15

2.7K 128 6
                                    

   Gözlerimi berbat bir pazartesi sabahına çoktan açmış, üzerimdeki saçma okul üniforması ile tahminimce fazlasıyla komik bir görüntü eşliğinde, arabada babamın yanındaki koltukta okula gidiyordum. Bugünün saçmalığından, hayatın saçmalığına kadar derin düşüncelerle yola dalmışken babamın sesiyle irkildim.

"Her şey düzelir, bebeğim. Canını fazla sıkıyorsun." Bir an ona boş boş bakakaldım. Neyden bahsediyordu?

"Ne?" Bakışlarını sadece bir saniyeliğine yoldan çevirdi ve bana baktı. Sonra geri yola döndü.

"Durgunsun. Logan'dan bahsediyordum." Şaşkınlığımı atlattığımda başımı salladım.

"Evet, her şey düzelecek. Ama artık onunla olmak istediğimi düşünmüyorum." Araba okulun girişinde durduğunda bana gülümsedi.

"Sen en iyisini bilirsin bilirsin, güzelim." Gülümsedim ve arabadan indim. Daha zil çalmamıştı. Kendime bir kahve alabilmek için kafeteryaya ilerledim. Emma ve Lily masalardan birinde otururken, beni görüp elleriyle kendilerini gösterdi. Yanlarına gittiğimde Emma hızla konuşmaya başladı.

"Cuma günü ortalıkta yoktun? Nereye takıldın?" Ne diyeceğimi bilemezken önüme koyulan bir bardak kahveye, ardından da kahveyi koyan ellerin sahibi Logan'a baktım. Bana göz kırparak araya girdi

"Kızı rahat bırakın. Kahven, üç şeker attım. Öyle seversin." Gülümseyerek kahveden bir yudum aldım.

"Bugün okuldan sonra bir şeyler mi yapsak?" Lily'nin bu sözleriyle provaları hatırladım.

"Ben yokum." Logan ellerini havaya kaldırdı.

"Üzgünüm, Jason ile takılacağız." Emma nefesini vererek kolunu Lily'nin omzuna attı.

"Bana kaldın bebek." Çalan zille irkildim ve çantamı alan Logan'a baktım.

"Derslerimiz aynı. Birlikte gidelim." Ona uydum ve pazartesi gününü daha da sıkıcı hale getirecek olan derse yöneldim.

- - -

   Emma ve Lily'e yakalanmadan okuldan çıktım ve çoktan öğrendiğim yollara doğru ilerledim. Kısa bir yürüyüşten sonra akademi görüş alanıma girmişti. İçeri girdiğimde alıştığım bir çok öğrenci bana selam verdikten sonra akademiden ayrılmaya başlamışlardı. Stüdyoya ilerledim ve içeri girdim. Grup çalışırken beni ilk fark eden kişi Sam olmuştu.

"Yıldız dansçımız gelmiş." Ona dil çıkararak yanlarına ilerledim.

"Provalara başlıyor muyuz?" Jenny soruma yanıt verdi.

"Hey, grubumuza isim bulmadık." Gruptan homurdanmalar yükselirken herkes fikrini söylemeye başlamıştı.

"Bu konuda berbatız." Onlara öylece bakakalmışken, bu konunun çoktan aklımdan çıkmış olduğunu yeni fark ediyordum. Derin bir nefes alırken konuşulanları dinledim.

"Hiçbir fikrim yok." Marvin ellerini göğsünde bağlamış düşünüyordu.

"İşimiz müzik ve dansla alakalı. Bunu alakalı bir şeyler bulmalıyız bence." Grup onu onaylarken benimse yüzüm buruşmuştu.

"Dans ve ritimler? Dance 'N Beats." Tüm gözler bana çevrildiğinde şaşkınca onlara baktım. Sesli düşünmüş olabilirdim.

   Birden çığlıklar yükseldi ve kendimi tutamayarak güldüm. Sanırım bu kabul edildi demek oluyordu.

"Bu süper! Sen bizim grubun başına gelmiş en iyi şeysin, Elly!" Ona gözlerimi devirdim ve utanarak başımı yere eğdim. Marvin gülümseyerek beni kollarının arasına aldığında başımı ona yaslamıştım.

SPACE / z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin