Arabanın içi sıcak değildi ama ben kelimenin tam anlamıyla emel terleri döküyordum. Çünkü okulun önünde duruyorduk, ben hâlâ arabadan inecek cesareti bulamamıştım ve bedenimdeki gerginliği kontrol edemiyordum. Arabadan inmeden önce gözlerim okulu süzmeye devam etti. Sürücü koltuğunda oturan Tyler ise üzerime yapışmış olan bu korkaklığa karşılık gülümseyerek konuştu.
"Hadi ama! Bu kadar zor olmamalı." Ona bakmadan gözlerimi devirdim.
"Bu herkesin seni tanıdığı bir yerde, kimsenin seni tanımaması gibi bir şey. Kime nasıl davranacağımı bilmiyorum!" Eliyle bize yaklaşan Logan'ı işaret etti.
"O sana yardım eder." Bıkkın bir ifadeyle arabadan indim ve aramızdaki mesafenin azaldığı Logan'a doğru seslendim.
"Yardım et bana." Ufak bir kahkahayla birlikte tek elini omzuma atıp beni yakınına çekerken eğlenen bir ses tonuyla konuştu. Aramızdan birinin kendini iyi hissetmesi hiç yoktan iyiydi en azından.
"Gel buraya, sarışın." İtiraz etmeden onun beni yönlendirmesine izin verdim. Kolejin üniforması beni rahatsız etmişti çünkü etek kısaydı. Hem de fazla kısaydı. Üzerimdeki bakışlar okulun içine doğru yürüdükçe çoğalmıştı ve bu beni daha fazla rahatsız hissettirirken bakışlarımı önüme dikip bir an önce okula girebilmeyi diledim. Belki de okulda Logan ile sarılarak dolaştığım için bakışlar bu kadar yoğundu, kestiremiyordum. Öyle olabileceğini düşünerek yavaşça ondan ayrılmaya çalıştım.
"Eğer benden ayrılırsan daha çok dikkat çekersin." Başımı salladım ve kollarının beni sarmasına izin verdim. Koridorlardan birine yöneldiğimizde gözler azalmıştı ama bu sefer asıl dikkatimi çeken, iki kızın hızla bize doğru gelişi olmuştu. Logan kollarını benden usulca çözerken el sallayarak kızlara gülümsedi. Kızlar sırayla bana sarılırken, esmer olan endişeli bir ses tonuyla konuştu.
"İyi misin, Elly? Seni ziyarete gelecektik ama annen dinlendiğini söyleyerek bizi kabul etmedi. Biz de bunun üstüne gelemedik." Logan benden uzaklaşırken hızla konuştu.
"Size söylediğim gibi, hafızası hâlâ boş kızlar. Ona yardımcı olun. Ben bizimkilerin yanına gitmeliyim." Bana döndü ve göz kırpıp ortadan kaybolmadan önce mırıldandı.
"Derste görüşürüz, sarışın." Kızlara döndüğümde onlara bir şey söyleme fırsatı vermeden konuştum.
"İlk olarak isimlerinizi söyleseniz..." Esmer olan bu çekingen tavrıma gülümsedi ve tek elini kaldırıp ilk olarak kendini gösterdi.
"Ben Emma," Ardından yanındaki suskun kızı işaret etti.
"Bu da Lily. Biz senin en yakın arkadaşlarınız." Gülümsedim. Peki ben neden öyle hissetmiyordum?
"Tahmin edebiliyorum." Koluma girdi ve beni dolaplardan birine yönlendirip içlerinden bir tanesini göstererek bana ait olduğunu söyledi.
Melissa'nın hazırladığı çantayı kurcaladım. Elime bir anahtar geçince kilidi açtım ve dolaba bakakaldım. Kitaplardan çok içinde siyah deri kıyafetler vardı. Elime siyah kolsuz yarım bluzlardan birini aldım ve inceledim. Ben üzerimdeki eteği tuhaf bulurken, elimdeki bu sadece göğüslerimi kapatabilecek atleti yenilgiyle yerine bıraktım ve dolabı hızla kapattım.
Kızlar bana anlamsız gözlerle bakarken onlara gülümsemeye çalıştım.
"Sınıfa gidelim mi?" Kızlar bozuntuya vermeden başlarını sallayarak beni sınıfa gönderdiler. Son derslere doğru gerginliğim azalırken, bilgisizliğin ağırlığı bir türlü ensemden inmemişti. Kızlar sürekli yanımdaydı ve Logan da yanımda olmaya çalışıyordu. Son dersin son dakikalarına ulaştığımızda gün içinde ilk defa gerçekten dikkatimi çeken bir sohbete geçmiş, Emma'nın dilinden Zayn'i pürdikkat dinlemeye başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SPACE / z.m
FanfictionKimseyi tanımadığın bir boşlukta kime güvenebilirsin? #1. Kitap