Arkadaşlar herkese merhabaa,
Öncelikle hikayede size küçük bir ayrıntıyı paylaşacağım. Ares'in ağzından yazılan kısımda onun hayata yeniden nasıl tutunduğunu anlatıyor. Geçen bölüm ile bağlantılı gördüğü bir rüyadır.
İyi okumalar :")
Ares Demir
Ne kadar zamandır buradayım bilmiyorum. Bir çıkış yolu bulmam lazım. Kayboldum arafta kalmış gibiydim. Etrafımı defalarca inceledim. Tek bulabildim hiçlikten başka bir şey değildi. Aynı yerde dönüp duruyorum. Birilerine ulaşabilmek için çok çabaladım. Her seferinde haykırışlarım kulaklarıma geri geliyordu. Karşımda bir anda yavaşça beliren iki küçük çocuğa baktım. Nereden çıktı bu çocuklar?
"Hazan lütfen küs ayrılmak istemiyorum senden" Hazan mı?
"Ares beni ya-yalnız bırakma lütfen gitme burada kal" A-Ares derken?
"Kalamam ki Hazan babamlar orada iken burada yaşayamam."
"Ama ama benim de annem yok burada. Ben kalabiliyorum sende kal"
Ben... Ben bu anı hatırlıyorum. İyi ama böyle bir şey nasıl mümkün olur?
"Hazan gitmem gerekiyor, hadi sarıl barışalım. Hem daha sonra gelirim yanına olur mu?"
"Gelme istemiyorum bir daha seni görmek. Asla konuşmayacağım senle. Artık Ares yok o da beni bırakıp gidiyor"
Çocukların silüetleri iyice belirginleşmeye başlamıştı.
Bunlar bizdik. Hazan ve Ares. Yıllar önce onu son kez gördüğüm zamandı bu. Çocuklara doğru yaklaştım. Benim küçüklüğüm yine bir anda kaybolmuştu.
Küçük kız ise gözlerini sildi bana doğru birkaç adım daha attı."Senden nefret ediyorum duydun mu beni nefret ediyorum" diye bağırmaya başladı.
"Hazan" adıyla seslendim. Dizlerimin üstüne eğilip onunla aynı boya geldim. Elimi ona doğru uzatacak iken o da yok oldu birden. Aklımı kaçırıyorum galiba. Gözlerimi kapatıp ellerim ile yüzümü sıvazladım. Gözlerimi açmam ile hiçlikten kurtulduğumu fark ettim. Etrafa bakınmaya başladım. Ne oluyor lan?
Kara bulutlarla kaplı gökyüzünden düşen yağmur damlaları canımı acıtıyordu. Koşmaya başladım saklanacak bir yer bulmam lazım. Yağmur damlaları vücuduma bir ok gibi saplanıyordu. Göğsüm sırılsıklam olmuştu. (Hazan'ın gözyaşları ile Ares'in göğsünü ıslattığı an)Saçlarım kupkuruydu. Bu nasıl mümkün olabilir? Karşımda gördüğüm kulübe ile ona doğru koşmaya karar verdim. Böylelikle canımı acıtan yağmurdan kaçabilirdim. Ben koştukça kulübe ile aramdaki mesafe iyice artıyor, sanki gittikçe uzaklaşıyordum ondan. Duraksadım koşmayı bıraktım. Bir parodinin içinde sıkışmış gibiydim. Yine başladığım noktaya geri dönmüştüm. Hiçlik ile yüzyüze geldim.
"Özür dilerim Ares..." (Hazan'ın Ares'e son söyledikleri)
Hazan'ın sesiydi bu. Etrafımda dönerek onu bulmaya çalıştım.
"Neredesin Hazan?"" Yine bırakıp gittin ya beni.. seni asla affetmeyeceğim.."
"Bırakıp gitmedim seni buradayım ben." Etrafımda koşarak onu aramaya başladım.
"Hazan söz verdim sana bırakıp gitmeyeceğim bir daha. Duyuyor musun beni?" Tüm gücümle haykırdım. Bırakmayacaktım bir daha onu. Asla.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZAN
Teen Fiction⭐WATTYS2017 KAZANANI⭐ "Her şey telefonuma gelen bir mesaj ile başladı. Ve sonrasında devam etti." ... "Umarım bu geceki hediyenden memnun kalırsın. Daha seninle işim bitmedi Hazan. Senin yüzünden benim hayatım mahvoldu. Şimdi sıra sende." ...