6

3.4K 173 21
                                    

   Eve doğru adımlarımı hızlandırdığım sırada kapıda duran Tyler'a ilerledim. Küçük bedenimle onun yanından geçmeden önce tek elim sertçe karnına inmiş sinirli ona doğru homurdanmıştım.

"Seninle sonra görüşeceğiz."

   Eve adımımı attığımda bütün bedenimin titrediğimi hissedebiliyordum. Elim ayağım buz tutmuştu ve önümü zor görüyordum. Mell'in endişeli sesini duymazdan gelerek odama çıktığımda kimseyi görmeye tahammülüm yoktu, bu yüzden hızlıca kapımı kilitledim. Ne yapacağımı bilemeyerek banyoya ilerledim ve oranın da kapısını kilitledikten hemen sonra titreyerek duşun altına girdim. Soğuk su bedenimde şok etkisi yaratırken, gözlerimi sımsıkı kapatmış sadece 1 saat öncesini düşünüyordum.

   Konuştuklarımız zihnimde çınlıyordu.

   Beni eve götürmek yerine sahile götürmüştü. Arabada sessizce oturuyorduk. Dayanamayıp boşluğa doğru mırıldandım..

"Anlat hadi." Gözleri bana kaydığında bakışları ifadesizdi. Sesi ortamın sessizliğine rağmen canlıydı.

"Ne anlatmamı istersin?" Omuz silktim ve gözlerimi denize çevirdim. Sadece karanlık ve dalgaların yumuşak sesi vardı.

"Bilmiyorum." Gülümseyerek başını salladı ve düşünmeye başladı.

"Pekâlâ, annenle baban ayrıldığında asıl seni görmeme izin vermiştin." Kaşlarımı çattım ve ona döndüm. Konuya hiç beklemediğim bir yerden girmişti.

"Asıl ben mi?" Yeniden başını salladı.

"Evet, asıl sen." Kapalı konuşması sinirlerimi bozmaya başlarken sabırsızca bedenimi ona doğru çevirip ilgimi apaçık belli ettim.

"Biraz daha açsan?" Yüzüne arsız bir gülümsemenin yayıldığını gördüğümde ilk önce ne düşüneceğimi bilemedim.

"Eğer beni öpersen sana istediğin her şeyi anlatırım." Gözlerim irileşirken başımı dikleştirdim ve ondan başka bir yere baktım. İşte, yine konuyu saçma bir şeye bağlamanın yolunu bulmuştu.

"Bunu yapmayacağım." Gülerek koltuğuna yaslandı ve ellerini göğsünde birleştirirken mırıldandı.

"Peki, sen bilirsin. Bizimle ilgili şeyleri benimle yaşamış olduğunu unutma. Sonra da gidip ilişkimizi başka insanlara sorarsın. Ne de olsa seninle birlikte olan ben değil, onlardı. Benden çok bilgi vereceklerdir sana." İğnelemelerine aldırmamaya çalıştım ama aldırmamak mümkün değildi. Sözlerinin doğruluğu canımı yakarken, bulunduğumuz durumu düşündüm. Haklıydı. Sadece o ve benim bildiğim şeyler vardı. Benim hafızam boşken, onunkinin tamamen bizimle dolu olduğunu bilmek tam şu anda bana kapana kısılmışım gibi hissettiriyordu. Lanet olsun! Sadece bir öpücükle kimseden öğrenemeyeceğim şeyler öğrenebilirdim. Buna değer miydi?

"Eğer her şeyi anlatmazsan, seni buna pişman ederim." Alayla bana baktı ve bana yaklaştığını gördüm.

   Kalbim göğüs kafesimi sıkıştırırken, nefes almaya çalıştım. Ben sadece dudaklarımı değdirip çekmeyi ve oldukça küçük bir öpücük vermeyi planlıyorken, onun gözlerindeki arzuyu son saniyeden görmüş olmak bir anda ürkmeme yetmişti.

   Daha dudaklarım onunkilere bile değmemişken eli hızla boynuma sızdı ve beni kendine çekti. Dudaklarımız birbirine çarptıktan sonra vakit kaybetmemek için aceleci davrandığını hissedebiliyordum. Ben kendimi çekmek için kıpırdandığım sırada o beni daha sıkı tutup beni engelledi. Bir an, ben daha ne olduğunu anlayamadan, iki elini de belimde indirmesiyle bedenimin havaya kalktığımı hissettim. Kalçamı tutup beni kendine çektiğinde tamamen kendisi ve direksiyon arasında sıkışmıştım. Tek eli koltuğunun yanında duran bir yere uzanıp koltuğu geriye çektikten hemen sonra yeniden belime sıkıca tutundu ve orada kaldı. Aynı zamanda beni öpmeye devam ediyordu.

SPACE / z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin