Burnuma gelen ağır ilaç kokusu,gözlerimi açamasam da nerede olduğumu anlamama yetmişti.
Vüdumda her bir kemik ayrı ayrı ağrıyor ve kaburgalarım sanki her nefes alışımda ciğerlerime batıyordu.
Gözlerimi zorlayarak araladım. Göz kapaklarımı açmak bile zorlayıcı olmuştu.
Kasap Kazımdan helallik aldıktan sonra öldüğümü sanmıştım.
Ölmediğime göre ilk aklıma gelen şey dualarımın kabul olduğuydu.
Bundan sonraki tek duam Elaya kavuşmak ve düzgün yaşamak olacaktı.
Fiziksel ağrılarım bir yana kalbimde müthiş bir huzur ve göğsümde alabildiğine genişlik hissediyordum.
İman etmenin bu kadar huzur verici birşey olduğunu tahmin edemiyordum.Karanlık günlerden sonra bana bu aydınlığın gelebileceği hiç aklıma gelmemişti.
Boşuna demiyorlardi her kışın sonu bahar,
Her karanlık gecenin bir sabahı vardı.Düzgün bir insan olduğumu düşündükçe mutlu oluyor ve canıma kıymadığım için defalarca şükrediyordum.
Bugün bu hastanede olmak bile benim için ayrı bir şükür sebebi olmuştu.
Birincisi Kasap Kazımdan helallik almıştım.
İkincisi çektiğim işkenceler belki onlarca günahıma keffaret olmuştu.Kaybedecek daha fazla zamanım olmadığını düşündüm.
Elaya kavuşmak için derhal harekete geçmeliydim.
Bensiz bebeğiyle 1 yıldır ne yapmıştı? Başına ne işler gelmişti?
Hızlıca yatağımdan doğruldum.
Canımın acısı beni inletmeyi başarmıştı.
Sandalyede uyuyakalan annem birden sıçradı. Kalkmaya çalıştığımı anlayınca panik olmuştu."Oğlum ne yapıyorsun dur lütfen. Dikişlerin var Yusuf .Bekle hareket etme."
Bir telaşla ayağa fırlamış hemen doktoru çağırmak için kapıya koşmuştu.
O sırada hareketliliği fark eden Hasan hocanın oğlu,artık en yakın arkadaşım Sabri de aralanan kapıdan içeriye girmişti."Yusuf neredesin 3 gündür?Öldük meraktan kardeşim."
"Kardeşim iyiyim ben.Kalkmam lazım yardım et."
"Doktor bir hafta dinlenmesi lazım dedi kalkamazsın.
Hem kalksan ne yapacaksın?""Elayı bulmam lazım Sabri. Bir hafta çok uzun bir süre.Biliyorsun."
"Kardeşim Elayı bulacağız ama şu an sağlığın yerinde değil.Iyilesmen gerekiyor. Hem seni bu hale kim getirdi ?"
"Kasap Kazım getirdi. Helallik almayı başardım ama."
"Yusuf delisin sen. O adam seni parçalara ayırabilirdi."
"Ama birşey olmadı işte.Allah yardım etti."
"Babam sana boşuna deli demiyor Yusuf."
"Hocam iyi mi?"
"Seni bulana kadar hiç konuşmadı.Seccadeden kalkmadı.Sadece dua etti."
"Onun duası yeter bana."
Sabriyle konuşurken annem doktor ve hemsireleri toplayıp odaya getirmişti bile.
Doktor beni muayene ederken,annem kinli gözlerle Sabriyi inceliyordu. Sabrinin kim olduğunu bilmediğinden olsa gerek ,bana zarar vereceğini düşünüyordu.
Halbuki bana bu zamana kadar ailemden daha fazla zarar veren olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖVBE (FİNAL)
SpiritualEyy Aşıklar , Sizin de gözünüz kör ,gönlünüz kor oldu mu ben gibi? Ölüm diyorlar ya hani, diriyken de ölümü tadan , duyan oldu mu ben gibi? Ey hasretiyle ölümü yaşatan ,ey bakışıyla yürekleri dağlayan, Kaç kişinin canını yaktın ben gibi? ...Artık s...