33.BÖLÜM

13.8K 840 1K
                                    

Herkese merhabaa

Yeni bölüm ile karşınızdayım. Bölünün sonundaki açıklamaya göz atmayı unutmayın.

Multimedya: Semih Koçyiğit

Multimedya: Vedat Sakman - Usulca 

Bölüm içinde kullandığım şiir Orhan Veli'ye ait olan İntihar şiiridir

İyi okumalar :")

Hazan Karadağ

"Akşam sporu için daha sportif bir şeyler giyinmelisin." Bakışlarımı dakikalardır izlediğim yoldan Semih beye çevirdim. Az evvel arabasına binerken bu saatte burada ne yaptığımı sorduğunda 'Akşam sporu' diyerek geçiştirmiştim. İnanmamıştı haliyle. Gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle silip yüzümde zorlanarak bir tebessüm oluşturdum.

"Anlatmak ister misin?" Sorduğu soruya olumsuz anlamda başımı salladım.

"Yine kendi kabuğuna çekiliyorsun anlaşılan." Omuzlarımı silkip yolu izlemeye devam ettim.

Ares'e sinirle söylediğim sözü düşünüyordum.
'Keşke hiç gelmeseydin.'
Onun bana söylediği ağır laflara karşılık olarak söylemiştim. Ağzımdan dökülmesiyle bu kelimeler pişman olmuştum ama beni çok kırmıştı. Yaptığım şey yanlıştı belkide. O an elimden başka hiçbir şey gelmeyecekti. Ares'i bir şekilde durdurmazsam Özgür'e daha çok zarar verecekti. Arabada ona Özgür'ün hasta olduğunu, bu yüzden böyle bir şey yaptığımı söyleyecektim ama davranışımın sebebini açıklamama müsaade etmemişti. Ege'ye söz verdiğim için Özgür'ün hastalığını Ares'den saklamıştım. Durumun buraya kadar geleceğini nereden bilebilirdim ki?

Arabanın yavaşlamasıyla daldığım düşüncelerden uzaklaşamaya çalıştım. Semih bey hiçbir şey söylemeden arabadan dışarıya çıktı. Bende peşinden arabadan inmek durumunda kaldım.

"Burası neresi Semih bey?"

"Bey kelimesini kullanmayı bir kenara bırak Hazan. Her akşam spordan sonra Nevzat'ın tavuklu pilavını yemeden geçmem buradan. Bugün de bana sen eşlik edeceksin." Dediği şey ile yürümeye devam etti. Bir binanın alt katında konumlandırılmış yere doğru merdivenlerden inmeye başladı.
'Gece Pilavcısı'
Adımlarımla onu takip ettim.

"Hoşgeldiniz kardeşim." Güler yüzle karşıladı daha yeni adının Nevzat olduğunu öğrendiğim kişi.

"Hoşbulduk kardeşim" dedi Semih. Sarılarak selamlaştılar ve bende başımla selam verdim.

Rengarenk boyalı tahta masalardan birine oturduk.

"Fazla seçenek yoktur burada. Nohutlu mu tavuklu mu?" Bir günden fazla süredir yemek yememiştim. Şuan ne olursa yerdim.

"Nohutlu olsun."

"Nevzat beni zaten biliyorsun bir tane de nohutlu."

"Sizin yani senin böyle bir yerde yemek yiyeceğini hiç düşünmezdim."

"Ön yargılarını bir kenara bırakmalısın. Her insan içinde farklı kişilikler barındırabilir."

"Haklısın."
Birkaç dakika içerisinden siparişlerimiz gelmişti. Kibarlığı bir kenara bırakıp yemeğe odaklamıştım kendimi. Art arda hızla yediğim yemek Semih'in gözünden kaçmamıştı haliyle.

"Önünden kaçıracak yok Hazan." Dediği şey ile duraksadım. Gülümseyip daha yavaş yemeye çalıştım. Yemeğim bitmek üzereyken iştahla yediğimi görmesiyle bir tane daha nohutlu pilav sipariş etti.

HAZANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin