Hızla arabanın kapısını açtım. Tek ayağımı dışarı çıkardım ki araba ilerlemeye başladı. Olamaz ya yeşil ışık yandı. "Masal ne oluyor?" hemen arabadaki yerimi tekrar alarak "Sinan öndeki arabayı takip et." Dedim. Sinan anlamamış gözlerle bana bakıyordu. "Dediğimi yap." Sinan önümüzdeki arabayı takip etmeye başladı.
Merak etme yeşillim seni bulacağım. Ve seni asla bırakmayacağım. O günden sonra bir ölü gibi yaşıyordum. Ama artık bende her insanın yaşadığı gibi yaşayabileceğim.
"Masal neden bu arabayı takip ediyoruz?" Ah, Sinan ne kadar soru soruyorsun sen ya. Biraz beni dinle herkesi mutlu etmek için uğraşıyorum burada. Ama sen durmadan soru soruyorsun. "Sinan o arabanın içinde."
"Kim?"
"Hayallerimin erkeği, yedi ay önce beni bırakıp giden adam, sevdiklerini düşünmeden uçtuğunu sandığım adam. Ama aslında kimseyi bırakıp gitmemiş. Burada onu görmem için arabayı bizim arabanın önünde durdurdu." Sinan tek kaşını kaldırarak "Saçmalıyorsun." Dedi. Ne saçmalaması ya o arabanın içindeki Poyrazdı. Onu nerede görsem tanırdım. "Saçmalamıyorum o Poyrazdı ve onu sende görünce şaşıracaksın."
"Masal saçmalıyorsun. Ve bende sana uyarak arabayı takip ediyorum. Takibi bırakıyorum." Ne bırakıyor mu? Hayır bırakmamalı. Eğer bırakırsa Poyrazı kaybederiz. "Takibi bırakacaksan sağda dur taksiye binip takip edeceğim." Sinan derin bir nefes alarak takibi sürdürmeye devam etti.
"Bak sağdan dönüyor." Kızım, çocuk kör değil herhalde görüyordur. Kafasını bir saniye bana çevirerek "Kör değilim." Dedi. Ne oldu bu çocuğa aniden asileşti.
Poyrazın içinde olduğu arabanın yavaşladığını fark edince Sinan da yavaşladı. İşte bu durdu. "Çabuk dur." Sinan hızlıca arabayı durdurdu. Hemen kapıyı açarak öndeki arabaya koşmaya başladım.
Kapıyı açınca Poyrazı dışarı çıkardım. "Ama Poyraz nerede? Poyraza ne yaptın? Çabuk söyle." Bu adam Poyraza bir şey yapmış olmalı.
Sinan arkamdan beni tutarak "Masal sakin ol." Dedi. Sakin falan olamam. Bu adam Poyraza bir şey yapmış olabilir. Bunu öğrenmeliyim. Poyraz ölmedi, yaşıyor biliyorum. "Sinan bırak bu adam Poyraza zarar vermiş olmalı." Sinan beni kendine çevirerek sıkıca sarıldı. Artık pes ederek başımı göğsüne yasladım. Erkeksi kokusunu içime çektim. Hayatımda üç adamın kokusunu içime çektim; Babamın, Poyrazın ve Sinanın.
Sinanla sarılmayı bıraktığımız zaman Sinan adama dönerek "Kusura bakmayın arkadaş yakın zamanda birini kaybetti sizi de ona benzetince..." dedi. Adam hafif gülümseyerek "Önemli değil. Allah sabır versin." Deyip yoluna devam etti.
Sinan beni tutarak arabaya götürdü. Artık sinirden her yerim titriyordu. Ayakta duracak halim bile kalmamıştı. "Sinan beni eve götürür müsün?" Sinan durumumu fark etmiş olmalı ki "Tabi." Dedi.
Kısa süre sonra eve geldiğimizde Sinan arabadan inip kapımı açtı. Arabadan inerek Sinana döndüm. "Teşekkürler. İyi ki varsın. İyi ki hayatıma girdin." Dedikten sonra sıkıca boynuna sarıldım. Sarıldığım an kafamı göğsüne koydum. Kokusunu içime çekmek istiyordum. Neden olduğunu bilmiyorum ama Sinanın kokusu bana iyi geliyordu.
Sarılmayı bırakıp Sinanla vedalaştıktan sonra eve çıktım. İçeri girdiğimde annem erken geldiğimi anlamış olmalı ki "Masal erken geldin. Ne oldu?"
"Yok bir şey anne. Sadece kendimi iyi hissetmediğim için eve gelmek istedim."
