SPACE / z.m

26

"Bir şey bulabildin mi Ash?" Ashton yaslandığı duvardan doğruldu ve sigarasından derin bir nefes çekti. Gözlerim bulunduğumuz ara sokağı tararken etrafta Daniell'in adamlarından olmadığından emin olmak için ekstra çaba gösteriyordum.

"Bilmiyorum dostum. Daniell zaten tuhaf biri. Ağzından laf mı aldım yoksa bilerek mi söyledi diye düşünüp dururken söylediği hiçbir kelimesinden emin bile olamıyorum." Sıkkınlıkla nefesimi verdim ve ellerimi saçlarımdan geçirdim. Yaşadığım bütün bu stresin tek sorumlusu Daniell denen orospu çocuğuydu. Herif hayatımın ağzına kelimenin tam anlamıyla sıçmıştı.

"Hadi ama, sen onun sağ kolu gibisin. Kaçırdığın bir şeyler olmalı." Ashton düşünceli bakışlarını yere indirdi ve düşünmeye başladı.

"Bilmiyorum ama seni yanına almasının sebebinin bölgeyle alakası yok. Konu ne zaman senden açılsa gözlerinde saf nefret görüyorum, Zayn. Geçmişte ona bir şey yapmış olmalısın. Asıl senin kaçırdığın bir şeyler olamaz mı?" Bakışlarımı ona diktim. Gerçekten kaçırdığım bir şey olabilir miydi? Elizabeth'in vurulduğu gün yaşadığımız olaylar boşuna değildi. Daniell'in o gün bana saldırmasının altında yatan neden sadece bölge savaşı değildi. Her zaman bölge liderleri arasında bir egemenlik kavgası olurdu. O gece Daniell'in yenilgisi kabullenilmiş bir gerçekti. Neden uzatmıştı? Neden güçlenip beni kendi tarafına almak istemişti? Bölge savaşı onu yere serdiğim gece bitmemiş miydi? Gerçekten bölge savaşının altında başka bir nedenin yatıyor olması olası bir ihtimaldi.

"Kız meselesi olabilir mi?" Ashton'ın sesiyle düşüncelerden sıyrıldım ve ona baktım. Ben cevap vermeyince devam etti.

"Yani, kız arkadaşıyla falan birlikte olmuş olabilir misin? Bilmiyorum dostum, Daniell kapalı bir kutu gibi. Hiç açık vermiyor." Kız meselesi olduğu sanmıyordum. Genelde bu çevredeki insanların ciddi bir ilişkisi olmazdı, olanların ise kadınları bilinirdi ve kimse kolay kolay onlara yanaşmazdı. Özellikle Daniell ciddi ilişkilerden nefret ettiği bir gerçekti. Tüm bunları Elizabeth ile tanışmadan önceki geçmişimden biliyordum. Bölgelere ayrılmadan önce Daniell ile düşman değildik. Hatta arkadaş bile sayılırdık. Ve o zamanlar Daniell'in yanında her gün farklı bir kız bulunurdu. Ben de öyleydim ama tüm bunlar Elizabeth'den önceydi.

"Kız meselesi olduğunu sanmıyorum. Daniell kızları kafasına takan bir tip değil." Ashton beni başıyla onayladı ve bitirdiği sigarasını yere attı. Soğuk bakışları sokakta dolanmaya başladığında ayrılma vaktimiz geldiğini anlamıştım.

"Sadece tek bir şey söyleyebilirim. Daniell'in imparatorluğu yakında çökecek dostum. Ve bu sefer elimden birkaç kurşunla kurtulamayacak. Neler olduğunu da kendi ağzından öğreneceğim. Çok az kaldı." Ashton bakışlarını bana çevirerek gülümsedi ve omzumu sıvazladı.

"Yanındayız dostum. Daniell iyi bir darbeyi çoktan hak etti." Ona kısaca başımı sallayıp arkama bakmadan bulunduğumuz sokaktan çıktım. Kendimi arabama attığımda bir süre koltukta oturdum ve düşündüm. Daniell'e ne yapmış olabilirdim ki? Ortalıkta bilmediğim olaylar dönüyordu ve sabrımın bitmesine gerçekten az kalmıştı.

   Elizabeth'in o kahrolmuş görüntüsü gözlerimin önünden gitmiyordu. Gecenin o saatinde evinden uzaktaki bir benzinlikte ne işi vardı? En kötüsü de, o orada bana bakarken tepkisiz kalmak zorunda olmamdı. En sonunda dayanamamış evine gitmiştim. Onun çoktan evde olacağını ummuştum ama değildi. Logan piçi ile birlikte olduğunu az çok tahmin edebiliyordum. Logan'ı artık tehlike olarak görmemem gerekiyordu ama fazla kıskanç olan tarafım birden ortaya çıkıyordu ve kendimi durduramaz hale geliyordum. Sonunda eve geldiğinde yüzündeki ifadeyi görmek tokat yemişim gibi hissettirmişti. Onu görememek beni üzüyorken, onu gördüğümde çökmüş haliyle karşılaşmış olmak ise beni tamamen öldürüyordu. Benim kadar o da üzülüyordu. Fazla dayanamayacağını bildiğimden beni kovduğunda gitmemiş, kendini bana teslim etmesini beklemiştim. Tahmin ettiğim gibi olmuş, kısa bir süre sonra kollarıma yığılmıştı. Çünkü yorgun olduğunu bilmeme gerek yoktu, hissedebiliyordum. Gece onunla kalmayı planlamıyordum ama göze batmayacağımı düşünerek onunla kalmıştım. Buna onun kadar benim de ihtiyacım vardı ve uzun süreden sonra uyuduğum bu huzurlu uyku bana yeniden nefes alabilmiş gibi hissettirmişti. O yokken içimde oluşan boşluk anında dolarken ona sıkıca sarılmış, gece boyunca da öyle kalmıştım. Şimdi ise bir yanım onu yeniden yanımda isterken, diğer yanım bunun oluşturabileceği tehlikeyi biliyor ve buna engel oluyordu.