12♧

1.8K 122 7
                                    

Camila

Yaklaşık 10 dakikadır Ally'nin çocukluk anılarını dinliyorduk. Belli etmeden masanın üzerindeki kitabı okuyordum, Lauren kucağıma yatmıştı. Normani dinliyor gibi gözükmüyordu. Bir ara onunla yalnız konuşsam iyi olacaktı sanırım. Elimi uzatıp Lauren'in kolundaki dövmeye dokundum. Elini kaldırıp kolundaki elimin üzerine koydu ve gülümsedi. Ally hala anlatıyordu, susacak gibi de durmuyordu.

Beni dinlemiyor musun Camila?

Gözlerimi kocaman açarak kafamı kitaptan kaldırdım ve Ally'e baktım. Sinirlenmekte haklıydı ancak gerçekten bunalmıştım.

Üzgünüm Ally. Sadece bitmesine çok az kaldı ve sabredemiyorum.

Kitabı elime aldım ve salladım. Çok umursamadı ve yerinden kalkıp yemek almak için tezgaha ilerledi.

Her zaman böyle midir?

Lauren kahkaha atıp boştaki eliyle burnumu sıktı.

Sadece mutlu olduğu zaman.

Kaşlarımı kaldırıp bakışlarımı Ally'e yönlendirdim.

Mezuniyet balosunda sarhoş olup üzerindeki bütün kıyafetleri çıkardığı için mi mutlu? Yoksa çıplak vücuduna etraftaki bütün içkileri döktüğü için mi?

Lauren tekrar kahkaha attığında kahkahasına odaklandım. Kusursuz bir sesi vardı ve tanrım, öpmek için tarifsiz bir arzu duyduğum dudakları hafif aralıktı.

Bizim için mutlu.

Sert bir şekilde kolundaki elimi çekip kucağıma koydum ve söylediği şeyi idrak etmeye çalıştım. Ne demek bizim için? Masaya geri oturan Ally'le birlikte bakışlarımı ona çevirdim. Lauren cevap vermemiş olmamdan rahatsız olmuştu. Kıpırdanıp başını kaldırdı ve oturur pozisyona geçti. Gönlünü almam gerekiyordu, farkındaydım. Ama içimde uçurumlar vardı ve ne yapmak istediğimi kesinlikle bilmiyordum. Bir süre sessiz kaldık. Ally de susmuştu, herkes ortamdaki gergin havanın farkında olmalıydı. Lauren daha fazla dayanamayacakmış gibi bir hışımla oturduğu yerden kalktı ve çıkışa doğru ilerledi. Arkasından bakakaldım. Sadece bakakaldım ve bu canımı acıttı. Ben ne yapıyordum? Bunu Ian'ın Kardeşi veya karakoldakiler duysa ne derlerdi? Ben buraya katillerden diğerini bir nevi de olsa öldürdüğüm için girmiştim. Diğerine neden aynı şekilde bakamıyordum? Onun sadece ismini duymak bile mutlu olmama neden oluyordu. Yanımda olması bazen yeterli bile olmuyordu, ona dokunmadan yapamıyordum. Bana bunları hissettiren insanı üzemezdim. Üzmemeliydim. Tamamen kendimle çelişiyordum ve artık bu konu kendi içimde bir savaşa neden oluyordu. Masadakilere bir şey söylemeden bende kalktım ve koşarak peşinden gittim. Tuvalete baktım, yoktu. Bahçeye çıkmak yasaktı, oraya çıkamazdı. Çatıya da sadece geceleri gidiyordu. Yatakhaneye doğru ilerledim. Yatağına yatmış, üzerini komple örtmüştü. Yanına yaklaştım ve yatağın başında diz çöktüm. Üzerindeki örtüyü çekip başını açığa çıkardım. Bana engel olmamıştı, bu iyiydi. Kulağına doğru yaklaştım ve fısıldadım.

Sen bana gereklisin diyor sartre, diğerleri yalnızca bir tesadüf.

Dudaklarımı yanağına bastırdım ve kokusunu içime çektim.

Az önceki olay için özür dilerim. Sadece herşey çok taze ve ben hemen buna bir isim koymak istemiyorum. Seni yeni buldum ve bunu bir şeyle kısıtlamak istemiyorum.

Dudaklarımı ardı ardına yanağına bastırdım ve fısıldamaya devam ettim.

Ha sevgilimsin, ha en yakın arkadaşımsın ne fark eder? Kimseye bir şey açıklamak zorunda değiliz. Sadece yanımda ol, bana böyle bak yeter.

Kıkırdadığını duyduğumda bende gülümsedim. Tanrım beni deli ediyordu. Yanağını öpmeye devam ederek ilerledim. Son öpücüğümü dudağının hemen kenarına bırakıp ayağa kalktım. Bembeyaz olmuş suratına baktım, şuan nefes bile almadığına emindim. Onu bu şekilde etkileyebiliyor olmak beni mutlu etmişti. Demir kapının gürültülü sesiyle bakışlarımı oraya çevirdim. Gardiyan gelmişti. Lauren de yatakta doğrulup başını kapıya çevirmişti.

Emily Seyfried, Jocelyn Smart, Lauren Jauregui ve Camila Cabello. Ziyaretçiniz var.

Arkasına bile bakmadan kapıdan çıktı. Lauren'a elimi uzatıp kalkmasına yardım ettim. Gülümseyerek uzattığım elimi tuttu ve kapıya doğru ilerledik. Karakoldan birisi gelmiş olmalıydı. Diğer kapının içine girip etrafa bir göz attım. Lauren çoktan sarı saçlı arkadaşının boynuna atlamıştı bile. Gözlerimi devirip etrafta tanıdık bir yüz aramaya çalıştım. Lauren'in hemen yanındaki masada birisi bana el sallıyordu. Oraya doğru ilerledim, masaya iyice yaklaşmamla birlikte gözlerim kocaman açıldı ve adeta olduğum yere çivilendim. Bu en son beklediği kişiydi ve siktir, bunu kesinlikle kaldıramazdım. Ben geri çıkamadan Veronica çoktan boynuma sarılmıştı bile. Bende ona kısa bir şekilde sarılıp yavaşça üstümden ittim.

Seni çok özlemişim.

Ona gülümseyip gözlerimi Lauren'a çevirdim. Bizi duymamış gibiydi, heyecanlı bir şekilde arkadaşına bir şeyler anlatıyordu. Ardından kolunu açtı ve dövmeyi gösterdi. Beraber çığlık attıklarında içimden kahkaha atmak gelmişti ama bunu bastırdım ve sadece gülümsedim. Veronica kolumdan tutmuş, beni masaya sürüklemişti. Ona itaat edip oturdum. Bir süre anlattıklarını dinlemeye çalıştım ama aklım bambaşka bir yerdeydi. Buraya neden gelmişti? Ve en önemlisi neden? Çantasından bir zarf çıkarıp elime tutuşturdu. Zarfı açıp içindeki fotoğraflara baktım.

İşte, abimin diğer katili Lauren Jauregui. Bu hapishanede mi? Biliyor musun?

Gözlerim kararmaya başlamıştı. Fotoğraflar titreyen ellerimden kayıp yere düştü. Dolan gözlerimi kırpıştırdım ve etrafıma baktım. Lauren kaşlarını çatmış bir şekilde beni izliyordu. Yutkunmaya çalıştım ama başaramadım. Veronica da çoktan baktığım yere bakmıştı. Bir süre onu inceledikten sonra aniden ayağa fırladı ve bağırmaya başladı.

Sen! Abimin katili sensin!

Ben de peşinden kalktım ve onu kolundan tutup çekmeye çalıştım. Lauren ve arkadaşı da ayağa kalkmışlardı. Lauren Veronica'ya değil bana bakıyordu.

Nasıl yapabildin? Nasıl? Seni sürtük!

Ben ona engel olamadan o Lauren'in üzerine çoktan atlamıştı. Hangi ara aktığını anlayamadığım gözlerimi silmeye çalıştım. Veronica Lauren'i çoktan yere yatırmıştı ve yüzüne vuruyordu. Gardiyanlar koşarak gelip onları ayırdı.

Camila ondan intikamımızı al! Duyuyor musun? Ondan intikamımızı al! O abimin katili Camila! O, nişanlının katili!

Fall Apart | CamrenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin