Vücudumu saran titreme, tepki vermemi zorlaştırıyordu.Nazlı üzerindeki gelinlikle tam karşımda duruyordu.Beni tuzağa düşürmüştü.Bu şeytanla mücadele edecek güce sahip değildim.Beni bu odada görürlerse kime ne açıklama yapabilirdim .Dizlerimin bağı çözüldü. Sendeledim . Artık bu tarz durumların içine düşen Yusuf'u istemiyordum .
Neden Allahım?
Neden hep beni buluyordu ?
Kadınlarla imtihanım hiç bitmeyecek miydi?Kapıya yaslanmış ve öylece gözlerimin içine bakıyordu.
Bağırdım .
Bağırırken yalvardım.-Allah aşkına kimse görmeden çekil gideyim.Azıcık olsun Allah korkun varsa müsaade et bana.Ne istersen yaparım ama böyle bir günde rezil rüsva etme beni.
Sessizce dinlerken gözlerinden yaşlar dökülüyordu.Sözlerimi bitirdiğimde,yavaş adımlarla bana doğru yaklaşmaya başladı.
-Yusuf sana yaklaşmak için Sabriyi kullandım ben.Seni daha yakından görebilmek için sevmediğim bir adama evlenme sözü verdim. Yusuf sana ne kadar aşık olduğumu defalarca anlatmaya çalıştım. Yazık değilmi bana söylesene?Aşık olmak günah mı söylesene Yusuf?
Defalarca anlatmama rağmen Nazlı laftan anlamamıştı.Üstelik Sabriyi bu konuda uyarmıştım.Fakat Nazlıya olan aşkı gerçekleri görmesine engel olmuştu.
Birilerinin beni bu odada görmesi tam bir felaket olabilirdi.Saniyeler geçtikçe alnımda biriken ter damlaları artıyordu.
-Nazlı yalvarıyorum sana çekil önümden.Ben zaten bitmiş bir adamım.
Ben zaten defalarca utancından yerin dibine geçmiş adamın.
Ne yapacaksın beni ? Ben ne sevgiyi bilirim , ne kadınlara nasıl davranıldığını.
Benim tek artım çok param olması .İste servetimi vereyim .Benim için hiç bir önemi yok .
Ama bırak gideyim. Beni
burada görürlerse rezil olurum,kahrımdan ölürüm yapma. Bu sefer ölürüm yapma.Hasan Hocamın yüzüne bakamam . Benim üzüntümden hasta olur.-Artık çok geç Yusuf.Birlikte ölelim.Ben öleceksem sen de ölmelisin.Ya beni kabul edeceksin yada burada birlikte rezil olacağız.
- Senin neyini kabul edeceğim aptal ? Sen arkadaşım Sabriyle evleniyorsun . Dünyada kalan son kadın sen olsan, yine de kabulüm değilsin.
-Güzel mi değilim yoksa ?
- Ne güzelliğinden bahsediyorsun sen ? Benim için güzelliğin hiç bir önemi yok artık. Ben çok güzeller gördüm . Çoğu ahlaksızdı . Hepsinden nefret ediyorum .Hepiniz iğrençsiniz .Hele sen midemi fazlasıyla bulandırıyorsun.
- Ben bu kadar lafı yiyemem Yusuf Ketenci . Herkese söyleyeceğim işte.Sen bana tecavüz ettin .
Sen bana saldırdın,sen beni alıkoydun .Sağıma soluma bakındım.Kurtulmanın bir yolu olmalıydı.Önümden itekleyip hızlıca kapıya koştum.Ben kapının kolunu açmaya zorlarken,o arkamdan gömleğimden yakaladı.Tüm gücüyle asılınca gömlek yırtıldı.
Kapıyı açamıyordum.Kilitlemişti. Gitmeliydim.Çıkmalıydım buradan.Sırtımdan çekiştirmeye devam ediyordu .Tekrar önüme döndüm.
-Ver şu anahtarı Allahın belâsı.
-Asla vermem.Tecavüz ettin bana.Herkese söyleyeceğim.
Artık tahammülüm kalmamıştı.Söylediği her sözden sonra boğazını sıkıp öldürmek geliyordu içimden.Paniklemiştim ve ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.
İyice gerilip çok güçlü bir tokat yapıştırdım suratına.Tokadın etkisiyle dengesini kaybedip yere yapıştı.
Yerdeki kadına acıyarak baktım.Bugün onun en mutlu olması gereken gündü fakat bembeyaz gelinlikle yerlerde sürünüyordu.
Sert bir hareketle bileğini tuttum.Avucunda ki anahtarı almak için mücadele ediyordum.Çırpınıyor ve avucunu sıktıkça sıkıyordu.Tüm gücümü kullanarak elindeki anahtarı almayı başardım.
Ellerim titriyordu.Anahtarı önce yere düşürdüm,sonra eğilip hızlıca aldım.Kapının önüne geldim.Elimdeki anahtarı yuvasına bir türlü sokamıyordum.Heyecanım arttıkça ellerimdeki titremede artıyordu.
Hızlıca arkamdan kalktı.Eline bir makas almıştı.Ben anahtarı yerleştirmeye çalışırken ,o üzerindeki gelinliği elindeki makasla parçalamaya uğraşıyordu.
Birkaç dakika sonra anahtarı yerleştirmeyi başarmıştım.Tam çevirip açacağım anda kapı tıklatıldı.Dışarı çıkamadan kapana kısılmıştım.Kapının önünde biri vardı.
Ne yapacaktım?Allahım rezil olacağım.Al canımı ama bu utancı yaşatma bana al canımı.
Kapıdaki bir daha tıklayıp arkasından seslendi.
-Nazlım ben geldim aç kapıyı.
Sabri gelmişti ve ben ölmek istiyordum. Derdimi anlatamazdım,belkide bana inanmazdı.Attığım tokat yüzünden Nazlının burnu kanamıştı. Üstelik üzerindeki gelinlik paramparçaydı.
Kimse bana inanmazdı.Tecavüz ettiğimi düşüneceklerdi. Bu iftiradan kurtulamazdım. Ellerimi kulaklarıma götürdüm.Alsaydı ya canımı.Kurtulsaydım.Yada yerin dibine girseydim .
Tekrar o zehir diliyle konuştu.
-Karar ver. Yoksa tecavüz ettiğini söylerim herkese.
-Ne istiyorsun benden kadın? Neye karar vereceğim?
-Bana bir şans verirsen Yusuf,seni buradan sağ salim çıkartırım.Fakat inadında devam edecek olursan bana tecavüz ettiğini söylerim.Sağıma baktım soluma baktım kurtuluşum yoktu.Sabri kapıdan girecek ve Nazlıyı bu halde görecekti.Kendimi aklamanın bir yolu yoktu.Kapıyı açmalı ve olanları anlatmalıydım.Başka çarem kalmamıştı.
Tam kapının koluna elimi uzattığımda aklıma geldi.Sırtımı döndüm.Tam karşımda pencere vardı. Sabriyle yüz yüze gelmektense....
Belkide en doğrusu bu olacaktı.Pencereye koştum.Önce perdeyi sonra camı birkaç saniyede açtım.
Tek hamlede çıkıp, kendimi pencereden aşağı bıraktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖVBE (FİNAL)
EspiritualEyy Aşıklar , Sizin de gözünüz kör ,gönlünüz kor oldu mu ben gibi? Ölüm diyorlar ya hani, diriyken de ölümü tadan , duyan oldu mu ben gibi? Ey hasretiyle ölümü yaşatan ,ey bakışıyla yürekleri dağlayan, Kaç kişinin canını yaktın ben gibi? ...Artık s...