Yusuf, içinden taşıp gelen öfkenin etkisiyle,çırpınan kadının boğazını sıktıkça sıkıyordu.
Sinem'in artık dermanı kesilmiş,kan çanağına dönen gözleri yukarıda bir yerde,bir noktaya sabitlenmişti.Yusuf tüm hırsıyla bağırdı;
"Gebereceksin şeytan. "
İşte tam o anda, kulaklarını sağır eden bir çınlamayla sarsıldı.
Gözleri git gide bulandı ve ortalık zifiri karanlık oldu.
Karanlıkta üzerine saldıran kurtlar görüyor, her yerden hücûma kalkan, akrepler ve yılanlar etrafını çepeçevre kuşatıyordu.Sonra karanlıktan bir adam çıkageldi.Kulaklarında ki çınlama daha da arttı.
Sesi gelen,fakat görüntüsü henüz netleşmeyen bu adamı tanıdığını biliyordu.Adam kendine doğru geldikçe ortalık aydınlandı ve üzerinde ki buğu netleşti.
Onu görmeyeli çok fazla özlemişti.
O gittiğinden beri kendini hem öksüz hem yetim hissetmişti.O sırtını yasladığı ve kendini güvende hissettiren tek insandı. Beklemediği bir anda aniden çıkmış ve beklemediği bir anda aniden gitmişti hayatından.
Kokusu ve konuşması,bakışları ve gülümseyişi herkesten farklıydı. Tertemizdi.
Temiz kokmaya özen gösterir,gül suyu kullanırdı.
O yüzden evine giren insanlar gül suyunun kokusunu içine, içine alır sonra başka başka huzurlu alemlere dalarlardı.
İnsanların içine huzur ve güven aşılardı.Onunla ilgili düşüncelerini hızla beyninin derinliklerinden geçirdi.
Gözleri doldu.Onun konuşmasını bekledi.
Ne de çok özlemişti."Şimdi de can almaya mı kalkarsin Yusufum?"
"Hani sen tövbe etmiştin? Yine ne ararsın bu uçurumlarda?" dedi.
Hasan hocasıydı. Yine bir uçurum başında,imdadına yetişmişti.Yüzü daha bir nurlanmış sanki gençlik halleri geri gelmişti.
"Hoo..hoocam "dedi kekeleyerek.
Rüya mıydı yaşadıkları bilemiyordu. Hangi alemdeydi,az önce ne olmuştu, birazdan ne olacaktı hiç birşey hatırlamıyordu.
"Hocam sizi çok özledim"dedi.
Duygulanmaya başlamıştı.Hasan Hoca tüm içtenliğiyle gülümsüyordu.
Gülümsemesi Yusufa bir ferahlama getirmişti.Daralan kalbinin genişlemeye başladığını ve huzurun iliklerine ulaştığını hissetti."Hocam ben de sizinle gelmek istiyorum."dedi.
Muhattabı kafasını olmaz anlamında sallıyordu.
"Daha vakit tamam değil evladım "dedi.
"Hocam benim artık dermanım kalmadı.""Herşey güzel olacak,Allaha sığın ."
"Ne yapmalıyım?"
"Şu zavallı kadını bırak Yusuf . Onun derdi kendine yeter."dedi.
Yusuf olanları daha yeni hatırlamaya başlamıştı.
"O bir şeytan hocam.Şeytanın katli vaciptir."
"Hayırdır Yusuf kendi kendine fetva verir olmuşsun oğul."
Bu söz Yusufu utandırmıştı.
"Bırak bu kadını Yusuf.Hemen bırak"
"Hocam ben eski Yusuf oldum"dedi başını eğerek.
"Ben siz gittikten sonra kötü bir adam oldum hocam.Kerem benim yüzümden öldü.
Bu şeytan yuvama musallat oldu hocam.Madem Kerem öldü,bu adi kadın da ölmeli."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖVBE (FİNAL)
SpirituellesEyy Aşıklar , Sizin de gözünüz kör ,gönlünüz kor oldu mu ben gibi? Ölüm diyorlar ya hani, diriyken de ölümü tadan , duyan oldu mu ben gibi? Ey hasretiyle ölümü yaşatan ,ey bakışıyla yürekleri dağlayan, Kaç kişinin canını yaktın ben gibi? ...Artık s...