4. BÖLÜM

32.4K 2K 369
                                    

İyi okumalar :")

Hazan Karadağ

Neler olmuştu böyle?

Hâlâ aklım almıyordu. Bunca yıllık arkadaşım, sırdaşım dediğim kişi nasıl bana ihanet ederdi?
Hemde saçma bir açıklama ile kendi yaptığını savunmaya çalışmıştı. Bana Can'a karşı hisleri olduğunu söylese saygı duymayacak biri miyim onun gözünde? Sırf hastalığım yüzünden mi bana iyi davranıyorlardı? Ben bunca zamandır Can'ın gözünde acınası bir kız mıydım? Sırf ben üzülmeyeyim diye mi yakın arkadaşımla aldatmıştı beni? Ve sırf ben üzülmeyeyim diye mi onun kucağında ...

Mehmet abinin beni sarsmasıyla düşüncelerimden sıyrılmaya çalışsamda gözleminden akan yaşa engel olamıyordum. Bu olanlar bana çok ağır geliyordu. Yine nefesim kesilmeye, vücudum kasılmaya başlamıştı.

"Sakin ol Hazan.. Hadi aç gözlerini.. Sen güçlü bir kızsın.. Şimdi yavaş yavaş nefes alıyorsun." Mehmet abinin dediklerini zorlanarak da olsa yapmaya çalıştım.

Nefes al ve üçe kadar say 1 2 3 şimdi tekrarla 1 2 3 .. 1 2 3 ...

"İşte böyle. Aferin ufaklık." nefesim yavaş yavaş düzene girmeye başlamıştı. Vücudumdaki kasılmaların da azalmasıyla gözlerimi araladım. Ellerini sımsıkı tuttuğum Mehmet abinin yine gülümsemesi ile karşılaşmıştım.

"Sadece sana neden burada olduğunu sormuştum Hazan. Bilseydim böyle tepki vereceğini sormazdım. İyi misin şimdi?"

"İyiyim Mehmet abi. Sadece dün olanları hatırlamak vücudumun gerilmesine sebep oldu. Dün gece davette sevgilimle arkadaşımı uygunsuz bir halde yakaladım. Arkadaşım bana çok ağır laflar etti. Onların gözünde hastalığım yüzünden acınası, aciz bir kızmışım." Gözlerimden yine istemsizce birkaç damla yaş düştü.

"Söylediği kırıcı şeyleri daha fazla duymak istemedim. Bir an önce terası terk edip koşarak oradan uzaklaşmaya çalıştım. Biliyorum koşmam yasak abi ama o an oradan kurtulmak istedim. Daha sonra krizim tuttu. Nefesim kesildi ve dengemi kaybettim. Yalı'nın havuzuna düştüm. Sonra da işte gözümü yine hastahanede açtım. "

Mehmet abi kaşlarını kaldırıp büyük bir dikkatle beni dinledi. Yüzündeki gülücükten eser kalmamıştı. "Hazan canım benim. Dün başına gelenler üzücü bir durum. Arkadaşlarının yaptığı çok yanlış bir davranış. Onların bu yaptığını yaşınızın verdiği gençliğe yoruyorum. Sen yaşıtlarına göre her zaman olgun bir kız oldun. Bir sürü acıyı göğüsledin bu zamana kadar. Yinede yüzünden o tebessümü asla soldurmadın. Bu da seni oldukça güçlü biri yapıyor. Şimdi sil o gözündeki yaşı. Her zaman gördüğüm güçlü kızı görmek istiyorum." Dedi.

Elimin tersi ile gözyaşımı sildim."Artık eskisi kadar güçlü biri olduğumu sanmıyorum. Yaşanılanlar bir kenara dursun, öleceğimi ilk defa bu kadar çok hissettim abi. İlk defa ölüme bu kadar yakın hissettim kendimi."

"Bunları duymamış olayım Hazan. Bu hastalığın üstesinden geleceksin. Sana güveniyorum." dedi ve alnıma bir öpücük bıraktı.

"Şimdi benim gitmem gerekiyor güzellik. Tek hastam sen değilsin biliyorsun kızlar bana hasta.Gidip biraz da onlarla ilgileneyim." diye devam etti.

"Bilmez miyim hiç Mehmet abi" diyerek güldüm. Her daim beni güldürmeyi başarıyordu.

"Daha sonra yanıma uğrayacağım yine. Test yapmamız gerekiyor Hazan. Dün olanlardan sonra kalbine çok zarar vermişsin." Dedi

Ah hayır yine mi test? Olamaz. Şu hayatta en nefret ettiğim şeylerde ilk sırada alıyordu. Vücudunuza kabloları bağlayıp belirli bir akım şiddetinde kalbinize baskı uygulandığını hayal edin. Her akım şiddeti arttığında nefessiz kalıp kalbinizin içine bin tane ok saplandığını hissetmek ve bu acının bir an önce geçmesini dilemek.

HAZANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin