Henüz 19 yaşını dolduralı bir kaç ay olmamıştı.
Hayallerinde ki 19 yaşın hiç böyle olmadığını düşünüyordu.
Yusufa aşık olduğundan beri hep onunla ilgili hayaller kurmuş ve mutluluğu hücrelerine kadar hissetmişti. Hissetmisti fakat bu hisler çok uzun soluklu olmamıştı.
Iki haftadır hayatı aniden değişmiş ve yaşamanın bile kendisi için bir anlamı kalmamıştı.
Her zamanki yerinde, yine sırtını ağaca dayamış vaziyette Yusufunu bekliyordu.
Ela gözleri ağlamaktan kanlanmış,dudakları kurumuş ve çatlamış ,tepesinde alelade topladığı topuzu dağılmış adeta kendinden geçmişti.Çirkin, çaresiz ve sevgisiz hissediyordu.
Yanaklarından süzülen yaşları her defasında hızlıca elinin tersiyle siliyor, kimsenin bu halini görmesini istemiyordu.
Yusuf'u bir saate yakındır bekliyordu.
Patronun bugün dükkanda olmaması, ona bu kadar rahat bekleme imkanı sunmuştu.
Diğer çalışanlar hasta olduğunu düşündükleri için, Ela ya müsamaha gösteriyorlardı.Nihayet Yusuf görünmüştü.
Karşısına çıkacak ve hamile olduğunu söyleyecekti.
Başka hiç bir çaresi yoktu.
Hemen karşı caddeye geçti.
Yusuf' da arabadan inmişti.Yusuf kapıyı kapatıp arkasını döndüğünde Elayla yüz yüze gelmislerdi.
Yusuf'un gözlerinde güneş gözlükleri vardı.Sanki Ela yok gibi davranıyordu. Sessizliği bozan Ela oldu."Yusuf seninle konuşmak istiyorum"dedi.
Yusuf arabanın kapılarını kitlerken hala o yokmuş gibi davranıyordu.
"Tanışıyor muyuz ?"dedi.
Ela donup kalmıştı. En azından bu kadar adi bir tepkiyi hak etmemişti.
"Ben Ela.Iki hafta önce..."
"Hatırlamıyorum"dedi.
Hızlıca gireceği mekanın kapısının yolunu tutmuştu.
Ela ise arkasında kalmıştı.
Genç ve üzgün kadın son bir güçle bağırdı."Yusuf ben hamileyim."
Birkaç adım öne geçen Yusuf, bu haykırış sonrasında olduğu yerde çakılıp kalmıştı.
Etrafını kontrol etti.Henüz kimsecikler görünmüyordu.Kimsenin duymadığından emin olunca
hızla kıza dönüp, yanına yaklaştı.Gözluklerini hızlıca indirip sert ama kısık sesle konuştu."Ne istiyorsun benden para mı? "
"Ne parası Yusuf. Para falan istediğim yok.Hamileyim diyorum."
"Bu bebek benden değil anladın mı?"
Elanın kanı çekilmişti. Iyiden iyiye gözleri bulanmış ,kendini kaybetmesine ramak kalmıştı.
Uygun cevabı zihninde hazırlaması 15 saniyesini almıştı."Ben ilk kez seninle .Yani sende biliyorsun o gece.... Ilk kez olmuştu biliyorsun işte."
"Bilmiyorum.Hatırlamıyorum. Yalan olmadığı ne malum? Benden olduğu ne malum? Hadi defol git buradan .Bir daha gözüme görünme."
"Ama Yusuf hamileyim diyorum. Bir başıma ne yaparım ben bu bebekle?Çocuk senden.Baskası dokunmadı bana. Yapma Yusuf. Bana ve bebeğine bu kötülüğü yapma.Kimsem yok benim.Abim duyarsa öldürür beni."
Ela konuşurken ellerini yumruk yapmış ve gözyaşları ile birlikte sesi de boğuk boğuk çıkmıştı.
Yusufun en tahammül edemediği şeylerden birisi de kadınların göz yaşlarıydı.
Cebinden çıkardığı bir tomar parayı hızlıca Elanın eline tutuşturdu.
"Kendin geldin . Kimseyi zorlamadım .Al şu parayı birdaha da gözüme görünme ."Yusuf bir tomar parayı Elanın eline verdikten birkaç saniye sonra gözden kaybolmuştu.
Ela ise olduğu yere çakılmış ve bir kez daha tükenmişliğiyle baş başa kalmıştı.
Eline sıkıştırılan paraya baktı bir süre.
Sonra aklında birşeyler canlandı.
Nefesini derince çekip çalıştığı dükkana döndü.Çantasını hızlıca alıp hasta olduğunu söyleyerek oradan ayrıldı.
Koşturarak eve gelmiş ve çözüm üretmek için kendisini zorlamıştı.
Hızlıca mutfağa girip ekmek bıçağını aldı.
En uygun çözümün kendisini öldürmek olduğunu düşünmüştü.
Ölümden başka ne çözümü vardı. Bu bebeğe bakamazdı. Abisine olanları anlatamazdı. Abisi elini kana bulamadan , o kendi işini bitirmeliydi.
Defalarca bıçağı havaya kaldırmış,hızlıca karın mesafesine indirmiş fakat her kaldırış indirişinde feryat ederek ağlayıp düşündüğü eylemi gerceklestirememişti .
Her defasında elleri tekrar tekrar yere düşmüştü.
Karnında ki masumun suçu olmadığını biliyordu. Çok öfkeli olsa da tüm öfkesi kendineydi. İçindekine karşı ise sevgi bile hissediyor olabilirdi.
Vazgeçmişti.
Bunu yapamayacaktı.
Karnında ki bebeğe zarar vermesi mümkün değildi.
Abisinin yüzüne bakması da mümkün değildi.
O gelmeden evden gitmesi gerekiyordu.
Nereye gideceğini bilmese de bu evden çıkmalıydı.
Ela, abisine anlatamazdı.Bu şekilde,bu evde daha fazla kalamazdı.
Bebeği babası da kabullenmedigine göre bundan sonra yalnızdı.Hızlıca kağıt kalem buldu.
"Abi ben evden ayrılıyorum. Artık seninle yaşayamam.Sevdiğim var,onunla gidiyorum.Sevdiğim adam olmadan yaşayamam. Ondan vazgeçemediğim için senden vazgeçiyorum. Beni merak etme.Arama. Hakkını helal et. "
Aklına gelen cümleleri hızlıca sıralamıştı. Düzgün olması yada duygu yüklü olması gerekmiyordu. Sevdiğim var dediği için, abisinin onu aramaya yeltenmeyecegini biliyordu.
Kendisine çok kızacak ve bir ömür boyu affedemeyecekti.
Hayatında ki tek değerli insanı da kaybetmenin acısını ,diğer acılarına ekledi.
Yazdığı notu görünür bir yere bıraktıktan sonra odasına geçip eşyalarını küçük bir el valizine doldurdu. Kimliğini ve geçen ay aldığı maaşın bir kısmını yanına almış bir kısmını abisine bırakmıştı.
Birde Yusuf'un eline sıkıştırdığı bir tomar parayı aldı yanına.
Evden ayrılırken kendini kaybetmek üzereydi.Son bir hamleyle hızlandı.Kimse görmeden mahalleden çıkması gerekiyordu.Bütün gün aç ve susuz bir parkta oturdu. Hava kararmış,insanlar çekilmişti.
Cep telefonunu arayan soran olmamıştı.
Abisinin notu okuduğundan neredeyse emindi. Kendisini aramayacağından da...Başka biriyle kaçmış olmak abisinin en affedemeyeceği şeydi.Hep Elanın gelinlikle evden çıktığını hayal etmişti. Kendisi ise Elaya bakmak için evlenmeyi hiç düşünmemişti.
Düşüncelerden sıyrılıp bulunduğu ortama döndü. Saatler geçmek bilmiyor ,gece ilerledikçe yüreğine daha fazla korku peydah oluyordu.
Soğuktan üşümüş ve hissizleşmişti.
Bir süre sonra aklına kadın sığınma evi gelmişti. İş yerine giderken hep önünden geçerdi.Oraya sığınsa kendisini kabul ederler miydi ?
Bir hayırseverin yaptırdığını işitmişti kulakları.Kimsesiz kadınları kabul ediyorlardı.
Artık kimsesi yoktu.Üstelik hamile ve korunmasızdı.
Oraya sığınmaya karar verdi.
Ayağa kalkıp ,valizini eline aldı.
Bundan sonra ki durağı kadın sığınma evi olacaktı...
Kendisini neyin beklediğini bilmeden ayaklarını sürükledi .####
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖVBE (FİNAL)
EspiritualEyy Aşıklar , Sizin de gözünüz kör ,gönlünüz kor oldu mu ben gibi? Ölüm diyorlar ya hani, diriyken de ölümü tadan , duyan oldu mu ben gibi? Ey hasretiyle ölümü yaşatan ,ey bakışıyla yürekleri dağlayan, Kaç kişinin canını yaktın ben gibi? ...Artık s...