(Annabeth)
Yorgun olduğum için direk yatmıştım. Normalde 3 günde bir anca uyurdum. Ama şuan cidden yorgundum. Gözlerimi kapadım.
Yine Alisyha yı görüyorum. Beni kurtarmak için geri dönüyordu. Ama onu yakaladılar. Ona ulaşmaya çalışıyorum. Ulaşamıyorum. Koşmaya başlıyorum. Sanki ben koştukça onu uzaklaştırıyorlardı. Sesler koştukça belirginleşiyor.'Onların ölümünden sorumlusun.''Annabeth gittiğin yerde ölümden başka bir şey görülmedi''Sen bir katilsin' seslerini duymamaya çalışıyorum. Koşuyorum. 'Burdan kaçış yokk!!' Diye bağırıyor. Bağırmak istiyorum. Ağlamak. Bu kabustan çıkmak istiyorum. Ama yapamıyorum. Koşmaktan başka çarem yok. Kendi kabusumda boğuluyorum. Daha doğrusu kendi geçmişimde. Korna sesi duyuyorum. Bunun ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum. Hayır lütfen bu olmasın .2 sini birden kaybedemezdim. Yine aynı ses 'hangisini kurtarıcaksın Annabeth' '2 sini de öldürücek misin' 'ah 2 side öldü zaten!' Hayır! Bu olamamalıydı. Hepsi kendi hatasıydı. Korna sesi artıyordu. 2 sine de yetişemiyordu. Onlar Alisyha yı almışlardı. Savaşmaya başladılar. Alisyha yı aynalığa fırlattı. Alisyha nın yanındaydım. ' O ölmedii. Hayır! Hayırr! Ölemezsinnn! Alisyha' aniden kalkıyorum. Nefes nefeseyim. Nefes almakta zorlanıyorum. Aptal gibi ağlıyorum. Titriyorum. Bütün vücudum titriyor. Olanların etkisinden hala çıkamamışım ki Hazelın bana seslendiğini duymuyorum bile . Dürtüyor beni 'Annabeth sadece kabustu geçti.Şimdi iyisin geçti' Ama biliyorum hiç bir şey geçmemişti. Ben hayatta olduğum sürece de geçmicekti. Sarılıyor bana. Gözyaşlarına boğuluyorum tekrardan.' Kimseye söyleme ' diyorum ama sesim titriyor. ' hadi kalk Kamp ateşi yakılcak birazdan . Giyinmene yardım ediyim.' dedi. Başımla onayladım. Çünkü konuşcak halim yoktu. Yataktan kalkarken dengemi kaybediyorum Hazel' a tutunuyorum. 'İyi misin ' diyor . Kafa sallıyorum. Benim için endişeliydi biliyorum. Üstümü giyindim aceleyle daha fazla geç kalmak istemiyordum. Hazeldan destek alıyordum. Çünkü hala titriyordum. Hala şoku atlatamamıştım. Kapıdan çıkarken karşımda Percy i gördüm . ' Ne gördün' dedi aniden. Şaşırmıştım.' Nasıl duydun' dedim ' Bağırıyordun. Sesin duyulmıcak kadar değildi.' dedi. Bende' Başka duyan var mı?' Dedim 'Sanmıyorum. Kulübenin önünden geçtiğim için duydum' dedi. Amma gıcık bir çocuktu. 'Annabeth ne gördün' diye yineledi Hazel. ' Geçmiş olaylar' demekle yetindim. Çünkü onları tam anlamıyla tanımıyordum. Ve tam anlamıyla güvenmiyordum. Bi anda her şeyi söyleyemezdim. Hazel ve Percy endişelenmişti. Endişelenmekte haklıydılar. Çünkü burada kalmaya devam edersem buranın da sonunu getiricektim tıpkı rüyamdaki sesin dediği gibi. 'Ben iyim' diye geçiştirmeye çalışıyorum .'Kimseye bundan bahsetmek yok anlaşıldı mı ?' 'Tamam anladık.' dedi Percy. 'Sırrın bizle güvende' dedi Hazel . Aslında ısınmıştım bu kıza. Sevecen görünüyordu. Ama Percy gıcığın tekiydi. Diğerlerinin yanına geldik. 'Nerde kaldınız 'dedi Piper. Endişelenmişti. 'Uyuyakalmışım 'dedim. 'İyi misin 'dedi bu sefer Leo. ' dalgın gibisinde ' 'Yoo iyim 'diye cevap verdim. Nihayet kamp ateşi yakılıyordu . Ve Apollo nun çocukları müzik aletleriyle eğlenceği başlattı. Herkes eğleniyordu benim dışımda herkes. Hazek ve Frank , Piper ve Jason dans ediyorlardı. Birbirlerine gerçekten yakışıyorlardı. Leo da Afrıdit kızlarından birkaçını tavlamaya çalışıyordu. Şapşal diyorum içimden. Percy yanıma geldi ' eee anlatmıcak mısın ne gördüğünü ' dedi ' önemli bir şey değil' dedim. Geçiştirmeye çalışıyordum ama yemiyordu. ' Alisyha mı?' dedi. ' Bu konuyu konuşmak istemiyorum' dedim. Tam bir gıcıktı yani. Hem niye bu kadar üsteliyodu ki. Nabıcak yani. Sinirlenmiştim ama farkettirmemeye çalışıyordum. Başını salladı 'Seni zorladığım için özür dilerim.' Sorun değil' diyorum. ' Dans etmek ister misin?' Diyor bende olur manasında kafamı sallıyorumm. Eğlenmiş gibi gözükmeye çalışıyordum. İçimde ise fırtınalar kopuyordu. Tıpkı havada olduğu gibi. Büyük şeylerin gelceğine dair işaret. Bunu düşünmemeye çalışıyorum. ' Sahiplenilmedin hala' diyor Percy. Gülerek ' Böyle bir deliyi kimse istemez herhalde' diyorum. Her ne kadar gülerek söylesemde onlardan nefret ediyordum. Her şeyi maç seyreder gibi izledikleri için. Hayır aklına getirme herkesin gözü önünde ağlayamazsın. Sen güçlüsün. Gülümsüyor bende karşılık veriyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMİGOD!
FanfictionPercy Jackson: Tanınan en güçlü melez.Ölümcül hatası onun sonu olabilir. Jason Grace: Lider olmak için doğmuş. Ama yapabilceğinden emin değil. Frank Zhang: Roma kampının yargıcı.Ama işler sandığı gibi gitmiyor. Leo Valdez: Kendini hep yedek anahtar...