Bu o çocuktu kavgadan kaçan sarı saçlı olan çocuktu. Neden buradaydı, beni mi takip etmişti? Yüzünü gördüğüm için beni bulmaya mı gelmişti? Ama ben onu polise şikayet etmeyecektim. Hızlıca kafamı önüme eğerek ona bakmamaya çalıştım. Eğer bakarsam beni fark edebilirdi. Elimi kalbimin üzerine götürdüm. Kalbim o kadar hızlı çarpıyordu ki duymamak mümkün değildi. İçimden beni görmemesi için dua ediyordum. "Burak" diye gelen sesle kafamı kaldırıp o yöne baktım. Allah'ım beni görmüştü ve detayları almak için Burak'ı yanına çağırıyordu. İnşallah beni sormak için çağırmamıştır. Burak'a baktığımda o sarışın çocuğun yanına gidiyordu. Birden 'Gitme' diye bağırmak istedim. Ama beni deli sanacaklarını bildiğim için öyle bir şeye kalkışmadım.
Burak, o çocuğun yanına gitmişti bile. Bana bakarak konuşuyorlardı. Kesin beni takip etmişti kesin. Beni nasıl öldüreceklerini konuşuyorlardı galiba. Bu sınıftan çıkıp gitmeyi çok istiyordum ama tam kapının önünde duruyordu istesem de yapamazdım.
Şükürler olsun Hoca gelmişti. Ne o çocuk arka sıraya mı geçti? Olamaz. Yoksa o da mı bu sınıftaydı? Ben nasıl bir belaya düşmüştüm. Burak'ın yanıma oturduğundan bile haberim yoktu. Çok korkmuştum.
Hoca yoklama almaya başladı. Asena, Aycan, Ahmet, Burak, Poyraz dediğinde onun sesiydi. 'Burada' diye kendini belli eden oydu. Adı Poyrazdı. Hoca 'Masal' dediğinde kafamı hızla çevirerek "Efendim" dedim. Birden tüm sınıf gülmeye başladı. Ah, aptal kafam yoklamada 'Efendim' mi denir? Hemen Düzelterek "Burada" dedim.
Sonunda ders bitmişti. Ama Poyraz tüm ders boyunca bana bakmıştı. Nereden mi biliyorum? Çünkü korkudan bende ona bakıyordum. Son ders olduğu için eşyalarımı hızlıca çantamı koyup sınıftan çıktım.
Şükürler olsun o lanet olası okuldan çıkmıştım. Eve gitmek için hemen yola koyulmuştum.
İçimde kötü bir his vardı. Hissin kötü olduğunu biliyordum ama ne olduğunu bilmiyordum. Adımlarımı hızlandırıp yürümeye devam ettim. Çünkü en güvenli yer evimdi.
Kafamı çevirip arkaya baktığımda gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. İçimdeki kötü hissin nedeni belli oldu. Poyraz beni takip ediyordu. Onu gördüğümü fark edince o da adımlarını hızlandırdı. Bir koşmadığım kalmıştı. Adımlarımı bir tık daha hızlandırarak yürümeye devam ettim. Kafamı çevirip arkaya baktığımda Poyraz yoktu. Gitmişti. Derin bir oh çekip adımlarımı yavaşlatmıştım.
Bir ilerledikten sonra Poyrazın birden karşıma çıkmasıyla irkilerek birkaç adım gerilemiştim. Poyraz tam karşımda duruyordu. Buz kesilmiş mavi gözleriyle bana bakıyordu. Adımımı sağa atarak yoluma devam etmek istedim ama yine önüme geçip gitmeme engel oldu.
Kaşlarımı çatarak "Ne istiyorsun." Poyraz hafif bir gülümsemeyle "Bu sabah gördüğün olayı unutacaksın. Polise gitmeyi bile düşünme yoksa başına bela açmış olursun."
"Yok, polise falan gitmem zaten ben unuttum o olayı." Deyip kurtulmak istedim. "Aferin böyle olursan seninle çok iyi anlaşırız Masal." Dedi ve önümden çekilip gitmeme izin verdi. Hemen hızlanarak oradan uzaklaştım.
Sonunda eve gelmiştim. Bugün yaşadığım olaylar yetmiş artmıştı bile. Ben nasıl bir belaya düşmüştüm. Poyraz bugün gördüğüm şeyler yüzünden beni rahat bırakmayacaktı. Hemen üzerimi değiştirip uyumak istiyordum. Çok yorulmuştum. Hemen üzerimdekileri çıkarıp rahat şeyler giydim. Annemin "Masal yemek hazır." Diye seslenmesiyle odadan çıkıp mutfağa ilerledim. Burnuma çok güzel kokular geliyordu annem yine döktürmüştü.
"Anne yine döktürmüşsün koku odama kadar geldi valla." Dedim yağ çekermiş gibi. Hemen gidip masaya oturdum. İçimden yine dua ediyordum inşallah 'Bugün okul nasıl geçti.' Diye bir soru çıkmaz karşıma. Çünkü hiç çalışmamıştım. Annem elindeki tabakları bırakıp diğer tabakları getirmeye gitmişti. Gözlerim babama kaydı inşallah o soruyu sormaz.
Annem tabakları getirmişti. Yemeğe başlamıştık. Babam "Kızım bugün okulun nasıl geçti." Dedi. O kadar dua etmiştim bu sorunun karşıma çıkmaması için. Kafamı yemekten kaldırıp yalan söylercesine "İyiydi." Deyip geçiştirdim. Annem "Nasıl iyiydi, Arkadaşlarınla tanıştın mı?" dedi. Evet, tanıştım hatta biri beni dövmeye kalkıştı.. "Evet, tanıştım hepsi çok iyi çocuklar." Dedim. Hem de nasıl iyiler, o kadar iyileri ki benim için kavga edeceklerdi. Masalı ben döveceğim diye.
