ASTIM

261 14 2
                                    

(Leo)
Hazel rüyasını anlatmayı bitirmişti. Aklım zaten karışıktı. Şimdi resmen çorba oldu. Teşekkürler Hazel(!).' Kısaca bizim göreve gitmemizi istemiyor' diyorum. 'Evet, ben öyle olduğunu düşünüyorum' diye cevapladı Hazel. Etrafa bakındım . Percy sandalyede kıvranıyordu. Jason Piper'la bakışıyordu. (Çifte kumrular tabi)Hazel rüyasını düşünüyordu muhtemelen. Frank duyduklarını sindirmeye çalışıyordu. Kherion ise vericeği cevabı düşünüyor gibiydi. Annabeth az ötede tandıkları ile konuşuyordu. Nesi oluyorlardı ki. Sonuçta onlarla hiç akrabalık şeysi yoktu. Akrabalık ilişkileri ile oyalanmamaya çalıştı. Zeusun dedem olduğunu bilmem bana yetiyordu. Kherion boğazını temizledi. Kesinlikle bir şeyler saklıyordu.' Anlaşılan o ki sizin göreve çıkana kadar tehlikeden uzak durmanız gerekiyor.' dedi . ' Biz tehlikeye gitmiyoruz ki. Tehlike bize geliyor.' dedi Percy. Güldüm. Espri anlayışı benimkine yakındı. Hazel dik dik baktı bize. Ne yani başımız büyük bir belada diye eğlenmicek miyiz(!). Annebeth yakınları ile konuşmayı bitirip sandalyeye oturmuştu. Sinirli gibiydi. Bir şeyler düşünüyor gibiydi. Ortamda neler olup bittiği hakkında bir fikri yoktu. Derin nefes alıyordu. Sanırım öfkesini kontrol etmeye çalışıyordu. Kherion 'Annabet-' 'Hemen dönerim 'dedi ve aceleyle kapıdan çıktı. Alışılmadık bir durumdu. Neler olduğunu merak etmiştim. ' İyi mi diye bakıp gelicem' dedim hemen. Annabeth in peşinden gidiyorum. Ama gayet sakin yürüyordu. Bi ara tökezledi. Elini duvara dayadı. Yanına koştum.  Ayakları titriyordu.ayakta zor duruyordu. Destek oldum. Ayakları titriyordu. Nefes almakta zorlanıyor gibiydi. Hemen kulübe 6 ya götürdüm . Kapıyı kapadım. Kesik kesik' ila- ' öksürüyordu. Nefes alamıyordu belliydi. Afallamıştım. Ne demeye çalıştığını anlamıyordum. Eliyle duvar da asılı olan çantasını gösterdi. 'Ast-' dedi ve yine öksürmeye başladı. Çantasının içini karıştırmaya başladım. Normalde asla bir kızın çantasını bu şekilde karıştırmazdım ama şuan acil bir durumdu. Sonunda buldum istediği şeyi. Astımı mı vardı? Vakit kaybetmeden ilacını sıktım. Pencereyi açtım hemen . Pencere kenarına otutturdum. Astım ilacından bir fıs daha çekti. Nefes alış verişi düzene girmişti. 'İyi misin' diye sordum. Kafa salladı. 'Diğerlerine söyleme' dedi. 'Neden' diye sordum.' Bunu bilmek diğerlerine bir fayda sağlamaz' dedi. ' Onlarla ne konuştun' dedim bi anda. Dik dik baktı. 'Tamam sormadım farzet 'dedim. Telefonunu çıkardı. Birini aradı konuşmaya başladı. Daha doğrusu hıhı dedi tüm konuşma boyunca . 'Bir daha beni arama !' Diye bağırdı. 'Kimdi o ' dedim. 'Babam.' Dedi. Bir yatağa oturdu. Yanına oturdum. 'Nefret ediyorsan niye aradın' dedim. 'Onlar aramamı istedi. Beni merak ediyomuş falan filan işte.' dedi.Gözleri öfkeyle parladı. Demek onlarla babası hakkında konuşmuştu. Acaba babası Annabeth i bu kadar öfkelendircek kadar ne yapmış olabilir diye düşündü. 'Hadi gidelim.' Dedi ve kulübeden çıktı. Onu takip ettim . Salona girdiğimizde herkes bize baktı. Percy ne oldu dercesine bakıyordu . Yok bir şey gibisinden kafamı salladım. ' Eşyamı çantaya koymayı unutmuşum. Onu koymaya gitmiştim. 'Diye yalan uydurdu Annabeth. Yakınları ona bakıyordu . Anlamışlardı sanırım . İyi misin gibisinden işaret yaptılar. Annabeth iyim diye kafasını salladı. ' Şuan yola çıkamazsınız o zaman. Sizi takip edicektir. Melez olduğunuzu saklıcak bir şeyler lazım. Mesela-' dedi Kherion.  '- 2. Argo gibi' diye tamamladım cümlesini. Annabeth anlamamış gibi bakıyordu.' İşe yarayabilir. Gia dan bizi uzun bir süre boyunca korudu' dedi Jason. Herkes hemfikirdi. Dağılmaya başladık . ' Bekle bizi 2. Argo biz geliyoruz 'diye bağırdım.

DEMİGOD!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin