23. BÖLÜM

16.9K 1K 623
                                        

Herkese merhabaa :")

Yeni bir bölüm ile karşınızdayım..
Bölüme geçmeden önce birkaç şey söylemek istiyorum. Üniversitede okuduğum için derslerim yoğunlaşmaya başladı. Bir de İspanyolca kursuna gidiyorum. Bölüm yazmak için vaktim pek olmuyor. Her hafta düzenli olarak bir bölüm atmaya çalışacağım.
Takipte kalın.. sizleri seviyorum ❤

İyi okumalar :")

Özgür Doğan

Karşımda gördüğüm çocuk ile tüm vücudumun gerildiğini hissettim. O gün partideki şerefsiz. Okuldan Hazan'ı almaya gelmiş belli ki. Birbirleriyle mesafeli bir konuşma yapıyorlardı. Araca yöneldiklerini görmem ile bende otoparka doğru adımlamaya başladım. İçgüdüsel olarak onları takip etme isteğim oluşmuştu. Audi A4'ümün önüne gelip seri hareketler ile kapıyı açıp aracı çalıştırdım. Ben otoparka gelene kadar çoktan okulun çıkışına yönelmişlerdi. Mavi BMV'yi gözden kaçırmamak için hızlı bir çıkış yaptım okuldan.

Takip mesafesini koruyarak nereye gittiklerini izlemeye devam ediyordum. Aracı bir evin önünde durdurunca bende yavaşlamıştım. Yağmur araçtan indi. İkisi o araçta tek kalmıştı. Bunun düşüncesi ile direksiyon tutan elimi biraz daha sıktım. Aracı yine çalıştırınca takibe devam ettim. Birkaç dakika sonra emniyet şeridine geçmesiyle tek kaşımı kaldırdım. Bir şey mi oldu Hazan'a? Neden durdu orada? Kafamı kurcalayan sorular ile bende emniyet şeridinde durdurmuştum aracımı. Arabanın film kaplı camları yüzünden içeriyi göremiyordum. Merakım içimi kemirmeye devam ederken elimi kapının kulpuna koymuştum. Aracı biraz daha onlara yaklaştırıp yanlarına gidecektim ki tekrar hareket ettiler. İçeride sapaktan dönüş yapınca kaşlarımı istemsizce çatmıştım.

Hazan'ın evi o yönde değildi. Nereye gidiyorlar? Onu bir defa evine bırakmıştım. Hazan hakkında bilgi edinmeye çalışmıştım. Oturduğu evden yemediği zeytinlere kadar her şeyinden haberim vardı.

Yaklaşık 20 dakika sonra geldikleri yeri görmem ile donup kaldım.
Lunapark.

Ellerimin titremeye başlamasıyla direksiyondan çektim. Gözlerim sargılı ellerime kaymıştı. Aklıma gelen şeyler ile ellerimi yüzüme koyup gözlerim kapalı bir şekilde bekledim. Yıllar geçmesine rağmen ne zaman bir park görsem böyle oluyordum. Arkamdan gelen korna sesi ile trafiği mahvettiğimi anlayınca gaza basıp o esnada park yerinden çıkan aracın bıraktığı boşluğa girdim.

Derin nefes almaya çalıştım. Hâlâ ellerimdeki titreme devam ediyordu. Lunapark'a giriş yapan Hazan'a baktım. Yüzündeki gülümseme aynı onun gibiydi. O da böyle sevinmişti onu lunaparka getirdiğimde.

"Özgür.. unutmamışsın" boynuma sarılmasıyla kokusunu içime çektim.
Tuğbam.. O kadar güzeldi ki. Bir ay önce sahilde gezerken pamuk şeker satan adım gördüğünde "En son lunaparka gittiğimde yemiştim. Yıllar önce anlayacağın. Yüzüm gözüm yapış yapış olduğu için annem çok kızmıştı." Demişti ve hatırladığı anısına karşın gülmüştü. Gülerken gözleri kısılıyordu. Ve güzelliğine güzellik katıyordu. O günden sonra aklıma onu lunaparka getirmem gerektiğini not etmiştim. Birkaç gündür çok durgundu. Bir şeyler olmuş da benden gizlemeye çalışıyor gibiydi. O fark etmese de ben anlayabiliyordum hareketlerinden. Bende keyfi yerine gelsin diye buraya getirdim. Çocuk gibi mutlu olmuştu parka geldiğimiz için. O seviniyor ben ise onun güzelliğini izliyordum.

Tuğba.. gözümde canlanan anı ile dudaklarım hafifçe kıvrılmıştı. Daha sonra yüzüme yapıştırdığım sert ifade ile dakikalarca onları izledim. Hazan'ı ilk defa bu kadar gülerken görmüştüm. Ama benim yanımda değildi. Başka bir erkek ile mutluydu. Vücudum bu görüntü karşısında fazlasıysa gerilmişti. Dönme dolabın önüne geldiklerini görmem ile o günü tekrar hatırladım.

HAZANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin