İkileme Arasında

856 76 10
                                    

Bunun burada ne işi var? Bunu da geçtim. Neden beni korkutuyor? Manyak herif...

"Ne işin var burada?"

"Seni almaya geldim." Beni mi? Yine nereye götürecek beni? Dün akşamdan sonra hiçbir yere gitmek istemiyorum. "Nereye?"

"Okula. Unuttun mu bugün dersimiz var." Ha ha çok komik... Sanki sen tek akıllısın Sinan Efendi. "Tamam, hadi gidelim." Deyip kapıyı kapattım. Sinanla birlikte arabaya binerek okula doğru ilerlemeye başladık. İkimizde çok sessizdik. Canımı sıkan bir sessizlik... Daha fazla dayanamayıp "Konuşsana be." dedim. Sinan hiçbir şey anlamamış gibi aval aval bana bakıyordu. Şapşal ya.

Sinan'ı daha fazla üstelemeden sessizce oturmaya devam ettim. Üniversiteye geldiğimizde arabadan inip giriş kapısına doğru yürüdüm. Sinan da yanıma geldiğinde adımlarımı biraz daha hızlandırdım. Giriş kapısından girdiğimizde tam karşımızda Asena ve Burak'ı gördüm. Ne kadar mutlular. Artık biraz mutluluk görmek istiyorum. Ve bunu bana Asena ve Burak gösterdi. Asena başını Burak'ın omzuna koyup gözlerini kapatması beni hüzünlendirdi. Bir aralar ben ve Poyrazda böyleydik. Ama bir aralar.

Daha fazla kapıda oyalanmadan Asena ve Burak'ın olduğu yere gittik. Sıkılmaya başlamıştım. "Asena kalk bir tur atıp gelelim." Maksat tur değil. Girayın bana söylediklerini Asenaya söylemek. "Ne turu kızım otursana." Saf kız. Kaş göz işareti yaparak onu oturduğu yerden kaldırdım.

Biraz uzaklaştıktan sonra "Asena..." dedim. "hı." Hı mı? Hı ne ya? Cahil...

"Giray bizim eve geldi." Asena duyduğu şeyden emin olmak için önce yüzüme bakıp sonra "Ne?" Diye çemkirdi. "Bizim eve geldi."

"Ne dedi?" dedi ki Asena seni çok özlemiş. Uzun zamandır onu aramadığımı söyledi. Of, ne saçmalıyorum. "İlk gördüğünde sadece hoşlandığını sanmış ama artık beni sevdiğine eminmiş." Asena hayretlerle beni dinliyordu. Üzerinden şoku attıktan sonra "Sen ne dedin?" ne diyeceğim hemen kollarına koştum. Beni sarsın diye. "Ne dememi bekliyorsun? Daha yeni sevdiğim adamdan ayrıldım. Biraz kafamı toplamaya ihtiyacım olduğunu söyledim."

"Güzel söylemişsin." Öyle mi? Şimdi çok gururlandım. "Ne yapacağımı bilmiyorum Asena." Hiçbir şey anlamamış gibi suratıma bakıyordu. "Girayın bana yaptığı ilanı aşkı ve Sinanın bana karşı samimi davranışı, güven verici tavrı mı bilemedim. Arada kaldım."

"Fazla kafaya takma. Biraz daha bekle. Sana hangisi daha uygunsa zamanla ortaya çıkacaktır. Bir baktın belki ikisi de değildir. Karşına başka biri çıkar." Asena çok güzel konuşuyordu. İnşallah dediği gibi zamanla ortaya çıkar.

Burak ve Sinan'ı daha fazla bekletmeden yanlarına gittik. Saate baktığımda dersin başlamasına beş dakika vardı. "Sinan hadi biz kalkalım dersin başlamasına beş dakika var." Sinan da beni onayladıktan sonra kalkıp derse girdik. Aslında sevdiğim bir ders ama bugün ders dinleme gibi bir havam olmadığı için kulaklığımı çıkarıp kulaklarıma taktıktan sonra kollarımı masanın üzerinde birleştirip kafamı üzerine koydum.

Birinin beni sarsmasıyla gözlerimi açıp hızlıca yerimden doğruldum. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. "Uyansana kızım ders bitti." Kendime gelmek için gözlerimi ovuşturup çantamı topladım. Ayağı kalktığımda kapının önünde beni bekleyen Sinanın yanına gittim. Sinanla birlikte bahçeye indik. Asena ve Burak birbirlerine dönmüş konuşuyordular. Bunların hiç dersi yok mu ya? Bizim geldiğimizi fark ettiklerinde konuşmayı bırakıp bize döndüler. Sinanla birlikte yanlarına oturduk. Kısa zaman sonra Murat yanımıza gelip "Masal konuşabilir miyiz?" dedi. Kafamı onaylarcasına sallayıp ayağı kalktım. Muratla birlikte bahçede ilerlerken "Evet dinliyorum."

"Çıkışta bir işin var mı?" Neden ki? Benimle işin mi var? "Yok, neden?"

"Azrayla buluşacağım seninde gelmeni istedi. Bende kıramadım söyleyebileceğimi söyledim." Azrayla pek bir samimiyetim olmadığı halde neden benimle bu kadar görüşmek istiyor. Murattan olmasa gitmem ama Muratı üzmek istemediğim için "Tamam, çıkışta gelirim. Sen bana adresi at." Murat yüzündeki gülümsemeyi eksik etmeyerek "Çok teşekkürler. Azra çok sevinecek." Benim için Azradan çok senin mutlu olman önemli. Evet, eskiden senden aşırı derecede nefret ediyordum. Ama artık ona değer veriyorum. Üzülmesini istemiyorum.

Dersim bittikten sonra Murattın mesaj olarak attığı adrese gitmek için yolla koyuldum. Kısa süre sonra Murattın verdiği adrese geldim. Cafeye girdiğimde etrafa biraz göz gezdirdiğimde Murat ve Azra hala gelmemişti. Uygun bulduğum bir yere oturdum. Beklemekten sıkıldığımı belli edercesine seslice iç çektim. Kafamı masanın üzerine koyup beklemeye başladım. Gelen ayakkabı sesleri gürültü kirliliğinden başka hiçbir şey değildir. Oturduğum masada karşımda duran sandalyeyi çekip birinin oturduğunu anladığımda kafamı kaldırıp oturan kişiye baktım. Yok artık. Bunun burada ne işi var.

Rüya || Tamamlandı ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin