Gözlerimi açtığımda sanki yerde uzanmıştım. Kendime geldiğimde ağzımın üzerinde bir bant olduğunu fark ettim. Bu bantı kim ağzıma yapıştırmıştı. Uzandığım yerden doğrulmaya çalışırken yapamadığımı anladım. Ellerimi ve ayaklarımı bağlamıştılar. Ne kaçabiliyordum ne yardım isteyebiliyordum. Kim beni buraya getirmiş olabilir ki? En son bir şeyin kafama çarptığını ve yere düştüğümü hatırlıyordum. Ondan sonra yok.
Kapının açılma sesini duyunca rahatsız olduğumu belirterek yerimde hareket etmeye başladım.
İçeri giren kişi karşıma geldiğinde çöküp sırıtmaya başladı. Nasıl düşünemedim ya bunu yapsa yapsa Burcu yapar. Neden ebni kaçırmıştı? Benden ne istiyordu? "Biliyor musun Masal? Önce seni sonra Poyraz ondan sonra çevrendeki herkesi öldüreceğim." Bu nasıl bir psikopat... Senin kim olduğunu bile bilmiyorum. Hakkında hiçbir bilgiye sahip değilim. "Sana bir şey söyleyeyim mi?"
"Ben Dolunayın kardeşiyim." Ne Dolunayın mı? Evet ya soyadlarından anlamalıydım. Demek intikam alacağım dediği şey buymuş. Ablasının intikamını alacakmış. Ama neden ablası gelip almadı?
Mırıldanmaya başladım ama ağzımın üzerine yapışmış olan bant yüzünden hiçbir şey anlaşılmıyordu. Burcu sinsice sırıtarak elini bantın köşesine getirerek kıvırdı. Ya yapma her şey yap bunu bana yapma. Burcu kıvırdığı bantı eliyle hızlı bir şekilde çektiğinde acıdan bağırmıştım. Canım çok yanmıştı. Öldürseydi daha iyiydi. Bari acı çekmeden ölürdüm.
"Madem Dolunayın kardeşisin neden o gelmedi?" bu sefer sinsice sırıtma zamanı bendeydi. Resmen korkudan gelmemişti.
"Biliyor musun ablam neden gelmedi?" bilseydim sormazdım salak mısın sen kızım? "Çünkü ablam senin ve Poyrazın yüzünden intihar etti." Ne? Dolunay intihar mı etmiş? Burcu buna inanacağımı beklemiyor değil mi?
"Yalan söyleme buna asla inanmam."
"Sana inan demedim ki sadece son saatlerini yaşa dedim." Ne dedi? Son saatler mi dedi? Yoksa ben mi yanlış duydum? Yok ya kesin ben yanlış duymuşumdur. Kimi kandırıyorsam artık bas baya birazdan öleceksin dedi.
Yutkunmaya çalışırken bile zorlanmaya başladım. Artık vücudumu bile hissetmiyordum. Burcunun cebinden çıkardığı bıçağını açtıktan sonra ucuyla oynamaya başladı. "Bil bakalım ben bunu ne yapacağım." Bilmek istemiyorum. Gerçekten bilmiyorum desem beni bırakır mı?
Burcu elindeki bıçağı sıkıca tutup göbek boşluğuma geçirdi. Aman tanrım bu ne acı? Hayatımda ilk defa bu kadar acı çektiğimi hatırlıyordum. Ama Poyraz öldükten sonra ki ilk defa...
Burcu baktığımda yüzündeki sırıtışla bana bakıyordu. Artık dayanamayıp gözlerim kararmaya başlamıştı. Ne olur gözlerini açık tut.
Poyraz
Maslın anne ve babası Sinanı arayıp Masalın kaçırıldığını söylediler. İşte o an dünyam başıma yıkılmıştı. Onu kaçıran ya ona zarar verirse. Masala daha yeni kavuşmuşken tekrar kaybetmeyi göze alamam. Onsuz bir sene yaşadığıma hala inanamıyorum. Sinan o kötü haberi verdiği zaman yakasına yapışıp şaka olduğunu söyledim. Sonra evlerine geldiğimde acı gerçeğin doğru olduğunu öğrendim.
Telefonuma gelen mesajla düşüncelerimden kurtulup mesajı açtım. "MASAL!" diye bağırdım. Sesim çok yüksek çıkmış olmalı ki mutfaktaki Asena ve Burak bile yanımıza geldi. Hepsi endişeyle bana bakıyordu. Ben bu resmi onlara nasıl gösterecektim? Masalın kanlar içinde yatağını onlara nasıl gösterecektim? Telefonu Sinana uzattım. Gören herkes donup kaldı. Telefon bana geri geldiğinde sonradan gelen mesajı açtım. Bu kız manyak mıydı? Neden adresi göndermişti ki? "Adresi yollamış." Deyip hemen evden çıktım. Diğerlerinin de arkamdan geldiğini biliyordum.
Arabaya bindikten kırk beş dakika sonra verilen adrese gelmiştik. Burası nasıl bir yerdi. O kız Masalı buraya mı getirmişti?
Vakit kaybetmeden bu harabe gibi duran evin içine girdim. Şimdi Masalı bu koskoca evin içinde nasıl bulacaktım. "Herkes dağılsın." Deyip hemen yukarıya çıktım. Solda gördüğüm ilk kapıyı açtığımda boş bir odayla karşılaştım. Hemen hızlanarak yan odanın kapısını açmaya çalıştım. Neden açılmıyordu. Biraz zorlandıktan sonra bu kapıyı da açtım ama Masaldan eser yoktu. Bu odadan da çıkıp yan odaya doğru koştum ama sağ tarafta gözüme çarpan demir kapıyı gördüm. Hızıca elimi kapı koluna atıp kapıyı açtım. Aman tanrım. Masal yerde kanlar içinde yatıyor. "MASAL." Diye bağırdığımda sesimin yankı ettiğini anladım.
Koşarak Masalın başını elimle kaldırıp dizimin üzerine bıraktım. O an ki gözyaşlarımı en son nerede döktüğümü hatırlamıyordum. Hepsi yukarı çıktığında başımıza toplandı. Masalı kucağıma aldığım gibi arabaya koştum. Masalın ölmesine izin veremezdim. Masalı arka koltuğa bırakıp hemen şoför koltuğuna geçip son gaz hastaneye gittim.
Hastane önünde durduğumda arabadan inip "Sedye." Diye bağırdım. Arka kapıyı açıp Masalı kuçağıma alarak hastaneye doğru koştum. Yarı yolda gelen sedyeye Masalı bırakıp beraber koştum.
Ameliyat kapısına geldiğimde beni durdurup Masalı içeriye aldılar. Artık beklemekten başka çarem yoktu. Burada oturup onun bana gelişini beklemekten başka çarem yoktu. Hayallerimin süsleyen çiçeği bekleyecektim.
Kısa süre sonra bizimkiler endişeyle bana doğru geliyorlardı. "Poyraz oğlum Masal nasıl?" bilmiyorum. Bende bilmiyorum. Kimse bir şey söylemiyor. "Bilmiyorum kimse bir şey söylemiyor."
Artık zaman geçmek bilmiyordu. Sanki bir asırdır burada Masalın çıkmasını bekliyordum. Acaba bende o kapının arkasındayken Masalda beni burada böyle endişeyle bekledi mi? Beklemiştir. Masal vicdanlı biridir. Ben olmasaydım, başka biri orada olsaydı yine beklerdi.
Artık beklemekten içim daralmıştı. Neden kimse bir şey söylemiyordu? Neden burada acılar içinde beklememize izin veriyorlardı.
Asena ayaklanıp "Burak gel biz kantine inip çay, kahve falan alalım." Burak başıyla onayladıktan sonra yanımızdan uzaklaşıp kantine gittiler.
Ameliyat kapısı açıldığında kendimi hemen doktorun önüne attım. "Masal nasıl?" Lütfen iyi olduğunu söyle. "Hasta şuan iyi... Hayati tehlikesi yok. Ama birkaç gün daha misafirimiz olacak." Allah'ım bu konuşmadan sonra hiçbir şey istemiyorum.
"Giray..." Asenanın sesiydi. Girayda kimdi? Yanımdaki doktor kafasını çevirip Asenaya "Asena..." dedi. Bunlar birbirlerini nereden tanıyorlardı? Asena hızını alamayarak Giray denen doktorun kucağına attı kendini. Yuh ama Asena sevgilin seni izliyor. Bari onun gözünün önünde yapma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya || Tamamlandı ||
Misterio / SuspensoVazgeçmiştim artık. Hayallerimden, hayatımdan, umudumdan vazgeçmiştim. Dağılmıştım bir günde. Sevdiğim adam. hayatımı verdiğim adam gitmişti. Dayanılmaz bir hal almıştım. Herkes benim için endişelenmeye başlamıştı. Kendime zarar vereceğimi düşünüyor...