"Hasta mısın?" Evet hastayım anne. Poyrazdan sonra ben ne zaman iyileştim ki? Ama kimse bunun farkında değil. "Yok anne sadece yorgunum." Deyip odama girdim. Hemen komidinin çekmecesin açarak Poyrazın resmini çıkardım.
Kendimi yatağa attıktan sonra fotoğrafa sıkıca sarıldım. Seni ne kadar çok özlemişim. Sensiz geçen her saniyem artık bana zulüm gibi geliyor. Evet kabul ediyorum. Ben Poyraza aşığım. Hem de deliler gibi. Hayatım ondan sonra değişti. Hayatımın Poyrazdan öncesini yaşamadığımı fark ettim.
Çalan telefon sesiyle her şey bozuldu. Sinirle komidinin üzerinde duran telefonumu elime aldım. Ah, Asena bu anı bozmasaydın ölür müydün? Telefonu istemsizce açarak "Efendim." Dedim. Telefon kulağımın önündeydi ve gözlerimi kapatıp kendi kendime hayallere dalmak istiyordum. "Masal akşam bize gelsene Burcu da gelecek." Akşam uyumak varken neden size geleyim. Neden senle Burcunun boş konuşmalarını dinleyeyim ki?
"Tamam gelirim." Ne gelir miyim? Hayır aslında gelmeyeceğim ama neden geleceğimi söyledim ki? Konuşmamız bittikten sonra telefonu kaptık.
Aslında gitmek istemiyordum ama neden kabul ettiğimi ben bile bilmiyorum. Derin bir nefes alarak yataktan doğruldum. Saate baktığımda daha akşama çok vardı. O yüzden dizüstü bilgisayarı alarak kayıtlı olan 'Mekanik' adlı filmi izlemeye başladım. Bu filme bayılıyordum. Bu dördüncü izleyişimde ve her izleyişimde ilk andaki heyecanla izliyordum. Başrol olan adamın ismini ne kadar anlamasam bile ona hayrandım. Hayalimdeki erkeklerden biriydi. Filmin bittiğini fark edince hemen saate baktım. Akşam olmak üzereydi. Hemen odamdan çıkarak annemin yanına gittim. "Anne Asena telefon etti. Bu akşam onlara gelmem için ısrar etti. Ve bende kabul ettim. Gidebilir miyim?" anneme küçük köpekler gibi bakmaya başladım. Eğer kabul etmese Asenayı üzecektim. "Tamam kızım ama oraya gidince haber ver." Dedi. Canım annem beni asla kırmazdı.
Hemen odama gidip hazırlanmaya başladım. Sonuçta Asenalara gidecektim. O yüzden şık giyinmeme gerek yoktu. Pijamayla gitsem bir şey olur mu? Şaka yapmıştım. Rahat dediysek o kadarda abartmayalım. Hemen üzerime günlük şeyler alarak evden çıktım.
Asenaların evi pek uzak olmadığı için yürüyerek gitmeye karar verdim. Hızlı adımlarla yürümeye başladım. Etraf karanlık olduğu için korkmadan edemedim. Sonuçta ne kadar güçlü bir kız olsam da bu saate korkmam normaldi.
Dar ve ıssız bir sokaktan geçmem gerekiyordu. Korkuma hakim olamadan sessizce yürümeye başladım.
Kırılan cam sesiyle birden irkilerek gözlerimi yan tarafımdaki boş alana çevirdim. Ya neden böyle şeyler hep benim başıma geliyor? Ve birde sarhoş...
Bana yaklaştıkça bende geriye doğru adım atıyordum. Nefes alışım bile hızlanmıştı. İçimdeki korku yüzünden titrememe engel olamadım. Sırtım duvarla buluştuğunda artık her şeyin bittiğini anlamıştım. Nefes kokusu o kadar kötü geliyordu ki bir an kusacağımı sandım. Gözlerimi kapatıp ellerimi önüme kalkan yapmaya çalışıyordum. Ama benim gücüm ve onun gücü aynı değildi. Kafasını boynuma gömmüştü. Midemin kalktığının farkındayım. Kollarımdan tutarak beni yere yatırdı. Kollarımı elleriyle yerde birleştirdi. Artık çığlık atmaktan sesim kısılmıştı. Çok iğrenç bir adamdı. Elimden başka bir şey gelmiyordu. Birden üzerimde hareketsiz yattığını fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya || Tamamlandı ||
Mystery / ThrillerVazgeçmiştim artık. Hayallerimden, hayatımdan, umudumdan vazgeçmiştim. Dağılmıştım bir günde. Sevdiğim adam. hayatımı verdiğim adam gitmişti. Dayanılmaz bir hal almıştım. Herkes benim için endişelenmeye başlamıştı. Kendime zarar vereceğimi düşünüyor...