(Leo)
Toplanma yerinde oturuyorduk. 4 taş da elimizdeydi.Sonrasında ne yapıcağımızı düşünmemiştik. Şuan boş boş oturuyorduk. 'Sizde fark ettiniz mi?' Diye sordum. 'Neyi?' Diye sordu Hazel. 'Percy ve Ann fazla yakınlar yani acaba aralarında bir şey olabilir mi?' Diye sordum. 'Evet farkettim. Yani bilemiyorum. Ya bir şeyler karıştırıyorlar ya da dediğin gibi aralarında bir şeyler var.' Dedi Jason. 'Afrodit'in kızı olan sensin Pipes konuş bakalım.' Dedim. 'Aralarında ne var bilmiyorum ama öğrenmeye çalışırım.' Dedi ve karşıdan ikisi gülerek geldi. 'Ee ne konuşuyordunuz?' Diye sordu Ann. 'Hiç bundan sonrasında ne yapıcağımızı.' Dedi Piper aceleyle. 'Taşları topladık şimdi sıra şifreyi çözmede.' Dedi Ann. Keşke herşey o kadar kolay olsa. Yani Ann'in Kaos'tan haberi yoktu. Onun için demesi kolaydı. 'Şeyy ee hayır o kadar kolay olmamalı.' Dedim geveleyerek. 'Yani? Ne demek bu? Boşuna mı buraya kadar geldik' dedi Ann. 'Hayır Ann sadece kampa gidip konuşmamız gerek.' Diye toparladı Percy. 'Ne karıştırdığınızı bilmiyorum ama yakında öğrenirim!' Dedi Ann sinirle ve odasına gitti. 'Ann' Bekle!' Dedi Percy. Peşinden gitmeye yeltendi. Ama Piper yalnız bırakmasını söyledi. Endişeliydi. Aralarında kesin bir şeyler vardı.Sormak için can atıyordum ama diğerleri bana bakıp sormamam gerektiğini söylüyorlardı.'Hey aranızda konuşmayın!' Dedi Percy. 'Aramızda?' Dedim. 'Söyleyin ağzınızdaki baklayı.' Dedi iyice sinirlenerek. 'Sen ve Ann çıkıyor musunuz.' Dedim aniden ve üstüme bir su kütlesi çarptı.' Öyle bir şey yok!' Dedi sinirlenerek ve odadan çıktı.
(Percy)
Ann'in odasına yöneldim. Kapıyı kapadım. 'Selam' dedim gülerek. 'Çıkmak için bahane bulmuşsun' dedi gülerek. 'Her zaman yedek plan yapıcaksın değil mi?' Dedim gülerek. Güldü ve beni öptü. Karşılık verdim. 'Şimdi basılcaz.' Dedi. Güldüm. 'Ben Percy Jackson yanımdayken basılmazsın.' Dedim gülerek. 'Hayır seninle anca başım belaya girer.' Dedi gülerek. 'Ha bu arada bizimkiler bizden şüpheleniyor.' Dedim.'Sevgili olduğumuzu düşünüyorlar ve muhtemelen de-' dedi ve aynı anda kapıya baktık. Ann eline geçirdiği ilk şişeyi bana fırlattı. Özür diler gibi bakıyordu aynı zamanda. 'Jackson sen beni deli ediyorsun. Odamdan defoll!' Dedi. Kendimi direk kapıdan attım. Diğerleri merdivenlerden bizi dinliyordu. Akıllı kız yine iyi düşünmüştü. 'Annabeth. Sinirliyken kesinlikle yaklaşmamamız gerekiyor.' Dedim. Diğerleri ise güldü. 'Her neyse Kherion dan haber var. Kitap gibi bir şey bulmamız gerekiyormuş. Şifre hakkında yazılmış bir kitap. Büyü Kütüphanesinde olduğunu düşünüyor.' Dedi Jason merdivenden. 'Şuan karadayız etrafı araştırıcaz ve de erkekler olarak gidelim dedik.' Dedi Frank. Kafamla onayladım. 'Ann'i siz halledersiniz' dedim kızlara.
(Jason)
Göreve çıkıyorduk. Kızlar yoktu. Bir an önce kütüphaneyi bulmak istiyorduk. O yüzden hızlı hızlı yürüyorduk. Kütüphanenin önünde durduk. Etrafa bakındık. Bir sürü kitap vardı. 'Ann'i getirmememiz iyi olmuş.' Dedi Perce. Güldük. 'Oyalanmayında etrafa bakın.' Dedim. Kitaplara bakmaktan gözlerim yorulmuştu. Zaten miyoptum. 'Bu kitabı mı arıyorsunuz melezler!' Dedi 7 başlı ejderha. Bir dakika ejderha mı! 'Hidraları öldürmeyin' dedi Perce. 'Öldürmeden nasıl yenicez?' Dedi Leo. 'Plan yapan ben değilim, plan yapan kişi şuan dinleniyor.' Dedi Perce. Bu durumda bile şaka yapabiliyordu. Hayrandım. 'Leo ateşlerini kafalara isabet ettir. Frank sen ondan daha büyük bir ejderhaya dönüşmeyi dene Percy biz de seninle dikkati dağıtıcaz.' Dedim. 'Ann'in planı gibi olmasa da idare eder.' Dedi Perce. Beni takip etti. Fırtına oluşturup üstlerine yönlendirdim. Çok etkilenmemişlerdi. Perce de altlarında girdap oluşturmaya çalıştı ama kanatlandılar. Yakın dövüş tekniğine girmemiz gerekiyordu. Yanlarına yaklaştım. Kılıcımı bir iki savurdum. Bir yerlerini kesmiştim ama yeniden kafa falan canlanmadı. Dikkatleri Perce çekti. O sıra Leo ve Frank Hidraya saldırdı ben de o sıra kitabı aldım. Frank ve Leo gayet iyiydiler. Percy yi göremedim. Yerdeydi. Ağır yaralanmıştı. Vakit kaybetmeden gemiye gittik
(Piper)
Ann sır verip ser vermiyordu. Percy ile aralarında bir şey yokmuş güya. Güverteye çıktık. Ann'in sırtı dönüktü girişe. Gelenleri gördüm. Percy baygındı. Yaralıydı. Ann benim baktığım yöne baktı ve aniden koşmaya başladı.'Percy!' Diye bağırdı. Frank onu yere indirdi. 'Ağır yaralı muhtemelen zehir.' Dedi Jason. Ann Percy'nin yarasına baktı. 'Aşağı odaya' dedi. Peşlerinden indim. 'Yarayı açmama yardım et Jason' dedi Ann. 'Ann yara açık zaten.' Dedim. Ann dağılmıştı. Neden böyle davranıyordu? 'Fark etmedim.' Dedi Ann. Bu konuda hepimizden bilgiliydi. 'Piper, odamda büyü kitabı var onu al gel acele et. Leo yaraya bastır' dedi. Dediğini yaptım. Odasına gittim. Kitap zaten masanın üstündeydi. Kitabı alıp Ann'in yanına gittim. 'Percy beni duyuyor musun?' Diye konuşuyordu Ann. Kitabı uzattım. Sayfaları karıştırdı. 'Rioryum vitulla yürias!' Dedi. Bir kaç şey yere döküldü. Bazı eşyalar havaya kalktı. 'Ann sakin ol ve doğru telafuz et.' Dedi Hazel. 'Deniyorum.' Dedi Ann. 'Rioryuas virullas yüriaso!' Dedi bu sefer. Ama yine işe yaramamıştı. Elleri titriyordu. 'Tamam son bir kez. Eioryus ritulla yüriaso!' Dedi ve işe yaradı. Percy'nin yara aldığı yerden siyah kan çıkıyordu. Zehir dışarı akıyordu. Yaşadığı için sevinmiştik. Ann de ise farklı bir heyecan vardı. 'Leo ilk yardım çantasını getir.' Dedi Ann. 'Piper yarayı ger.' Dedi. Yarayı gerdim. 'Ne yapıcaksın.' Dedim. 'Dikicem' dedi Ann. 'Nasıl dikilceğini biliyor musun?' Diye sordu Frank. 'Alishya nın cam kırıklıklarını dikmiştim.' Dedi. Leo malzemeleri getirdi ve Ann işe başladı. Yarayı dikmişti. Sadece dinlenmesi gerekiyordu. Ann başında kaldı. Bizse dağıldık.
(Percy)
Uyandığımda yanımda Jason vardı. 'Hey iyi misin dostum korkuttun bizi' dedi. 'Evet gayet iyim ne oldu? Ann nerde?' Dedim. 'Karaya çıktı kızlar ama gelirler şimdi.' Dedi Jason. 'Güverteye çıkalım.' Dedim. 'Hareket edebilcek misin?' Diye sordu. '100 canavar bile öldürebilirim.' Dedim gülerek. Birlikte güverteye çıktık. Herkes hayatta olduğuma sevinmişti. Kızlar geliyordu uzaktan. Ann beni görünce koşmaya başladı. Kucağıma atladı,tuttum. Öpüşmeye başladık. 'Biliyordum!' Diye bağırıyordu Leo. Ama umrumuzda değildi.' Bensiz başını belaya sokmak yok!' Dedi Ann. Gülerek cevap verdim' Emriniz olur' dedim. 'Siz sevgilisiniz nasıl oldu?' Dedi Piper. ''Evet biz sevgiliyiz.' Dedim.'Oluverdi işte ama melez kampına gidince kimseye çaktırmayın özelliklede abilerime yani gizli kalmasını istiyorum. Abilerimin ne yapıcaklarını bilmiyorum. Tepkilerini tahmin ettikten sonra açıklamayı düşünüyorum.' Dedi Ann. 'Nede olsa tek kız kardeşlerisin Ann. Seni benimle paylaşmak istemezler.' Dedim gülerek. 'Kimseye söylemeyin ama ' dedim tekrardan. Söz verdiler. Bizim adımıza mutlu olmuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMİGOD!
FanfictionPercy Jackson: Tanınan en güçlü melez.Ölümcül hatası onun sonu olabilir. Jason Grace: Lider olmak için doğmuş. Ama yapabilceğinden emin değil. Frank Zhang: Roma kampının yargıcı.Ama işler sandığı gibi gitmiyor. Leo Valdez: Kendini hep yedek anahtar...