TÖVBE (FİNAL)

9) ÖLME BE YUSUF

Yusuf Hasan Hocanın yanından ayrılıp eve gelmiş ve annesine selam verdiği gibi soluğu odasında almıştı.

Annesi kendisini dinlemeyen Yusufun arkasından epey konuşmuş fakat Yusuf odanın kapısını kapattığında çaresizce susup tekrar kendi işlerine dönmüştü.

Babasının rahatsızlandığı günden beri işlerin tamamı,
şirketlerin yönetimi Yusufun başına kalmış , Yusuf ise haftada birkaç gün dışında işlerle pek ilgilenemez olmuştu .
Annesi Yusufu işlerle ilgilenmesi konusunda uyarıyor fakat Yusuf kendi iç alemiyle mesgul olmaktan şirket yönetimine yeterince zaman ayıramıyordu .
Yusuf artık namazlarınıı kılıyor,her gece yaptıkları için saatlerce tövbe ediyordu.
Hasan hoca kendisine helallik listesi yapmasını istemişti.
Hakkına girdiği insanlardan helallik alarak tövbesinde ki samimiyeti Allaha göstermesi gerekiyordu.

Sırtında ki yüklerden kurtulmalı ,işlediği günahlardan arınmalıydı.
Odasına giren Yusuf hızlıca üzerindeki kazağını çıkardı. Duşa girip çıkacak ,sonra da hazırlanıp Hasan Hocanın yatsı namazında vereceği vaaza yetişecekti.
Duşa gireceği sırada aynayla karşı karşıya geldi .
Gördüğü yansımayı izliyordu.
Yeni Yusufa dikkkatle baktı.
Sanki daha sevimli fakat omuzları çökmüş ,gözlerinde biraz şefkat biraz da hüzün vardı.
Sakalları cıkmış saçları da karışmıştı.
Vücuduna baktı. Dövmelerini inceledi.
Sonra sırtında yazan kadının ismine baktı.  Onlarca pişmanlıktan sonra bu kadına da yaptıklarını hatırladı.
Bir tek onu sevmişti .
Ama o dindar olduğu için onunla birlikteliği asla aklına getirmemişti.

Günahlarından kurtulmakla birlikte , vücudunda ki bu dövmelerden de kurtulsa iyi olacaktı.
Sildirmek zor bir işti ve irili ufaklı onlarca dövmesi vardı. Her birisinin rezil hatıralarından da kurtulmak istiyordu. Teker teker sildirmeye karar verdi. Öncelikle abdest alırken görünen yerlerinden, yani kollarından sildirmeye başlayacaktı  .

###

Yusuf duşunu aldıktan sonra hızlıca hazırlandı . Odasından çıkıp koridora yöneldiğinde babasının odasının aralık duran kapısına ilişti gözleri . Babasından helallik alması gerekiyordu. Yaptığı hatasıyla yüzleşmesi gerekiyordu . Babası hatalıydı ama kendisinde de hata vardı. Bulduğu çözüm yöntemi onu sadece günaha sokmuştu . Aralık kapıdan içeri girdi süzülerek.  Babası yatağa bağımlı şekilde yaşamına devam ediyordu. Belli belirsiz konuşabiliyor.  Ve kendisine verilen yemekleri yutabiliyordu. Tüm yaşam fonksiyonları şimdilik bu kadardı. Doktorlar tedaviyle bunu biraz daha ileri boyutlara taşiyabilecekleri müjdesini de vermişti.

Yusuf babasının elini tuttu  .

"Baba konuşulacak çok şey var ama ben geçmişimi konuşmaktan nefret ediyorum .
Baba ben tövbe ettim . Sana karşı da hata ettim yanlış yaptım. Senin Aylin ile olan ilişkin hataydı . Benim sizden intikam alma şeklim daha büyük bir hataydı. 
Baba beni affet . Hakkını helal et. "
İkisinin de gözlerinden birer damla yaş döküldü  .Ne yataktaki günahkar nede konuşan günahkarın konuşmaya takati vardı  .
Yusuf babasının elini öpüp odadan dışarı attı kendini.
###
Yusuf Hasan Hocanın vaaz verdiği camiye gitti .
Önce yatsı namazı kılındı, ardından Hasan Hocanın kulakları okşayan naif sesinden ve huzur dolu ikliminden bir vaaz dinlendi.
Hasan Hoca vaaz boyunca, kul hakkından bahsetti. Yusuf bu vaazdan hissesine düşeni almıştı. Bir ara aklından hiç gitmeyen günahları yeniden gözünün önüne hücum etmiş ve Yusufun gözleri dolu dolu olmuştu.
Vaaz sonrası Yusuf, Hasan Hocayla birlikte onun evine geldi.
Hatice Hanım çayları koymuş ve oda da Hasan Hoca,oğlu Sabri ve Yusufu baş başa bırakmıştı.