19. BÖLÜM

18.7K 1.2K 336
                                        

Multi Ares :") ❤

Bu bölümün şarkısı iki tane olsunn:
Pera - Sevemezsin
Bob Seger- Boomtown Blues

İyi okumalarr

Hazan Karadağ

Selim hoca haftalık rutin çalışmaları yaptırıp serbest bırakmıştı. Yağmur ile salonda sohbet falan ediyorduk. Elindeki telefona sürekli baktığını fark etmem ile biraz uğraşmaya karar verdim.

"İçine düşeceksin az kaldı."

"Hı? Ne dedin canım." telefona o kadar odaklanmış ki dediğimi bile duymamış.

"Diyorum ki iyi mi böyle." pis pis sırıttım.

"Yaa Hazan."

"Yağmur daha yeniden beri telefona bakıyorsun. Yoksa Kerem rahat bırakmıyor mu seni?" İmalı bir bakış attım.

"Hayır ya ne alakası var? Birkaç defa telefonda konuştuk, mesajlaştık alt tarafı. Bakma şöyle"

"Tamam ya kızartma hemen o yanaklarını." Utanınca benim gibi yanakları kızarıyordu.

"Hem sen bana söyleyeceğine kendine bak. Ares ve Özgür yüzünden başın çok ağrıyacak gibi. "

Söylediği şeyle istemsizce yüzümü buruşturdum. Ares ile olanlar aklıma gelmişti.

"Özgür deme bana ya ruh hastası çocuk."

"Ben sana söyledim o biraz değişik birisidir diye."

"Onunla arkadaş olabileceğimizi sanmıştım."

"Aman bırak ya ben onun sana arkadaş gözü ile bakmadığın eminim." dedi ve göz kırptı.

Cevapsız bıraktım. Gizem'in yanımıza geldiğini görmem ile konuyu değiştirdik. Biraz dedikodu yaptık. Daha sonra da soyunma odasına gidip eşyalarımızı alıp salondan çıktık. Hava biraz serinlemişti ama hâlâ güneş kendini gösteriyordu. Gizem ile görüştük ve otoparkta Cemil abiyi beklemeye başladık.

"Ben giderdim kendim Hazan ya. Bir daha Cemil abiye zahmet vermeseydim"

"Olmaz öyle şey zaten yolumuzun üstünde evin. Konu kilit" dediğime gülümsedi. Belki de Yağmur'a bu kadar alışmamdaki sebeplerden biri de buydu. Benim gibi kendi halinde kimseye mahcup kalmak istemeyen biriydi.

Otoparka giriş yapan mavi renk BMW M5 Sedan ile ikimiz de bakışlarımızı arabaya çevirmiştik.

"Arabanın rengine bak çok güzel" dedi Yağmur.

Araba önümüze durunca tek kaşımı kaldırdım. Kapısının açılmasıyla dışarıya çıkan kişi ile şaşkınlığımı gizleyememiştim. Ares.

İyi ama onun burada ne işi var?Şirketten geliyordu herhalde. Mavi bir lakos ve onunla uyumlu bir ceket giymişti. Mavi her tonu bir insana bu kadar mı yakışır? Hazan kendine gel onun bir sevgilisi var. Bunu tekrar anımsamam ile yüzüm asıldı.
Gözündeki gözlüğü çıkarıp yanımıza geldi.

İkimizle görüştü. Yine kahve gibi kokuyordu.
"Merhaba, nasılsınız?"

"İyiyiz teşekkürler sen?" Bir gün yalandan iyiyim demekten çarpılacağım az kaldı.

"Bende iyiyim sağolun. Cemil abi yok bugün. Sizi evlerinize ben bırakacağım."

"Neden gelmedi o?" Yüzüne bakmayarak bir sonu yönelmiştim.

"Eşi rahatsızlanmış hastahaneye kaldırmışlar. Arslan amca da beni arayıp geçen seferki gibi sizi eve bırakmamı rica etti" deyip göz kırptı. Babama söylediğimiz yalan geldi aklıma.

HAZANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin