Birkaç sene önce gördüğüm rüyanın yavaş yavaş gerçeğe dönüşmesi beni kocaman bir boşluğa düşürüyordu.
Dahee'nin evlenmesi, balayından döndükten iki hafta sonra hamile olduğu haberini almamız, Taehyung'un bana takılmak amaçlı ortaya attığı; konusu 'bebeğin adı Taehyung olsun' iddiası ve Seokjin'in askere gideceğini söylemesi.
Kestane rengi uzun saçları olan sevgilisine sıkı sıkıya sarılırken ileride Jungkook'la böyle olacağımız gerçeği yüreğimi yaktı.
Unni, acı gözyaşlarını yanaklarından kovarken Seokjin'in gözlerinin dolduğunu ve onu alnından öptüğünü gördüm.
Daha sonra yaslandığım camdan ayrılıp arkamı dönerek büyük bir dikkatle kahve yapan Jungkook'a odaklandım.
Kulağının arkasına yaptırdığı burçlarımızın simgesi, parlak küpesinin yanında parlarken kalbim bir kez daha ritmini bozdu ve ince kollarımı beline sararken yanağımı sırtına yasladım.
Kesik nefesleriyle sıcak, dalgalı bir melodi bıraktı tek olan bedenlerimizin üstüne.
"Namjoon hyung, sinemaya gidelim diyor. Gece seansı varmış."
Umursamazca mırıldanırken anlamsız bir inilti bıraktım ve kendine koyduğu kahve bardağına uzanıp küçük bir yudum aldım.
"Sinemaya gitmek istemiyorum."
Benim mızmızlanışıma bakışlarıyla karşılık verirken kalçasını mermere yasladı ve bağladığı kollarından birini çözüp dağınık saçlarımı düzeltti.
"Ne yapmak istersin?"
Neden sessiz konuştuğunu anlayamasam da sormak istemedim ve omuzlarımı silkip "Uyuyabiliriz bence." diye mırıldandım.
Yadırgayıcı bakışlarını önce yüzümde sonra kahvemde dolaştırırken tuhafça güldüm ve yanına yerleşip başımı koluna yasladım.
"Bir kalalım istiyorum."
O gün, Seokjin ve unni; ılık havanın altında ince bir battaniyenin altında bir olan bedenleriyle dinlendiler. Unninin ara sıra dolgun dudaklarını oynatarak söylediği sözcüklere karşılık Seokjin, dolan gözlerini ondan saklamaya çalıştı ve ufak gülümsemesiyle yanıtladı.
Biten kahve bardağımı elimden alan Jungkook'a sarılırken başımın üstüne bıraktığı sayısız öpücükle göz kapaklarım gittikçe aşağı düştü ve derin nefesimin ona çarpmasına neden oldu.
-
"Siz çocuklar gerçekten harika işler başarmaya devam ediyorsunuz. Her şeyiniz mükemmel ilerliyor! Müzikleriniz, ilişkileriniz, hayatınız. En azından biz böyle görüyoruz; hayranlar bunların sandıkları gibi olup olmadığını merak ediyor. Ayrıca tüm gün bizim, o yüzden uzun uzun konuşabiliriz!"
Kahve saçlarının ardında bıraktığı beresini düzelten sunucuya sıcak bir gülümseme verip başımı ağabeylerim ve ablalarımdan tarafa çevirirken Namjoon, sözü devraldı.
"Aslında biz, her şeyin hayranlarımız için güzel olmasını istiyoruz. Onları mutlu gördükçe bizim hayatımız da ona göre şekilleniyor; demek istediğim, mutluyuz, yaptığımız işten memnunuz."
Gamzelerini gösterdikten sonra koluna dokunan Nayeon'un saçlarını karıştırdı ve Yoongi'nin olduğu tarafa baktı.
Ufak ve çocuksu bir tartışmaya giren Taehyung ve Yoongi ikilisine karşılık anlamsızca kıkırdarken Yoongi mükemmel telaffuzuyla "Evet," demiş ve gözlerini üstümüzde gezdirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fated♧Jungkook
Fanfiction"Haru'm," dedi sonra, nefes boruma güller sıkıştırdı. "Gün'üm, Günler'im." Gömleği gerdanıma değdi, yanağımı göğsüne yasladım. Başını eğip, dudaklarını kulağıma koydu. Yaşlar bir bir aşağı düşerken yüzümü ona gösterdim. Paul, "Seni çok seviyorum, be...