Sessizlik sadece bir kaç dakika boyunca tüm odayı karantina altına aldı. odanın her santiminde gezindi , ağır ve derindi. tüm bu sessizliğe karşı kopan yakarış sadece bir kaç adım sesiydi. bu ses dört duvarın içinde öyle bir yankılandı ki , birinin kulaklarımın dibinde avaz avaz bağırdığını düşündüm. göğsümden boğazıma doğru tırmanıp beni boğan hisler tüm vücudumu ele geçirdi , dilim damağım kurudu , ellerim ve bacaklarım tüm gücünü yitirdi.
karanla olan bakışlarımız saniyeler sürdü , ama sanki o saniyelerde yıllarım geçti. o kısacık anda ölümü bile hissettim , o kadar zaman geçti ki onun gözlerinin derinliğinde bu yitirdiğim gücün bedenimden ayrılan ruhum olduğunu düşündüm. ecevit ve karanın yan yana durmuş olduklarını gördüm o uzun saniyelerden sonra. ikisininde elinde kavramış olduğu mat siyah renkli silahlar gözümden kaçmadı. her şey o kadar hızlı gelişti ki nefes bile alamadım.
serdarın onları fark etmesi ile eş değer beni kolundan tutup zorla ayağa kaldırması bir oldu. cebinden çıkardığı bıçağı boğazıma dayadı , soğuk metalin boynuma yaptığı o acımasız baskı gözlerimden akan yaşları tetikledi. bir eli kolumu kavramışken diğer eli boğazıma bastırmış olduğu bıçağı kavramıştı. karşımda duran iki adamında yerilerin de kaskatı kesilmiş bir şekilde bize baktıklarını görebiliyordum , ikisi de silahlarını serdara doğrultmuş olmalarına rağmen ileri doğru bir adım bile atamıyorlardı. gözlerim karanın gözlerine takılınca gözlerime güven verircesine baktı , saniyeler sonra bakışmamız kesildiğinde öfke saçan gözlerini serdara çevirdi.
"bırak lan kızı !"
karanın bağırışı üzerine serdar boynuma yaptığı baskıyı artırdı , hızlı nefesler alırken elimi kaldırıp koluna tutundum.
"bırakmıyorum , siktirin gidin lan !"
karan silahını daha iyi kavradığında ecevit öne doğru minik bir adım attı , kaşlarını hafifçe havalandırmış sakin kalmaya çabalıyordu.
"serdar bırak kızı hadi"
"bütün bunlar senin yüzünden oldu zaten , senin yüzünden !"
serdar beni biraz daha geriye çektiğinde odanın penceresine yaklaşmıştık. deli gibi terlemeye başlamıştı , avucu arasında sıktığı bıçak bile bu terden dolayı elinden kayıyordu.
"ulan bırak kızı ! sikmeyeyim belanı !"
karanın hırlama gibi çıkan sesi odada yankılandı , dolu gözlerim onu seçmekte zorlansa da burada olduğunu bilmek yetiyordu. onun tam karşımda olduğunu bilmek bile yetiyordu , burada ölsem bile son gördüğüm şeyin onun gözleri olacağını biliyordum ve bu ölümün en güzel hali olurdu.
"bırakın elinizde ki silahları , bırakın !"
serdar bunu bağırarak söylerken aynı zamanda biraz daha geri gidiyor ve bununla eş değer boğazıma yaptığı baskıyı arttırıyordu. şu an için onun kolumdan kavramış olması ayakta durmam için tek sebepti , boğazımda ki metalin baskısı bir kenara, ayakta duramıyordum . dizlerim tutmuyordu. gözlerim zorlukla odağını bulduğunda karanın serdara olan bakışlarını gördüm.
"bırakmıyoruz lan orospu çocuğu ne yapacaksın ?!"
karanın dedikleri üzerine serdar bıçağı boynum üzerinde kaydırdı , keskin bir acı boğazıma tırmanan iniltiye eşlik ederken o iniltinin dudaklarım arasından firar etmesine engel olamadım. sıcak kanın boynuma doğru izlediği ince yolu hissettim , kesik derin değildi belki de ama yakıcıydı. karanla göz göze geldiğimizde bir adım geriledi , derin bir nefes aldı. onun sakinleşmeye çalıştığını görebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN OĞLU
RomantizmBilimsel olarak sadistler başkalarına acı çektirip zihnen zevk alan kimselerdir. Benim için ise bana asla zarar vermeyeceğini bildiğim karanlık bir adam. Uyarı: yetişkin içerikli sahneler mevcuttur. Dark Romance