Duyduğum kapı sesiyle irkilerek uyandım. Benim hareketliliğimle homurdanan Zayn'i umursamadım ve gözlerimin karanlığa alışmasını bekledim.
Kapım bir kez daha vurulduktan sonra ardından ufak bir ses duyuldu.
"Elly, kapıyı aç lütfen." Katy. Zayn'in belime dolanmış kolunu gevşettim ve kollarının arasından sıyrılarak yataktan kalktım.
Gözlerim Zayn ile kapı arasında gidip geliyordu. Kararsız kalmıştım ve ikisinin de nasıl tepki vereceğini kestiremiyordum. Katy kapıya yeniden vurmuştu ki, Zayn büyük bir inlemeyle birlikte başını yastığa bastırıp söylendi.
"Aç şu kapıyı, Lanet olsun." Zayn çatallaşmış sesiyle derin bir nefes alarak yatakta hafifçe doğruldu. Ben kalakalmışken kapıyı gösterdi. Tamamen uyanmıştı.
"Açsana, çocuk üşüyecek." Düşünceli oluşu hoşuma gitmiş olsa da sesimi çıkarmadan hızlı adımlarla kapıyı açtım. Ben ona bakarken, ufak bedenin içeri süzüldüğünü gördüm. Başı bacaklarıma çarptığında yalpaladı ve elleriyle gözlerini ovuşturdu.
"Çok karanlıktı. Korktum." Gülümseyerek uzanıp onu kucağıma aldım. Başını omzuma koyarak mırıldanmaya devam etti.
"Seninle uyuyabilir miyim? Galiba seni özledim." Bakışlarım Zayn'e kaydı. Karanlıkta şaşkınca bizi izlediğini kestirebildim sadece, ardından da hafifçe omuz silkti ve yatakta yana kaydı.
Yatağa doğru ilerlerken, Katy Zayn'i yeni fark ediyor olmalıydı ki şaşkınca ona baktı.
"Aaa, Zayn burada." Onu tanımasının verdiği merak beni sararken yatağa oturup verecekleri tepkileri bekledim.
Katy kollarımdan ayrıldı ve uzanıp ufak kollarını Zayn'in boynuna doladı.
"Selam, ufaklık." Zayn de kollarını ona dolarken hafifçe gülümsemişti. Hadi ama! Herkesle arası iyi olamazdı.
Yavaşça yatağa uzandım. Katy Zayn'i bıraktı ve Zayn ile beni sağında bırakacak şekilde sol tarafıma geçip bana dönerek sarıldı. Bana olan sevgisi beni mutlu ederken ben de ona sarıldım ve üzerimizdeki örtünün onu sıkıca sardığından emin olduktan sonra derin bir nefes aldım. Zaten Katy de çok geçmeden geri uykusuna devam etmişti.
Bu sırada benim de belime dolanan bir el ve boynumda hissettiğim dudaklar tüm dikkatimi dağıtmıştı. Boynumdaki nefesi kulağıma ulaştığında bedenimin titrediğini hissettim.
"Evlendiğimizi düşünsene, böyle bebeğimizin olduğunu ve yanımızda uyuduğunu." Titremem çoğalırken karnımdaki eli sertleşmişti.
"Ya da tam burada bebeğimizin olduğunu ya da" Huzursuzca kıpırdandım. Bu çok büyük bir sorumluluktu. Ben daha bir şey hatırlamazken onun böyle konuşması canımı yakıyordu. Her şeyi kendi suçum sanıyordum. Hafızamı kaybetmem benim suçum gibi hissediyordum.
"Beni kim vurdu Zayn?" Sırtımın yaslı olduğu göğsünün gerildiğini hissettim. Ardından az öncekinin aksine oldukça sert ses tonunu duydum.
"Uyu Elizabeth. Konuşma ve uyu." Derin bir nefes alarak Katy'nin kollarından çıktım ve sinirle Zayn'e döndüm. Yatakta sıkışmıştık ve bedenlerimiz birbirine yapışmıştı. Bunu göz ardı ederek sessiz konuşmaya çalıştım.
"Beni kim vurdu? Bunu kimin yaptığını biliyorsun ve söylemiyorsun. Bana bunu yapanı bilmek istiyorum." Gözlerini hızlı bir sinir dalgası kapladı. Aynı anda bedenimde doğan korku gerginliğini de hissedebiliyordum.
"Hayır, sana söylemek zorunda değilim." Şaşkınca ona baktım.
"Ölebilirdim! Bunu bana yapan kişi yüzünden ölebilirdim. Aslında..." Sinirle doğrulup ellerimi saçlarımdan geçirdim. Bir yandan da Katy uyanmasın diye sesimi kısık tutuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SPACE / z.m
FanfictionKimseyi tanımadığın bir boşlukta kime güvenebilirsin? #1. Kitap