(Annabeth)
Bu gerçek olamaz. Şimdiye kadar nerdeydi. Bunca zaman neyi beklemişti. Bu kötü bir kabus sadece. Kendini şuracıkta öldürmek istiyordu. Onun kızı olamazdı. Onlardan herhangi birinin kızı olamazdı. Ben bunları haketmiyordum . Hem de hiç birini. Bedel ödememiş miydi yeterince. Bağırmak istiyordu. Ama susturuyordu kendini. Delice bir şey yapmak istemiyordu. Onu sevindirmeyecekti. Sinirden nerde olduğunu unutmuştu. Hala silverin üstündeydi. Benim pegasusum olur kendisi. Yere indiğimde herkes bana bakıyordu. Kimse böyle bir şeyi beklemiyordu. Kendimde dahil . Nefret ediyordum. Bütün bunlardan. Burda kalmamak gerektiğini gayet iyi biliyordum.Sinirden gözlerim yaşarmıştı. Yumruğumu sıkıyordum. Bi an da etraf bulanıklaştı. Birine tutundum. Sendeledim ve karşıdan gelenler...
(Frank)
Diğerlerini göremiyordum. Herkes bir yere odaklanmıştı. Annabeth. Ordaki bir kaç kişiye sordum. Malum 1 saatcik kadar bir süre içinde ejderhaya dönüşmüştüm.'Hey neler oluyor' Athena kulübesinden Marcus cevap verdi ' Annabeth, kardeşimizmiş' Affaladım bi an. Doğru mu duymuştum. Annabeth Athena nın kızı mıydı? Kalabalık yarılıyordu. Percy i gördüm Annabethi taşıyordu. Hemen peşlerinden gittim. 'Hazel neler oluyor' 'Annaneth o Athenanın kızı ayrıca yaptığı plan akıllıcaydı.' Diye cevap veriyor 'Yaralandı mı' diye soruyorum.' Hayır sadece bayıldı. Sanırım şoktan' dedi. O sıra farkettim Hazel'ın kolu kanıyordu. 'Hazel kolun, acele et seni de tedavi etsinler.' Diye alelacele bir şeyler saçmalıyorum. 'Ben iyim bir kaç ambrosia yerim geçer' diye karşılık veriyor ama yine de korkuyorum. Ona bir şey olsun istemiyorum. Malcolmu görüyorum şu bir kaç gündür bayağı solmuş revir kapısında bekliyor dalgın ve düşünceli bir şeyler fısıldıyor. Yanına gidiyorum 'Hey Malcolm' 'hey 'diyor 'İyi misin 'diyorum hıhı diye cevap veriyor. 'Durumu nasıl' diye soruyorum bu kez de 'Şoktan bayıldı o kadar . Merak edilcek bir şey yok ' diye tersliyor. İçerdeki 2 kişiyi farkediyorum 'Onlar kim' diye soruyorum Malcolm'a ' Onlar Annabethin bahsettiği kişiler ona bakan kişiler: Margerıt ve Sophie' diye yanıtlıyor beni. Diğerlerini bulmak için revirden ayrılıyorum.
(Annabeth)
Gördüğüm her şeyin bir rüya olmasını istiyorum. Ben Athenanın kızı olamazdım. O olaydan sonra olamazdım. Ve şuan bundan da ciddi bir problemim vardı Margerıt ve Sophie tam karşımdaydı ve bana sinirli sinirli bakıyorlardı . Bu iyiye işaret değil. Ayağa kalkıp sarılıyorum ikisine de onları çok özlediğimi farkediyorum. Sophie beni otutturmaya çalışıyor.' Annabeth yatman gerek hadi' dinlemiyorum.' Hepsi gerçekti değil mi' diyorum. 'Üzgünüm' diyor Margerıt. 'Sorun değil' diyorum. Kelimenin tam anlamıyla bitmiştim tükenmiştim ve daha fazla yaşamak istemiyordum. Ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Farkediyolar. Gelip sarılıyor ikiside. Fısıldıyorlar kulağıma 'herşey yoluna giricek' Bir kez olsun inanmak istiyorum. Ayağı kalkmam gerek. Ayağı kalkıyorum . Karşımda Malcolm yani abim. ' iyi misin ' diyor ' iyim' diyip gülümsüyorum. 'Bu taraftan 'diye kulübenin yolunu gösteriyor bana. Marcus ' Hazırlanıp büyük eve gelmen gerek Annabeth, ya da seni bekleyebilirim beraber gideriz' olur manasında kafamı sallıyorum. Kıyafetlerden kurtuluyorum, Marcus ile birlikte büyük eve doğru yürüyoruz. İçeri girdiğimde bütün gözler bana çevriliyor. Bundan hoşlanmamıştım. Marcusa ' O kim' diyorum. Kıvırcık kızıl saçlı kızı gösterirken 'O kahin Rachel ' diye yanıtlıyor. Nutkum tutuluyor. Malcolm un yanına geçiyorum. 'Herkesin de bildiği gibi Rachelin son dediği Athena kızını bulduk . Daha doğrusu o bizi buldu-gülümsüyor bana - ' fısıldanmalar başlıyor . 'Kehanet başladı mı diye soruyor biri' ' malesef ki başlıyor Rachel bugün sabah kehaneti söyledi bile. Rachel tekrarlar mısın kehaneti.' Rachel denen kız:
Kayıp olan bulunduğunda
Yedili yola çıkacak
Göklerden gelen bir güç ortaya çıkacak
Geçmişleri peşlerinden sürüklenecek
Felsefe taşını bulmaları gerekecek
Göklerden gelen düşmanda kulllanılacak
Yedili kazanmak zorunda yoksa kanları uğruna kaybedilecek.
Herkes susuyor . Kayıp olan derken benden bahsediliyor heralde ama diğer mısralar ne demek. Anlamıyorum. Nefesim kesiliyor gibi oluyor . Bir ses 'çok yakında 'diyor 'Burayı mahşer alanına çeviricem' diyor, çığlık atmak istiyorum. Nefes alamıyorum. Kararıyor etraf. Sesler birbirine giriyor. Sadece çığlık atmak istiyorum. Hatırldağım en son şey ise çığlık atmak oluyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMİGOD!
Fiksi PenggemarPercy Jackson: Tanınan en güçlü melez.Ölümcül hatası onun sonu olabilir. Jason Grace: Lider olmak için doğmuş. Ama yapabilceğinden emin değil. Frank Zhang: Roma kampının yargıcı.Ama işler sandığı gibi gitmiyor. Leo Valdez: Kendini hep yedek anahtar...