Az önce diğer Yusuf'unu da kaybetmişti.
Onu da almışlardı elinden.
Bir an hissizliğe büründü.
Hiç bir şey hissetmiyordu.
Ağlayamıyor, dizlerine vuramıyor,bağıramıyor yaşadıklarına sövüp sayamıyordu.Gözlerini duvara dikmiş öylece beyninden akıp geçenleri izliyordu.
Yavaşça ayağa kalkıp odasına geçti.Yatağa oturunca karşısındaki aynada kendini gördü.Bir müddet baktı. Seyretti.
Uzun uzun inceledi kendisini.
Ellerini saçlarına götürdü.Sonra yüzüne. Ne kadar çökmüştü.Ne olmuştu böyle?İki yıl kendisinde nasıl bir etki bırakmıştı?
Hiç birşey hissetmemek ne derece akla yatkındı?Çığlık atamıyordu. Üzülemiyordu.
Lavoboya gidip dikkatlice ve özenerek abdestini aldı.Tekrar odaya geldi.Valizini açtı.Mor bir şalı vardı.Saçlarını arkadan sıkıca toplayıp şalını örttü.Seccadesini alıp kıbleye döndü. Üzerine oturdu. Gözlerini boşluğa dikip tekrar düşünmeye başladı.
Kenan odanın kapısından kardeşine bakıyordu.Elanın tepkilerinden korkmuştu.Ona göre Elanın feryat ederek ağlaması daha normaldi.Aklını yitirmiş olma ihtimalini bile düşündü.
Bir kaç dakika daha izledi kardeşini.Bu arada Elanın telefonu da hiç durmadan çalıyor fakat Ela oturduğu yerden hiç kımıldamıyordu.
Kenan telefonu eline aldı.Arayan "Hayri Efendi'ydi."
"Alo.Kimsiniz?"
"Ben Hayri.Elayı aramıştım"
"Ben Elanın abisi Kenan.Kardeşim müsait değil neden aradınız?"
"Kenan memnun oldum.Ela benim çalışanımdı.Demek bir araya geldiniz.Sizim adınıza çok sevindim.Ben Elayı merak ettim. En son kendini pek iyi hissetmiyordu."
" Ela sizin yanınızda çalışmıştı demek. Sağ olun yokluğumda sahip çıkmışsınız Hayri abi.Ela bahsetmişti sizden."
"Rica ederim Kenancım. Her zaman yanınızdayım."
"Abi Ela pek iyi değil.Telefonlarına bakmıyor.Bu akşam köyümüze döneceğiz."
"Gidiyorsunuz demek.Ben siz gitmeden, Ela ile görüşmek isterim Kenan.Olur mu?"
"Olur tabi.Hem belki sizinle görüşmek Elaya iyi gelebilir.Onun adına çok endişeleniyorum.Adresi mesaj atarım.Görüşmek üzere."
###
Hayri kendisine gelen mesajdan sonra hemen harekete geçmiş ve yarım saat içinde verilen adrese gelmişti.
Ela'yı görecek olmak onu çok heyecanlandırmıştı.
Ela ile aralarında hiç bir engel kalmamıştı.
Ne bebek ne de Yusuf artık huzurlarını bozamayacaktı.Elanın köye dönmesine engel olmalı ve duygularını ona hissettirmeliydi.Elanın mutlu olması için herşeyi ama herşeyi yapacaktı.Eladan çocukları olacaktı.Ela tüm yaşadıklarını unutacak ve huzuru da aşkı da kendisinde bulacaktı.
Eski gecekondunun kapısını çaldı.Kenan kapıyı açtı ve kendisini içeriye buyur etti.Kendisine gösterilen odadan içeriye girdi.
Ela yatağın üzerinde oturuyor ve gözlerini karşıda bir yerlere sabitlemiş olarak bakıyordu.Başına birde şal takmıştı.
"Ela, ben geldim.Bir hoşgeldin demek yok mu?"
Hayri şaşkınlık içinde Elanın yanına oturdu.
Ela hiç normal görünmüyordu.
Sarsıntı tahmin ettiğinden daha büyük olmalıydı.Ela yavaşça gözlerini Hayriye çevirdi.
"Neden geldin Hayri Efendi?Benim değer verdiklerimin hepsi beni bıraktı gitti.Sen de gitseydin ya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖVBE (FİNAL)
SpiritüelEyy Aşıklar , Sizin de gözünüz kör ,gönlünüz kor oldu mu ben gibi? Ölüm diyorlar ya hani, diriyken de ölümü tadan , duyan oldu mu ben gibi? Ey hasretiyle ölümü yaşatan ,ey bakışıyla yürekleri dağlayan, Kaç kişinin canını yaktın ben gibi? ...Artık s...