(Annabeth)
Biraz olsun rahatlıyorum. Ama Polibat'un hala burda olduğunu biliyorum. Kaçınn demek istiyorum. 'Annabethh!' Diye bağırıyor Percy. Gıcırtı çıkartıyorum. Karanlık olduğundan nerde olduğunu göremiyorum. Polibat ' Genç melezler. Mağarama hoşgeldiniz.' Diyor. Burdan kurtulmalıydım. Ama demirden nasıl kurtulucaktım ki. Bi anda sular çekiliyor. Cam gibi bir şey patlıyor. Percy hayırr . Polibat da suya hükmediyor demek istiyorum . Lanet olsun ki ağzımdaki bant izin vermiyor. ' Akıllıca bir davranış değil. Öyle değil mi Athena kızı.' Diyor Polibat. Ayağı kaldırıyor beni. Sıkı sıkı tutuyor. Zaten ayakta durcak halim yok. Boğazıma kılıcını dayıyor. ' Onu rahat bırak! İstediğin benim' diyor Perce.' Ama bu oyun çok eğlenceli' diyor Polibat. Psikopat yaa. Akıllı birine denk gelsem şaşırcam zaten. Apollo lütfen yardım et. Küçük bir ışık lütfen diyorum sessizce. Ortam loş bir şekilde aydınlanıyor. Polibat şaşırıyor ama aldırmıyor. Karşıdalar. Polibat onları beni öldürmekle tehdit ettiği için bir şey yapmıyorlar. Kaçmak için debeleniyorum. Kılıcına bacağıma saplıyor. Lanet olsun. Zaten yeterince kan kaybetmiştim. ' Bırak onu!' Diye bağırıyor Perce. Düşünmek zorundayım. Onları da kendimi de burdan çıkarmam gerek. Bir fikir geliyor aklıma. Ama yapabilceğimden emin değildim. Bacağımdan çok kötü bir yara almıştım. Ama denemeye değer diye düşünüyorum. Aniden Polibat' ın elinde ters dönüyorum. Yüz yüzeyiz . Ve onu öpüyorum. Aniden . Yanlış duymadınız. Evet öpüyorum. Dikkati dağılıyor. Tekmemi karnına geçiriyorum . Ve Percy' e doğru koşuyorum.
(Percy)
Ne yapmıştı o. Öpmüş müydü? Annabeth'i yakalamk için koşuyorum. Diğerlerine ' Kaçın arkanızdayız'. Annabeth ağır yaralı. Sendeliyor. Kucaklıyorum. Çıkışa doğru koşuyorum. ' Şşşhh geçti yanındayım.' Diyorum sessizce. Bayılmıştı. Lanet olsun.' Seni er ya da geç öldürücem!!!!' Diye kükrüyor Polibat. Normalde olsa onunla dövüşürdüm ama konu Annabeth. O yaralıyken gidip de onunla savaşamazdım. Şuan kaçmak en mantıklı şeydi. Annabeth sayıklıyordu. ' Annabeth sen onları öldürmedin. Kabus. Sadece bir kabus. İyisin şimdi. Geçti.' Diyorum. Korkuyorum. Lanet olsunki ona bir şey olmasından korkuyorum. Mağaradan çıkıyorum. Diğerleri bizi bekliyor. Leo ateşinden biraz fırlatıyor arkamızdakilere. Gemiye koşuyoruz. Annabeth' i odasına yatırıyorum. Ambrosie(doğru mu yazdım bilmiyorum) yediriyoruz. Fena yaralıydı. Yaralarının iyileşmesi bir kaç gün sürerdi.
2 gün sonra
Annabeth'in başı ucunda uyuyakalmıştım. Aniden ' defoll!' Diye bağırdı. Bi anda ayağı kalktım. Kılıcımı hazır hale getirdim. Meğersem bana diyormuş. Sonradan idrak ettim. Üstüme eline ne geçirdiyse fırlatmaya başladı. Kendimi odanın dışına attım. ' Aptall! Hangi hakla!' Diye bağırıyordu hala. Tamam haklıydı. Ama bunu beklemiyordum. 'Neler oluyor'
Diye soruyor Piper. ' Hiç, sadece beni öldürmeye çalışıyor.' Diyorum nefes nefese. 'Annabeth girebilir miyim' diyor Piper. 'Yosun kafa dışında herkes girebilir!' Diyor. Evet o yosun kafa bendim. O odaya tıkanda bendim ama kurtaranda bendim. Diğerlerinin yanına çıkıyorum. Leo pişkin pişkin gülüyor. 'Gülmesene ' diyorum. 'Hakettin' diyor Hazel. Bunlar ne zaman Annabethin tarafını tutmaya başlamışlardı. Bir şey demiyorum.
(Piper)
'Annabeth iyi misin' diyorum. 'O karan-' diyor ve ağlamaya başlıyor. 'Geçti şuan burdasın. Bunların hiç biri senin suçun değil inan bana. Sadece ıskalama olayı ile alakalı. Yanlış zamanda yanlış yerdeydiler.' Diyorum büyükonuşta katarak. ' Bende şuan yanlış yerdeyim. Ölmem gerekirdi ama yaşıyorum.' Diyor. Dicek bir şey bulamıyorum. Sarılıyorum ona. 'Hadi biraz dinlen.'diyorum. 'Hayır hava alsam iyi olcak.' Diyor. Kalkmasına yardım ediyorum. Sendeliyor. Ne de olsa bacağından yara almıştı. Destek oluyorum. Birlikte diğerlerinin yanına gidiyoruz. Percy yardım için yanımıza geliyor ama Annabeth duvarını koyuyor yaklaşmaması için. Bunu kesinlikle haketmişti. Jason'ın yanına oturuyorum. Elini tutuyorum alttan.' Yol almaya devam mı?' Diye soruyor Leo. Evet manasında kafamızı sallıyoruz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMİGOD!
FanfictionPercy Jackson: Tanınan en güçlü melez.Ölümcül hatası onun sonu olabilir. Jason Grace: Lider olmak için doğmuş. Ama yapabilceğinden emin değil. Frank Zhang: Roma kampının yargıcı.Ama işler sandığı gibi gitmiyor. Leo Valdez: Kendini hep yedek anahtar...