Profesör odadan çıktıktan sonra kısa bir sessizlik oluştu. Bu sessizliği bozmak için Sam :
"Tamam, o zaman tanışmaya geçelim. Benim adım Sam." Dedi.
Sam'in sağ çaprazında oturan kişi :
"Ben Harry. Memnun oldum Sam." Dedi.
Oturanlar sırayla isimlerini söylediler.
"Ben Marria."
"Ben Ted."
"Ben Ashley."Masada oturanlar tebessümle birbirlerine bakıyorlar ve birbirlerinin isimlerini ezberlemeye çalışıyorlardı. Kısa bir sohbetten sonra herkes birbirinin heyecanlı ve aynı zamanda kararsız olduğunu öğrendi. Fakat Sam kararını çoktan vermişti.
"Sandığımızdan daha zor bir durumun içerisindeyiz. Eğer kabul edersek bunu bir sır olarak saklamamızı istediler. Sizin için de sorun yoksa ben bu bilim merkezinde eğitim görmek istiyorum. Bu şans hayatımızda elimize yalnızca bir kere geçebilirdi." Düşünmeleri için onları bekledi. Hepsi bir müddet düşündükten sonra Marria söze girdi.
"Sanırım Sam haklı arkadaşlar. Tılsımı araştırma görevi dışında burada göreceğimiz eğitimlerin ileride yapacağımız mesleklerde bize ne kadar katkısı olacağını bir düşünün. CERN'de tanıdıklarımızın olması ve bir süre burada eğitim görmüş olmamız bize büyük bir avantaj sağlayacaktır." Marria gözlüklü, dalgalı saçlı bir kızdı. Okul formasının yaka düğmelerini boğazına kadar bağlayışından, taranmış saçlarından ve kontrollü jest ile mimiklerinden Sam onu çalışkan bir öğrenciye benzetmişti. Bilime olan aşkını dile getirmesiyle bu tahminini doğrulamış oldu. Diğer üç kişi de burada kalmayı istemiyor değillerdi. Ancak bunu gizli olarak yapmaları gerekmesi karar vermelerini zorlaştırıyordu. Bir süre sonra Ted de karar verdi.
"Ben de aynı fikirdeyim. Denemekten kimse zarar görmez. Eğer istemezsek geri eve dönebiliriz." Sam, Ted'in görünüşüne bakarak içlerinde en haylazlığa meyilli kişi olduğunu düşündü. Giymediği okul forması, salaş spor giysileri ve rahat tavırlarıyla grubun en umursamazıydı.
Ashley :
"Pekala. Çoğunluğa uyuyorum." Ashley, Sam'in en ilgisini çeken kişiydi. Yemyeşil gözleri oldukça sevecen bakıyor, ipeksi kahverengi saçları loş ışığın altında parıldıyordu. Çok kısa konuşmasına rağmen Sam daha önce hiç hissetmediği ve anlamlandıramadığı bir takım duygular beslemişti. Sam onu gözlemlerken Harry suskunluğunu bozdu.
"Sanırım reddetme lüksüm kalmadı. Umarım söyledikleri kadar önemli bir konudur." Harry ise Marria gibi kontrollü, fakat çok da çalışkan birine benzemiyordu. Düzgün saç stili, sıradan günlük kıyafetleriyle herkes gibi biriydi.
Sam :
"O halde karar verdik. Bu gece burada kalıyoruz. Fakat eminim sizin de benim gibi sormak istediğiniz sorular vardır. Yanımızda giysi getirmedik. Burada nerede yemek yiyeceğiz veya ne kadar süre kalacağız?" Tam o sırada toplantı odasının uzun kapısı açıldı. İçeri genç yaşlarda, oldukça güzel bir kadın girdi. Giyinişi diğer çalışanlardan farklı olarak siyah deri ceket, koyu renk pantolon ve topuklu ayakkabıdan oluşuyordu. Kahverengi doğal saçlara ve esmer cilde sahipti."Merhaba gençler. Buradaki rehberiniz benim. Profesör Richard'ın asistanlığını yapıyorum. Güvenlik işlerini yöneten kişi de benim. Bunun dışında merkeze gizli bir bilgi sokulması gerekiğinde de devreye ben girerim." Ted atıldı.
"Bir tür ajan gibi mi yani?" Kadın gülümsedi.
"Evet, öyle de diyebilirsiniz. Adım Natasha. Eğer kalmak konusunda karar verdiyseniz size odalarınızı göstereceğim." Herkes birbirine baktı. Fikrini değiştiren kimse olmamıştı.
Sam :
"Evet hepimiz kalıyoruz. Tabi ki sormamız gereken bazı sorular var." Natasha kapının önünden çekildi ve kapıyı biraz daha açtı."O halde kalkın, sizleri odalarınıza götürürken merak ettiğiniz bütün soruları yanıtlayayım." Gençler tek sıra halinde odadan çıkıp Natasha'nın peşinden giderek merdivenlere yöneldiler."