Yemeğim bitince "Size afiyet olsun." Deyip odama gittim. Yatağıma uzanıp bugün yaşadığım her şeyi düşünmeye başladım. Gerçekten de bu şehre yeni gelen biri için çok ağır şeylerdi.
Kafamı iki yana sallayarak düşüncelerimden kurtuldum. Bugün telefona bakmamıştım. Telefonu elime alarak tuş kilidini açtım. Yine o numaradan mesaj gelmişti. "Sakın beni aramaya kalkışma ulaşamazsın." diye. A, gerçekten mi ben zaten denememiştim söylemen iyi oldu. Hemen klavyeyi açıp "Biliyorum bugün seni aramayı denedim." Diye yazdım. Birkaç dakika bekledikten sonra mesajın gelmeyeceğini anlayınca tuş kilidini kapatıp yan tarafıma bıraktım.
Tam esnediğim zaman telefona gelen mesaj sesini duydum. Esnemem bittiği zaman telefonu elime alarak mesajı açtım. "Bugün yeni okulun nasıl geçti." Dedi ukalaca. Ne kadar ukala biri. "Sana ne" yazıp gönderdim. Kısa süre sonra mesaj yine gelmişti. "Nasıl bana ne." Diye yazmış. Bu konuyu kapatmak için "Numaramı nereden buldun ve beni nereden tanıyorsun." Dedim.
Sinirden başım çatlayacaktı sanki. Hemen odadan çıkıp mutfağa gittim. Bir ağrı kesici alırsam iyi gelecekti. Mutfak dolabından çıkardığım ağrı kesiciden birini ağzıma atıp üzerine su içtim. Ağrı kesiciyi yerine bırakarak yine odama gittim. Telefonu elime aldığım zaman Murattan Mesaj gelmişti. Hemen mesajı açtım. "Sen benim kim olduğumu düşünme yakında anlarsın."
Nasıl düşünmeyeyim ya manyak herif hem numaramı bulmuş bana mesaj atmış hem beni düşünme diyiyor. "Nasıl düşünme ya manyak kim olduğunu söyle yoksa bu bir şaka mı?" deyip yolladım.
Kafamı iki elimin arasına alarak Muratı ve Poyrazı düşünmeye başladım. Yoksa Murat ve Poyraz aynı kişi mi? Neden olmasın ki bu Poyrazın bir oyunu olabilir. Ama Poyraz benim numaramı nereden bulmuştu. Onu da geçtim Murat sabah mesaj attığı zaman daha Poyrazla tanışmamıştım.
çıkarıp mesaja baktım. "Sen nasıl düşünmek istiyorsan öyle düşün ama yakında şaka mı değil mi öğreneceksin Masalcık."
"Bana Masalcık demeyi bırak." Diye yazdım beni ne kadar görmese bile sinirimi hissetmesini sağlamaya çalıştım. "Neden bence Masalcık çok güzel." Ya Murat saçmalamayı kes sence güzel olabilir ama bence değil. "Ya uzatma ben uyuyacağım bir daha bana mesaj atma."
Tatlı uykular rüyanda beni gör olur mu?" dedi. Mesajına cevap vermeden tuş kilidini kapatıp yatağa girdim. Gözlerimi kapatıp Poyrazı düşünmeye başladım. Bu ilerleyen günlerde bana bela olacak mıydı?
Gözlerimi hafif araladığımda hiç bilmediğim bir yerdeydim. Neresiydi burası. Nasıl gelmiştim buraya. Korkuyla etrafımda dönmeye başladım. Sanki bir okulun içerisindeydim. Ama bu saate okulda ne yapıyordum ki. Biraz ilerledikten sonra babam tam karşımdaydı. Babamı görünce yüzüme yerleşen gülümsemeyle hızlıca ona doğru ilerledim. Ama babam yerinden kıpırdamadan bana bakıyordu. Hızlıca babama yaklaşıyordum. Kulağıma gelen silah sesiyle yerimde duraksadım. Babama baktığım zaman bana gülümsedi ve yere çakıldı. Gözlerimi babamdan ayırmadan ona bakıyordum. Kafamı kaldırıp tam karşıya baktığımda elinde silahlı bir adam vardı ama yüzü siyahta kim olduğunu göremiyordum. "Babaaaa" diye bağırdığımda o adam birden kayboldu.
"Kızım uyan" diye biri beni dürtüyordu. Nefes nefese yataktan doğrularak etrafıma baktım. Odamdaydım. Ama az önce okuldaydım nasıl olabilirdi. Yoksa rüya mı görmüştüm? "Kızım iyi misin?" dedi babam. Kafamı ona çevirdiğimde şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Birden babamı sıkıca sardım. Adam hiçbir şey anlamadan bana sarıldı. Kulağıma "Korkma geçti yanındayım." Diye fısıldadı. Beni teselli etmeye çalışıyordu. Sarılmayı bırakıp "İyiyim." Dedim. Babam hafif bir gülümsemeyle odadan çıkıp kapıyı kapattı. Bende kafamı yastığa koyup uyumaya devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya || Tamamlandı ||
Mystery / ThrillerVazgeçmiştim artık. Hayallerimden, hayatımdan, umudumdan vazgeçmiştim. Dağılmıştım bir günde. Sevdiğim adam. hayatımı verdiğim adam gitmişti. Dayanılmaz bir hal almıştım. Herkes benim için endişelenmeye başlamıştı. Kendime zarar vereceğimi düşünüyor...