on bir

5K 286 45
                                    

"Ya Seokjin oppa! Uzak dur yemeğimden!"

"Ama çok güzel olmuş, ne yapayım?"

"Tavada biraz daha var Seokjin, git oradan al."

"Peki, noona."

Sandalyesini büyük bir gürültüyle geriye itip ayağa kalkan Seokjin'e yüzümü buruşturarak baktıktan sonra tabağıma geri döndüm.

"Jennie unni, patatesimi bırakman için üç saniyen var."

"Ama Seokjin oppa da benimkini aldı!"

Gözlerimi devirdikten sonra başımı yukarı kaldırıp beyaz tavanı incelemeye başladım.

Beni delirtiyorlardı.

Hadi Jennie'yi anlayabilirdim fakat Seokjin? Tam bir çocuktu bu yüzden onda da yaşlılık sendromu olduğunu anlamam çok üzün sürmemişti; aynısından Joohyun'da da vardı çünkü.

Omzumu dürtükleyen elle birlikte başımı solumda oturan Jungkook'a ardından gözleriyle işaret ettiği tabağıma götürdüm. Tabağıma koyduğu patateslerle yüzümde engelleyemediğim bir gülüş oluşurken Nayeon'un imalı sesini işittim.

"Vay vay vay. Jungkook'a bak sen, sevgilisini de beslermiş!"

Ağzıma tıkıştırdığım patatesle birlikte bakışlarımı Nayeon'un komik ifadesine yönlendirdim.

"Hadi oyalanmayın, daha bir sürü işimiz var."

Joohyun, bıktığını belli eden ses tonuyla konuştuğunda hepimiz bir tabağımıza gömüldük.

Jungkook'la Gangnam'da gezdiğimiz günün ardından öğlene doğru uyanıp hiç ses çıkarmayan ablalarımın kurulduğu kahvaltı masasında yerimi almıştım. Arada sırada birbirlerine attıkları bakışları görmedim sanmış olduklarından bir müddet sonra ağızlarını oynatarak bir şeyler anlatmaya çalışmışlardı.

Tabii ki bu sinir bozucu durumu ben düzeltmiştim.

Onlara bir sorun olmadığını, detaylar dışından her şeyden haberim olduğunu falan söylemiştim.

Benim pozitif yönüme hemen ayak uyduran Nayeon, ciddi olmayan bir şekilde bu evden taşınmamız gerektiğini çünkü benim sayemde korkunç anılar biriktirdiğimizi söylemişti.

Fakat Joohyun, bunun oldukça mantıklı bir karar olduğunu söyleyip menajerle konuşmuştu ve yaklaşık iki hafta kadar süren bir araştırma sonucunda büyük ve temiz bir ev bulabilmiştik.

Bu haberi -benim sayemde- duyan Bangtan sonunda erkek güçlerini gösterebilecekleri bir durum olduğundan bizden çok heyecanlanmışlardı. Ayrıca milyon tane plan yapmışlardı.

Bunlardan biri elbette taşınma sabahı onların yurduna kahvaltıya gitmemizdi.

Seokjin, bizi kapıda karşılar karşılamaz iki gündür yurdu temizlemek için uğraştıklarını söylemişti.

Sadece bizim için olduğunu söylediğinde hoşuma gittiğinden gülümsemiştim fakat "Sen hariç Haru, sen pis hallerimize alışkınsın." diye devam ettirdiğinde gülümsemem yüzümde asılı kalmıştı.

Yani sürekli yurtlarına mı gidiyordum, ne münasebetti!

Jungkook, benim yerime Seokjin'in sırtına vurduğunda teşekkür edip ortada sadece tabak ve çatalların bulunduğu masaya oturmuştum.

Seokjin, bir centilmen olup yemek yapacağını söylediğinde Bangtan bunu olağan gücüyle reddedip Joohyun'un kadın eli değen yemeklerini yemek istediklerini söylemişlerdi.

Fated♧JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin