''
İlk defa sesini duyduğuma mı sevinsem yoksa onun doktor olmadığımı bilmesine mi şaşırsam bilememiştim.
''Elbette-''
''Hayır değilsin.''
Yavaşça hareket edip karşıma oturdu. Artık ona yakın olmak istediğimden emin değildim.
''Peki ya sen? Kendini tanıtmalısın.''
Kafasını tamamen kaldırınca kenara doğru kıvrılmış, rengi hafif mora çalan dudaklarını gördüm. Onu eğlendiriyor muydum?
''D-Dosyada adım-adım y-yazmıyor mu?''
Konuşmasının neden böyle olduğunu anlamamıştım. Defalarca doktor değiştirmişti. Bu yüzden yeni biriyle tanıştığı için heyecanlı olamazdı. Dosyasında da bununla ilgili bir şey yazmıyordu.
''Hayır.''
Gülümsedi. İlk defa bu kadar güzel gülümseyen birini görüyordum.
''Bana-bana ne is-isim t-taktın, doktor?''
Diğer doktor ona ucube demişti, Taehyung'sa ondan canavar diye bahsetmişti.
''İsminle hitap etmeyi tercih ederim.''
''Benden korkuyor musun?''
Korkuyor muydum? Bilmiyordum.
Tekrar sessizlik olduğunda not defterimi çıkartıp notlar almaya başladım.
Siyah saç, siyah gözler.
Ten rengi soluk.
Görünümü, insana benziyor.
Zorlukla olsa da konuşabiliyor.
Hemen hemen benimle aynı boyda.
Boynunda tasmaya benzer bir cihaz var.
Sağ bileğinde --- yazan bir künye mevcut.
AnormAniden elimden defteri çektiğinde ciddi anlamda korkmuştum. Korkumun geçmesine fırsat kalmadan çığlıkla yere yığıldı. Ardından Jungkook'un sesini duydum.
''Doktor, kapıya yaklaşın.''
Kapının üzerindeki sensör kırmızı renkteydi.
Çizgiyi geçtiği için boynundaki sayesinde elektrik şoku verilmiş olmalıydı. Ve defterimin onda kaldığını odama geldiğimde fark etmiştim. Gidip onu almam gerekiyordu ama buna cesaretim yoktu.
Birkaç dakika sonra Jungkook içeri girdi.
''Jimin-''
''Benim bir suçum yoktu.''
''Biliyorum, sadece...''
Ceketinin iç cebinden not defterimi çıkarttığında sevinmiştim.
''Bunu vermek için geldim. Senindi, değil mi?''
''E-Evet, teşekkür ederim.''
''Pekala. Biraz dinlen. Yarın görüşürüz.''
Ona veda edip odanın köşesindeki yatağa attım kendimi. Çocukla ilgili merak ettiğim şeyler vardı. Ama Jungkook'a sorsam da cevaplamayacağına emindim.
Tesisle evim arasındaki yol birkaç saatten fazla sürüyordu ve her gün bu yolu çekmekteyse burada kalmaya karar vermiştim. Tabi sadece hafta içleri.
Defterdeki kalan cümleyi tamamladım.
Anormal hareketler mevcut.
Yaptığına anormal demek doğru olur muydu, emin değildim. Her insan ani tepki verebilirdi. Sırf durumu yüzünden bu davranışa anormal demek- Sayfanın sonundaki şey dikkatimi dağıtmıştı. Kırmızıyla yazılmış, hayır bu kesinlikle mürekkep değildi, yazıyı gördüm.
''Adım Yoongi.''
Kanla kendi adını mı yazmıştı?