DEMİGOD!

EVE DÖNÜŞ

(Annabeth)
'Ann hadi ama bütün bi hafta boyunca trip atmıcaksın değil mi?' Diye seslendi Percy arkamdan. Percy'ye kırgındım ve trip atıyordum. Haketmişti de. Cevap vermedim. 'Ann zaten melez kampında çok sık görüşemicez. Bu tribini orda devam ettirsen.' Dedi yalvarır bir şekilde. Affetmeye niyetim yoktu. 'Umrumda değil Jackson. Söylemeden önce düşüncektin.' Dedim. Benim yüzüme bakarak planlarımın işe yaramaz olduğunu söylemişti. Bunu bana kimse diyemezdi. Sam bile. 'Öyle demek istemedim ki ama!' Dedi bu sefer. Kapıyı yüzüne kapadım. Ve kendimi yatağa attım.
(Percy)
'Ann kapıyı aç beni duyabildiğini biliyorum.' Diye seslendim son kez. Beni duymamazlıktan geliyordu. Bunu haketmiştim. Ama nabıyım. Ann'in planları Kaos için yetersizdi. Kaos tan haberi de yoktu zaten. Kaos dan haberi olsa bunlar olmıcaktı. Güverteye çıktım. Bizimkilerin yanına oturdum. '50 dolarımı isterim.' Dedi Leo Jason'a bakarak. 'Bizim üzerimize İddaaya mı girdiniz?' Dedim sinirle. 'Şuan tek eğlencemiz sizsiniz dostum kusura bakma' dedi Jason ve parayı Leo ya uzattı. Göz devirdim. 'Barıştınız mı?' Diye sordu Piper. 'Bir Athena kızına planlarının işe yaramadığını söyledim. Öldürmediği için şükretmem gerek.' Dedim gülerek. 'Yakında barışırsınız.' Dedi Hazel. 'Yakında derken? Melez kampındayken bu kadar sık görüşeceklerini sanmıyorum.' Dedi Frank. Kafamla onayladım. 'Ann'in abileri anlamasın diye gizli gizli devam ettircez. Ama Frank'in dediği gibi anlaşılmaması için çok sık bir araya gelmicez.' Dedim. Üzülmüşlerdi. 'Ayrılmıyoruz sadece gizliden yürütücez.' Dedim. Güldüler. 'Melez kampına son 3 saat' diye bağırdı Leo
(Hazel)
Percy odasına çıktığında Ann bilgisayarı ile yanımıza oturdu. 'Ne araştırıyorsun?' Diye sordu Leo. 'Seni ilgilendirmez!' Dedi Ann. Hala sinirliydi. Bulaşmamak en iyisiydi. 'Melez kampına geri dönüyoruz hemde son görevi bitirerek.' Dedi Piper heyecanla. 'Pipes laflarına dikkat et malum bu son görevimiz olmayabilir.' Dedim. 'Başka melez mi kalmadı' dedi Piper. 'Bilmem ama şu zamanlar herkesin bir numarasıyız.' Dedi Leo. Göz ucumla Ann'e baktım. Başını okşuyordu. Başımı dönüyordu? Aniden bilgisayarın ekranını kapadı ve fırlatır gibi masaya sert bir şekilde koydu gitti. Merakla bilgisayara bakıyordum. Leo bilgisayara uzandı. 'Leo! Bu yaptığın ayıp! Hem Ann duysa seni öldürür.' Dedim ' Sadece bakıp kapatıcam bir şeye dokunmayacağım. Ayrıca bu olanlar masada kalıcak.' Dedi bizi dinlemeyerek. Merak da etmiyor değildik o yüzden yapmaması gerektiğini defalarca söylemedik. Bilgisayarı açtı. Ve hızlıca kapadı aynı yere koydu. Gözleri pörtlemişti.Bir kaç dakika sessiz kaldı. 'Leo ne gördün?' Dedi Jason. 'Biliyor' dedi Leo. Percy masaya oturarak 'Kim neyi biliyor?' Diye sordu. 'Ann Kaos adında biri olduğunu biliyor bilgisayarında bunu araştırmış.' Dedi Leo. 'Ne!' Dedi Percy. Gitmek için ayağa kalktı. Piper' Percy otur yerine şüphelenicek. Şimdi sakin olalım.' Dedi. Apollo içeri damladı aniden.' Merhaba melezler. Sizi duyduk neler oluyor?' Dedi. 'Bilmiyoruz sadece Ann internette Kaos adını aratmış.' Dedi Leo. 'Olamaz' dedi Apollo. 'Ne olamaz?' Diye sordum. 'Size kan bağı ile bağlı olduklarını söylemiştik. Kaos Annabeth ile konuşuyor zihinsel yolla. Bunu durdurmamız gerek.' Dedi. 'Apollo?' Dedi Ann kapının başında. 'Merhaba.' Dedi Apollo. 'Neyse benim acilen gitmem gerek.' Dedi. 'Hayır hiç bir yere gidemezsin neler olduğunu anlatman gerek! Dedi Ann. 'Biz sana anlatırız.' dedi Piper. Ve ortadan kayboldu.
(Percy)
Ann her şeyi biliyordu.' Ann seninle konuşmamız gerek!' Dedim sert bir sesle. Diğerlerine baktı neler oluyor gibisinden. Kolundan tutup çekiştirdim. 'Ann neler duyduğunu hemen anlatıyorsun!' Dedim sinirlenerek. Sevgilimin başı dertteydi ve benim hemen öğrenmem gerekirdi. Onu korumam gerek.' Ne gibi?' Diye sordu Ann. 'Ne dediğimi gayet iyi anladın. Kaos'u nerden biliyorsun? Seninle konuşmaya mı çalışıyor?' Dedim.' Ne sen onu nerden biliyorsun?' Diye soru sordu bana. 'İlk ben sordum.' Dedim. 'Evet benimle konuşmaya çalıştı.' Dedi. 'Ne zamandan beri!' Dedim sert bir ses tonu ile. 'Psikopat sevgili zamanından bu yana yani yaklaşık 1 ay önce falan.' Dedi Ann. 'Hem siz nerden biliyorsunuz' dedi Ann. Söylesem mi söylemesem mi? 'Ann ablanı öldüren Kaos tu. Senin gücünü almayı hedefliyormuş. Ama sadece kan bağı oluşturabilmiş. Ablan seni korumuş. Olimposluların bize dediği kadarıyla Kaos şifreyi çözdüğümüzde felsefe taşının açtığı bir boyut ile geri gelicek.' Dedim. Ve tepkisini izlemeye başladım. 'Bir dakika yani siz hepiniz biliyordunuz!' Dedi sinirli bir şekilde. Kafa salladım. 'Sadece seni korumak istiyoruz.' Dedim. 'Beni korumak istiyorsunuz. Neyim ben? 1 yaşındaki bebek mi?' Diye bağırdı.' Ann sakin ol.' Dedim. Kolundan tuttum. Kolunu geri itti. 'Dokunma bana!' Diye bağırdı. Diğerleri de gelmişti. 'Teşekkürler!' Dedi soğuk bir şekilde. Odasına gitti. Kapıyı da kilitledi sanırım çünkü ses gelmişti. 'Şimdi ayvayı yedik' dedi Leo.
(Piper)
Sonunda kara gözüktü. Hepimiz birlikteydik. Ann bizimle konuşmuyordu. Onu korurken ölüceğimizden korkuyordu. Bu yüzden onu korumamızı istemiyordu. Ama biz gizliden onu korumaya devam etmiştik. Kısacası haketmiştik. Büyük bir coşkuyla karşılandık. Romalılar kamptaydı. Ann herkesden sonra indi ve abilerine sarıldı. Yüzü asıktı. Malcolm yanımıza gelerek 'Nesi var?' Diye sordu. Jack ise kötü kötü bakıyordu. 'Kavga ettik. Yani onu korumamız gerekiyordu ama o istemiyordu bizde gizliden onu koruduk.' Dedim üzgün bir sesle. 'Bu geceye düzelir aranız. Anlar sizin ne yapmak istediğinizi.' Dedi ve Ann'in yanına gitti. Akşama kamp ateşi yakılacaktı. Kulübeme gittim. Özlemiştim orayı. Kardeşlerim görevimin nasıl gittiğini sordular. Bende tek tek cevapladım. Aradan 6 saat geçmişti. Sıkıldım.Jason'ı bulmak için dışarı çıktım. ' Sonunda seni buldum prenses.' Dedi bana gelerek. Sarıldım. 'Güvendeyiz artık.' Dedi. Gülümsedim. 'Geçen ki gibi alevlerden biri fırlamasında .' Dedim. Güldü. Sonra Percy yanımıza geldi. 'Ann'i gördünüz mü?' Dedi. 'Hayır ama şuan konuşmak istemiyor bence sonra konuşuruz beraber.' Dedim. Kafa salladı. Biri bize doğru koşuyordu. Ron du. Apollo nun oğluydu. 'Annabeth nöbet geçiriyor.' Dedi ve Percy hızla koşarak revire yöneldi.