Camila
Lauren Jauregui'nin sorgusuna ben gireceğim.
Telefonda kısa bir sessizlik oluştu. Yeşil ışığın yanmasıyla birlikte gaza yüklendim.
Sana diyorum Elouise. Duymuyor musun?
Dişlerimin arasından tısladım.
Duyuyorum efendim. Sorgu odasına aldırıyorum.
Telefonu kapatıp gaza daha fazla yüklendim. Onunla benim konuşmam gerekiyordu. Ian'ı öldürmüştü, bunun hesabını soracaktım. Gözlerimi silmeye çalıştım. Hangi ara ağlamaya başladığımı dahi bilmiyordum. Güçlü olmam gerekiyordu. Derin bir nefes alıp dişlerimi sıktım. Karakolun önüne geldiğimde anında arabadan inip koşar adımlarla içeriye girdim. Bazı polisleri başımla selamlayıp sorgu odasına doğru ilerledim.
Bayan Cabello, benim de yanınızda girmemi ister misiniz?
Elimle ona durmasını söyleyip odanın kapısını açtım. Derin derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. İçeriye girip kapıyı kapattım. İşte, oradaydı. Boş duvarı izliyordu. Bakışlarını çevirip gözlerini gözlerimle buluşturdu. Dolan gözlerime aldırmadan masaya doğru ilerledim ve masadaki dosyayı elime aldım.
Uyuşturucu satmak, uyuşturucu kullanmak, adam yaralamak, vergi kaçırmak, adam öldürmek..
Dosyayı masaya bırakıp tekrar gözlerine baktım. Bakışları soğuktu, titremiştim.
Buradan sana çıkış yok Jauregui.
Kafasını sallayıp güldü. Nişanlımı öldürmüştü, bir de karşıma geçmiş gülüyordu. Masayı sarsıp bağırmaya başladım.
Dün gece iki kişiydiniz. Diğeri kimdi?
Hala gözlerime bakmaya devam ediyordu. Bağırmaya başladım.
Yanındaki kimdi?
Masaya yaklaşıp kollarını koydu. Gözleri hala gözlerimdeydi.
Sadece alıcıydı. Polis olduğunuzu anlamış olmalı. Üstünde yakalanmak istemediği için kaçmıştır.
Beraber kaçtınız.
İç çekip sandalyesine yaslandı. Ellerini kucağında birleştirip bir süre sessiz kaldı.
Neyse ne.
Bana tekrar yaklaştı. Yüzü yüzüme çok yakındı.
Polisi ben öldürdüm.
**********
Cebimde ki rozeti çıkarıp adama uzattım.
Komiser Camila Cabello. Bazı kamera kayıtlarına bakacağım.
Adam başıyla onaylayıp yerinden kalktı. Onu takip ettim, bir odaya girdiğimizde bilgisayarı açıp kilitli bir dosyaya girdi.
Gerisini ben hallederim. Teşekkürler.
Bilgisayara oturup tarihlere bakmaya başladım. Dün'e ait tek dosyaya girdim. Videoyu açtım ve izlemeye başladım.
*********
Sana bir fotoğraf yollayacağım. Bana bu adamı bul.
Telefonu kapatıp arabama doğru ilerledim. Kayıtlarda kavga anı yoktu. Orada kamera yoktu. Sadece kaçarken kameraya yakalanmışlardı. Fotoğrafı yollayıp arabaya bindim. Başımı direksiyona yaslayıp ağlamaya başladım. Eksik bir şeyler vardı. Lauren tek başına Ian'ı öldürmüş olamazdı. Ağlamamam gerekiyordu ama dayanamıyordum. Bir süre böyle durduktan sonra sırtımı dikleştirdim ve boğazımı temizledim. Ardından telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim ve mesajı açıp okumaya başladım.
'Mike Carter. 20 yaşında. Bıçakta ki parmak izleriyle uyuşan kişi. Bulabildiklerimiz şimdilik sadece bu, üzgünüm. Araştırmaya devam edeceğim.'
Telefonu kenara atıp tekrar ağlamaya başladım. O adamı bulmam gerekiyordu. Bulmak zorundaydım. Lauren ben yaptım dese de bıçakta parmak izleri yoktu, onları gördüğümde yarasına bastırmaya çalışıyordu. Kesinlikle başka bir şey vardı.
**********
Elimdeki fotoğrafı Lauren'ın önüne fırlatıp bakmasını bekledim. Ama başını bakmak için hareket ettirmedi bile. Sert bir şekilde ensesinden tuttum ve masaya yaklaştırdım.
Tanıdık geldi mi Jauregui?
Gözlerini indirip fotoğrafa baktı. Boynunda ki damarlar belirginleşmişti, sanırım dişlerini sıkıyordu. Cevap vermeyeceğini anladığımda ensesinde ki elimi daha da çok sıktım.
Bana cevap vereceksin.
Ensesindeki elimi çekip çenesine getirdim ve bana bakmasını sağladım. Gözlerinde hiçbir duygu yoktu.
Nişanlımı tek başına öldürmüş olamazsın. Bana cevap ver, Mike sana yardım etti değil mi?
Sakin olmaya çalışıyordum ama sınırlarımı zorlamaya başlıyordu.
Nişanlını tek başıma öldürdüm.
Çenesinde ki elimi çekip yüzüne sıkı bir yumruk attım. Sandalyeden düşmüştü. Yerdeki bedenine tekme atmaya başladım. Bir yandan bağırıyor, bir yandan ağlıyordum. Öksürmeye başlamıştı, ağzından kan geliyordu. Biraz sonra içeri gelen polislerden birisi beni geri çekti. Kolumu çekip arkamı döndüm. Ağlamaya devam ediyordum.
Bayan Cabello, Mike Carter'in peşindelermiş. Onu bulmuşlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fall Apart | Camren
Fiksi Penggemar"Sanki en iyi resimler çoktan çizilmiş, en iyi şiirler çoktan yazılmış, en iyi senaryolar en iyi oyuncular tarafından oynanmış gibi.. Yoksa boşa geçen bu hayatın başka hiçbir açıklaması olamazdı." Kafasını yukarı kaldırıp gözlerini gözlerimle bulu...