"Eğer fikrinizi değiştirmezseniz haftanın üç günü sizi burada ağırlayacağız. Okulda gördüğünüz dersleri hızlandırılmış bir kurs şeklinde birkaç haftada uzman kişiler tarafından öğreneceksiniz. Okulda girdiğiniz sınavlarda düşük not alma ihtimaliniz kalmayacak. Yine de derslerinizi aksatırsanız tarafımızdan not takviyesi yapılabilecek. Yaşıtlarınıza öğretilen bilgiler dışında çok daha fazla alanda bilgi sahibi olacaksınız. Yakın dövüş eğitimleri, fiziksel gelişim, uygulamalı pratik kimya dersleri, ileri derecede matematik ve roket bilimi gibi sayısız konu hakkında sıkı bir eğitime tabi tutulacaksınız." Herkes gibi Harry'nin de kafası karışmıştı.
"Bu kulağa hoş geliyor ancak neden dövüş eğitimi alacağız?" O sırada hızlı adımlarla merdivenleri çıkan Natasha'yı nefes nefese takip ediyorlardı.
"CERN kadrosundaki bütün çalışanlar, kendilerini her alanda eğitmiş kişilerdir. Hem fiziksel hem zihinsel olarak kendinize yatırım yapmalı ve kısa sürede yaşıtlarınızdan daha üstün bir konuma gelmelisiniz. Çünkü hepiniz kolay öğrenebilen ve diğerlerinden daha hızlı gelişen beyinlere sahipsiniz." Sonunda durduklarında Natasha hariç diğer herkes oldukça yorulmuştu.
"İşte odalarınız için ayrılmış kat burası. Oda dışında eğlence alanlarına, sinema salonuna ve siz gençlerin takılmayı sevdiğiniz bar tarzı mekanlara sahip olan bir bölümdür. Burada birbirinizle boş zamanlarnızda vakit geçirebilirsiniz." Beşinci kata çıkan gençler kendilerini bir oteldeymiş gibi hissettiler. Tavan aralarından gelen loş ışıklar, koridorda ipek gibi yumuşacık halılar, ve bir otelden daha teknolojik, parmak iziyle açılan oda kapıları vardı. Her odanın kapısında bir gencin ismi yazıyordu.
"Şimdilik dinlenmeye bakın. Odalarınızda ihtiyaç duyabileceğiniz her türlü giyecek ve bakım setleri mevcut." Natasha'nın gidişi ile herkes büyülenmiş bir şekilde katı inceledi. Bir an önce odalarını incelemek için can atıyorlardı. Sam, Natasaha'nın kullandığı 'şimdilik' kelimesine biraz takılsa da aldırış etmedi ve diğerleri gibi ilk sırada olan kapısının önünde durdu. Fakat kimse içeri girememişti. Bunun sebebi otel odalarına benzeyen kapıların herhangi bir açma kulbu olmayışıydı. Sam adının yazılı olduğu plağa baktı. Hemen üstünde kapı deliğine benzeyen küçük bir kameranın gizlenmiş olduğunu anladı. Kameraya bakmasıyla teknolojik kapının kendiliğinden açılması bir oldu. Ayrıca garip bir ses de duymuştu.
"Odana hoşgeldin Sam. Yüz tanıma güvenliği ile açılan kapına alışman biraz zor olabilir. İçeri girmek için kameraya bakman yeterli." Odanın dört bir yanına yerleştirilmiş ses sistemi ile misafir yapay zeka tarafından bilgilendirilebiliyordu. Bu sesi duyan diğer gençler de odalarına nasıl gireceklerini anlamışlardı. Sam odasına girip kapısını kapattığında ikinci bir şok yaşadı. Odada yok yoktu. Geniş bir yatağın karşısında kocaman bir hologram televizyonu, mini buzdolabında her türlü içecek ve atıştırmalıklar, kocaman jakuzzili ve her türlü bilgiyi gösterebilen akıllı ayna teknolojisine sahip bir banyo... Kısacası bu odalar mükemmel dizayn edilmişti. Yeni odalarına yerleşen gençler, ortak dinlenme ve eğlence alanlarında birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı buldular. O akşam bolca sohbet edip birbirlerini tanıdılar ve gece boyunca film izlediler. Birlikte takıldıkları süre boyunca sanki gizli deneylerin yapıldığı ve insanların geleceğine yön verilen bir üstte değil de beş yıldızlı bir otelde kalıyorlarmış gibi hissediyorlardı. Sonunda uykudan gözleri kapanmaya başlayınca herkes rahat bir uyku çekmek için odasına gitti.
Sam derin bir uykudaydı ve yorgana sarılmış bir şekilde yatıyordu. Gördüğü kabusta alevler içerisindeki bir odada nefesi kesiliyordu. Terler içerisinde ve korkuyla uyandığında odasının her köşesinden dumanların çıktığını fark etti. Kara dumanlar her yanını sarmış, oda sıcaklığı bir hayli yükselmişti. Kıpkırmızı ışıklardan ve siren seslerinden başka bir şey görmüyor ve duymuyordu. Korkudan kısılmış sesiyle
"Yangın!" Diyebildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Genç Koruyucular (Bitirildi)
Science FictionGizemli tılsımın Dünya'ya düşüşünün ardından aylar geçmişti. Hiç kimsenin çözemediği bu kompleks maddeyi bir tek onun frekansındaki seslere duyarlı olan seçilmiş beyinler çözebilirdi. Işte bu beyinler birleşerek Genç Koruyucular'ı oluşturdu. Artık h...