Selaaaamm.Kısa bir özel bölümle geldim. Keyifli okumalar"
&&&Hayriden Elanın telefonunu alamamıştım.Numarasını göndereceğim dediği halde göndermemiş ve defalarca aramama rağmen telefonlarıma çıkmamıştı.Bizi kavuşturmak isteyen kendisiyken neden böyle davranıyordu?
Yarım saate kadar evinize geleceğim,yüz yüze konuşacağız demişti. Bunun altından ne çıkacağını çok merak ediyordum. Hayra alamet değildi.
Kapının önünde Hayrinin gelmesini beklemek fazlasıyla canımı sıkmış,dakikalar geçmek bilmemisti.
Nihayet tozu dumana katarak gelen bir araç bahçeden içeri girmişti.Gelen Hayriydi ve onunla hesaplaşmam gerekiyordu.
"Selam Yusuf Ketenci"
Soyadımı söylerken birşeyler ima etmişti. Ama imalarla uğraşacak kadar gücüm yoktu.
"Aleykümselam Hayri abi.Hemen mevzuya girelim.Telefonda söz verdiğin halde neden Elanın numarasını göndermedin bana?"
"Pekala.Sende genç bir kızın kanına girip çocuğuna sahip çıkmadın değil mi?"
"Orası seni ilgilendirmez.Ben pişmanım ve çocuğumu istiyorum.Amacın ne?"
"Gayet ilgilendirir.Elaya ben sahip çıktım."
"Hayri abi anlamıyorum ne yapmaya çalışıyorsun?Allah aşkına ver numarasını.Gidip af dileyecegim sahip çıkacağım işte.Elayı yeniden kazanmak istiyorum."
"Bakalım o seni istiyor mu?Söylesene Ela seni istiyor mu?"
"Nasıl yani istemiyor mu?"
"İstemiyor tabi. Bak Yusuf senle bi anlaşma yapalım.Sen çocuğuna sahip çık ama Elayı rahat bırak."
"Sen kimsin be adam.Buna Ela karar verir.Daha af bile dilemedim.Belki özrümü kabul edecek."
"Ela sana göre biri değil.Onu üzmene asla müsaade etmem."
"üzmeyecegim Hayri abi.Ver telefonunu artık."
"Hayır güvenmiyorum sana. Sen onlarca kadından sonra Elayı mutlu edemezsin"
"Ver lan dedim sana.Elimden bir kaza çıkmadan ver.Çocuğumu göreceğim."
Aradaki tartışma kavgaya dönmüş ve Yusuf Hayriye yanaştığında sıkı bir yumrukla yere düşmüştü.Bu arada Yusufun annesi Nezaket gürültüye gelmiş ve olanlara şahit olmuştu.Hemen yardımcıları Rasimi çağırmış ve Yusufu Hayrinin yanından uzaklaştırtmıştı.
Yusuf giderken;
"Hayri abi düşün taşın kararını ver.Ne olursa olsun Elayı bulacağım"demiş ve kendini bahçeden dışarı atmıştı.
Yusufun çıkmasıyla birlikte Nezaket Hayrinin yanına gitti.
"Hayırdır Hayri Bey?Ne oluyor?"
"Hayır falan değil Nezaket Hanım.Oğlunuz iffetli kadınların canını yakıyor.Buna müsaade etmeyeceğim."
"Kimmiş ayol bu iffetli kızlar?"
"Yanımda çalışan Ela isimli bir kızın kanına girmiş.Şimdi sözümona sahip çıkacakmış.Söyle ona Eladan uzak dursun."
"Hayri Efendi anlaşılan Elaya göz koymuşsun.Al tepe tepe kullan"
"Oğluna söyle rahat dursun o zaman"
"Arada çocuk varmış doğru mu bu?"
"Evet"
"Yusuf o çocuk varken senin yakanı asla bırakmaz"
"Pekala.Nezaket Hanım sen torununu al,ben de Elayı.Ne dersin?"
Nezaket tereddütle düşündü.En mantıklısı bu olacaktı.O köylünün eve gelin gelmesindense ,çocuğa sahip çıkmak daha akıl karı bir işti.
"Pekala. Nasıl alacağız çocuğu?Annesi verir mi?"
"Orasına ben karışmam. Numarası var kızın.Arayıp görüşeceksin.Yalnız Yusufa numarayı verirsen ve Ela Yusufla görüşürse asla ayrılmazlar bilesin.Yusuf deli gibi heryerde Elayı arıyor.Haberin olsun."
Nezaket Hanım Elayla görüşüp çocuğu alma konusunda ikna olmuştu.Yusuftan önce davranırsa Elayı saf dışı bırakabilir ve bu sorunu en az zayiatla atlatabilirdi. Ela ile Hayri umrunda bile değildi.Kararını verdikten sonra Hayriye döndü.
"Pekala.Ver kızın numarasını."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖVBE (FİNAL)
SpirituálníEyy Aşıklar , Sizin de gözünüz kör ,gönlünüz kor oldu mu ben gibi? Ölüm diyorlar ya hani, diriyken de ölümü tadan , duyan oldu mu ben gibi? Ey hasretiyle ölümü yaşatan ,ey bakışıyla yürekleri dağlayan, Kaç kişinin canını yaktın ben gibi? ...Artık s...