Artık hayatımın dönüm noktasındaydım. Berkle evleneceğimiz gün bugündü. İçimde küçücük bir heyecan dahi yoktu. İstemesizce kabullenmiştim. Ama bir yandan da sırf babaannem için kabullenmiştim. Herkes yavaş yavaş düğün salonunu dolduruyordu. İki kişi hariç Sinan ve Giray... Girayın bana karşı olan hislerini biliyordum. O yüzden gelmedi. Peki ya Sinan... Sinan neden gelmedi? Neden böyle bir günde yanıma gelmedi. Ölüm günüme neden gelmedi? Neden gelip benimle vedalaşmak istemedi? Her şeyin bittiğine yakın en sevdiğim iki kişi yanımda değildi.
Gözlerimden süzülen tek bir damla gözyaşımı silip kendime gelmeye çalıştım. Bugün ailem için, babaannem için mutlu olmalıydım. Ne kadar başarabilirsem artık...
Düşüncelerimden kurtulup yanımda oturup beni izleyen adama baktım. İfadesiz bir şekilde yüzüme bakıyordu. Düşüncelerinden kurtulup bana bakmayı kesip önüne döndü. Bende daha fazla Berke bakmadan kafamı diğer tarafa çevirdim. Canım arkadaşlarım. Beni yalnız bırakmadılar. Asena, Burak, Murat ve Azra...
Düğün salonun dolmaya başlamıştı. Bu kalabalık soluğumu kesiyordu. İlk defa bu kadar insan arasındayım. Alışık olmadığım bir durum daha. Bundan sonra alışık olmadığım çok fazla durum olacak.
Bazen kendi kendime 'keşke büyümeseydim' diyorum. Keşke buraya taşınmasaydık. Ama keşkeler geçmişi düzeltmiyor. Keşkeler ve belkiler kimsenin neden ortaya çıktığını bilmediği iki kelime. Keşkeler eskiyi düzeltmek amacıyla kullanılır. Ama hiçbir şey düzelmez. Belkiler de geleceğini kendin hazırlamak istersin ama bir nevi elinde olmayan bir şeydir. 'Belki Berkle evlenmem.' Demem çok saçma olur. Bunu artık belkisi kalmadı. Şuan onunla nikah masasında oturup çevredeki gözlerin bizi izlemesini bekliyoruz. 'Keşke Berkle evlenmeyi kabul etmeseydim.' Yine keşke. Ama değişen bir şey olmadı. Hala Berkle bu masada oturuyorum. Yani değişen hiçbir şey olmadı. Geçmişte de gelecekte de her şey aynı.
Salonda yükselen alkış sesleriyle düşüncelerimden kurtulup alkışların geldiği yöne odaklandım. Cellat beyefendide geliverdi. Hayatıma son vermem için benden bir imza isteyecek ve bende mecburen o imzayı atacaktım. Sadece bir imza...
"Sen Berk Aslan, Masal Akayı eşin olarak kabul ediyor musun?"
Berkin 'Evet' dedikten sonra salonda yükselen alkışlarla kafamın içi daha fazla zonklamaya başladı... "Sen Masal Akay, Berk Aslanı eşin olarak kabul ediyor musun?" istemesizce bir süre bana bakan kalabalığa bakıyordum. Hepsinin yüzünde bir mutluluk bir sevinç vardı ama sadece benim yoktu. Berk ne kadar resmen kocam olsa da ben onu asla kocam olarak görmeyecektim. "Evet."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya || Tamamlandı ||
Mystery / ThrillerVazgeçmiştim artık. Hayallerimden, hayatımdan, umudumdan vazgeçmiştim. Dağılmıştım bir günde. Sevdiğim adam. hayatımı verdiğim adam gitmişti. Dayanılmaz bir hal almıştım. Herkes benim için endişelenmeye başlamıştı. Kendime zarar vereceğimi düşünüyor...