"Annem,çok özledim senin kokunu Yusufum.Sende beni özledin mi paşam?"
Müyesser abla dolu dolu gözlerle bizi seyrederken,abim başımızda dikilmiş ve ateş saçan gözlerle ellerini ovalıyordu.Birazdan yine cehennem soruları başlayacaktı.
"Ela seni bekliyorum kızım.Sana bunu yapan adamı diyeceksin"
"Adını da bilmiyorum kendini de bilmiyorum abi.Hiç görmedim."
"Yalan söyleme Ela."
"Abi bilmiyorum gerçekten.Kadın sığınma evinde kalıyordum.İstersen araştırabilirsin.Çocuğun babasını yalnızca bir sefer gördüm."
"Neden söylemedin bana Ela neden?"
"Hem korktum hem utandım abi"
"Yazıklar olsun sana"
"Abi çok yoruldum ben.Köyümüze dönelim.Unutalım herşeyi."
"Köylüye bu çocuğu açıklayamayız Ela.Ben de çok yoruldum.Bende defolup gitmek istiyorum bu koca şehirden.Ama insanların ağzına sakız oluruz."
"Abi sen Yusufa benim çocuğum dersin.O zaman kimse ağzını açmaz.Yada bir süre konuşur sonra susarlar.Evimize dönelim abi.Bu şehir bizi öldürdü ,bu şehir bizi mahvetti abi."
Hıçkırarak ağlamaya başlamış ve abimin dizlerine yapışmıştım.
Hem çaresiz hem de yapayalnız kalmıştım.Kadın başıma sahipsiz bir yavruyla iki yıl mücadele etmiştim. Bu travmayı ömrümün sonuna kadar atlatamayacaktım.Yusufumu da bir ömür boyu kalbimde saklayacaktım.
Artık umutlarım bitmişti.Onun bana gelmeyeceğini biliyordum.Tüm hayatımı paramparça eden bu şehirden kurtulmak istiyordum.
Elbet köylüde rahat durmayacaktı.Dedikodu üretip can sıkacaktı ama kulaklarımı tıkayacak ve evladım için yaşayacaktım.
Yusuftan uzakta farklı bir şehirde nefes alacaktım.
Abimde hıçkırıklarıma dayanamayıp yere,yanıma çöktü.
Başımı ellerinin arasına alıp yüzümü kendine çevirdi.
O da ağlıyordu.
Sahipsizliğine ve çaresizliğine.
O da ağlıyordu elinden hiç birşey gelmeyişine.
İki yıldır ilk kez dokunmuştu abim bana.
Dokunma ve sıcaklık duygusunu iki yıldır ilk defa hissetmiştim.İnsanlara önemsiz gelen bu sıcaklığı benim bedenim hissetmeyeli ne kadar uzun zaman olmuştu.
Abimin gözlerinde şefkati ve sahiplenmeyi görmüştüm.
Ağlarken kesik kesik;
"ağbiiii af fet beni af fet abiiii.Ne olur bırakma beni çok yalnızım abi.Kimsesiz bırakma beni abi.Kölen olayım or ta da koy ma beni" diyebilmiştim.
"Bacımm sen nasıl bu hale geldin Elaam."diyebildi ve sarıldık.
Babam gibiydi o.Herşeyimdi. O kadar berbat bir haldeydim ki benim bu perişanlığım abimin beni affetmesini hızlandırmıştı.
Ne güzelliğimden ne kadınlığımdan eser kalmamıştı.Zayıflamıştım ve kemiklerim çıkmıştı.Göz altlarım mosmor ve içine çökmüştü.Sımsıkı sarıldık.Gitmeliydik buradan.Unutmalıydık herşeyi.
###Kabenin önünde ki nurlu adam bana bakarak gülümsedi. Sanki etrafına ışık saçıyordu.Ömrümde bu kadar güzel yüzlü ve huzur veren bir zat görmemiştim.Nedenini bilmeksizin adama baktıķça. ağlıyor ve ağladıkça huzur doluyordum.
" Hadi gel artık Yusuf.Ne bekliyorsun?"
"Nasıl geleyim efendim?Böyle günahkar bir adam bu kutsal topraklara nasıl ayak basar?"
"Sen gel hele eyyyy tövbekar.
Sen gel hele. Gel ki yollar nasıl aşılırmış göresin,gelki huzur neymiş anlayasın.Gelki aradığını bulasın."
"Geleyim efendim."
Geleceğim.Geleceğim.
"Yusuf oğlum ,Yusuf."
Geleceğim diye sayıklarken annemin endişe dolu sesiyle uyandım. Gördüğüm tamamen gerçek gibiydi. Çok etkilenmiştim.Gitmeliydim.Bir an önce gitmeli Kabeye yüz sürmeli ve orada da tövbe etmeliydim.
Evde uzanarak geçirdiğim iki günün ardından artık kendimi yeterince dinlenmiş hissediyordum.
Bu süre zarfında Nazlı şikayetini geri çekmiş ve bana iftira attığını itiraf etmişti. Zaten yapılan testlerde bana ait bir DNA parçası Nazlının bedeninde tespit edilememişti.
Bana iftira attığını itiraf etmese bile hic bir delili yoktu ve testlerle kanıtlanmıştı. Rabbim beni temize çıkarmıştı.
Tabi bu itirafta Sinemin parmağı vardı ve büyük ihtimalle Nazlıyı öldürmekle tehdit etmişti.
Avukatlarımız gerekli açıklamaları medyaya yapmışlar ve Nazlıya gereken davayı açmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖVBE (FİNAL)
SpiritualitéEyy Aşıklar , Sizin de gözünüz kör ,gönlünüz kor oldu mu ben gibi? Ölüm diyorlar ya hani, diriyken de ölümü tadan , duyan oldu mu ben gibi? Ey hasretiyle ölümü yaşatan ,ey bakışıyla yürekleri dağlayan, Kaç kişinin canını yaktın ben gibi? ...Artık s...