Bölüm 3

2K 83 8
                                    

Aksiyon öncesi karakterlerimizi tanımaya devam

Keyifli okumalar

Seviliyorsunuz :))

.............................

Dilay bu yaptığının etik olup olmadığı arasında gidip gelirken; konuşulanlar aklında şekillenmeye başlamıştı bile:

"Koray Demirhan. Evet, bildiğimiz Koray Demirhan. Büyük iş adamı, Koray Demirhan... Mecburuz, eğer onu feda etmezsek hem aylardır peşinde koştuğumuz çeteyi elimizden kaçıracağız, hem koca bir taburdan olacağız, hem de kendimizi deşifre edeceğiz. Bu tehlikeyi göze alamayız" dedi adam, Mete ise hiddetle karşı çıkıyordu.

"yarın gece yarısı, ekiplerimiz İzmir yolunun onsekizinci kilometresinde çeteyi kıstıracak ve silah konteynırlarına el koyacağız. Gerisi bildiğimiz gibi, kimsenin emirlerin dışına çıkmasını istemiyorum"

"Peki ya, Koray Demirhan? Onunda oradaki kullanılmayan asfalt fabrikasında tutulduğunu biliyoruz. O önemli bir iş adamı eğer öldürülürse bu işin peşini bırakmazlar. Hem... Her şeyden önce o bir insan ve hayatı tehlikede!"

"bunu göze almak zorundayız, kimse toplumdan daha değerli değildir. Belki bir kişiyi feda edeceğiz ama silah kaçıran bir örgütü ele geçireceğiz, hata istemiyorum."

"Üzgünüm efendim, ben bunu kabul edemiyorum!"

"Bak Mete, doktorlar bile işlevi durmuş kalbi yeniden çalıştırabilmek için gerektiği zaman kemikleri kırmayı göze alırlar. Göğüs kafesini feda ederler ama yaşamsal organı kurtarma şansları vardır. Bir hata yapılırsa ve örgüt o silahları kaçırmayı başarırsa kaç insan, kaç çocuk hayatından olacak düşünebiliyor musun? Ayrıca göz ardı ettiğin çok önemli bir detay daha var. Koray Demirhan'ın hala hayatta olduğunu bile bilmezken aylarca üzerinde çalıştığımız operasyonu tehlikeye atmayacağım."

"..."

"iştebu yüzden sana emrediyorum, kimse direktiflerden ve plandan çıkmayacak. " 

..........................

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Koray Demirhan, uluslararası bir holdingin yönetim kurulu başkanı... İş hayatında yeniliklere açık, korkusuz, cesur, başarılı, çalışmayı ve emeğinin karşılığını almayı seven, yakışıklı olduğu kadar zeki, genç bir iş adamı... Uzun boyu, biçimli ve yapılı fiziğiyle, esmer teniyle sosyetenin gözde bekârlarından... Ancak mavi gözlerindeki soğukluk insanı üşütecek kadar keskin ve sert.

Koray iş hayatında çok başarılı olmasına rağmen özel hayatta aynı dikişi bir türlü tutturamamıştı. Koray'ın hayata, insanlara, özellikle de kadınlara karşı soğuk tavırları ve kırılamaz güvensizliği ta üniversite yıllarına dayanıyordu. Bir kadını sevmiş, ona güvenmişti ancak sonunda büyük bir hüsrana uğramıştı. O kadar güvenmişti ki; en yakın arkadaşının ikazlarını görmezden gelmiş ve hatta en yakın arkadaşı Kerim'le arasının bozulmasına bile izin vermişti. Neden sonra arkadaşı, kızın asıl yüzünü göstermek için küçük bir plan yapıp, Koray'ın gerçekleri görmesini sağlamış ve Koray'ın körelen gözlerini açmayı başarmıştı. Kızın tek niyeti birlikte yaşadığı sevgilisi için Koray'dan para sızdırmaktı. Kerim'in isteği sadece Koray'ın gerçekleri görmesiydi ancak Koray hiç olmadık bir olayla öğrenmişti kandırılıp aldatıldığını.

İşte o gün bugündür Koray kadınlardan tiksinir olmuştu. Onların amacının sadece güç ve para olduğunu düşünürdü.Bunların ikiside Koray'da mevcuttu. Bu yüzden tüm kadınlara karşı kalın duvarların ardından ve en mesafeli biçimde davranırdı. Kadınlar onun için sadece tek gecelik eğlencelerden ibaretti. Bir kez birlikte olduğu kadını hayatına bir daha asla sokmazdı. Karşılığını ödediği sürece ona hayır diyecek bir kadın yoktu ona göre ve bütün kadınlara bu şekilde aşağılayıcı bir tavırla yaklaşırdı.

Koray'ın babası Kudret Demirhan, Koray'ın iş hayatındaki hızına ayak uyduramayacağını anlamış ve eşi Melek'in işi bırakma ısrarlarına daha fazla dayanamayıp kenara çekilme kararı aldıktan sonra şirketin yönetimini Koray'a bırakmıştı. Kendisi de şirketin onursal başkanı olarak geri planda kalmayı tercih etmiş ve hayatının geri kalanını eşiyle ortak aktivitelerde değerlendirmeye karar vermişti.

Kudret Bey ve eşi Melek Hanım, işlerin başına Koray geçtikten sonra kısa sürede gözlerinin arkalarında kalmayacağını anlamış ve uzun uzun mavi yolculuklara çıkmaya, dünya turlarına katılmaya başlamışlardı. Son gittikleri mavi turda, limanlardan birinde verdikleri kısa bir alışveriş molasında alacakları haberle dünyanın başlarına yıkılacağını nasıl bilebilirlerdi ki?

Kudret Bey ve Melek Hanım, biricik oğullarının uluslar arası bir örgüt tarafından zorla alıkonduğunu ve hayatı hakkında henüz bir bilgiye ulaşılamadığını öğrendiklerinde, gezilerini derhal yarıda bırakmış ve biricik oğulları için son sürat Türkiye'ye dönmüş ve sancılı bekleyişlerine evlerinde devam etmişlerdi.

Dilay, odadaki sesin kesilmesiyle son sürat geldiği koridora attı kendini. Bir süre bekleyip odanın tamamen boşaldığından emin olduktan sonra sessizce az önceki konuşmaların geçtiği odaya girdi. Dakikalardır duydukları beyninin içinde dönüp şekillenirlerken Dilay'ın, kendini, zekâsını, yeteneklerini göstermek için bir fırsattı bu. Kırılan gururunu tamir etmek için biçilmiş kaftandı. Masanın üzerindeki dosyaya hızlıca göz attı, Koray denilen adamı kurtarabilmek adına tüm bilgiler vardı elinde ve tabi bunu yapabilecek yeteneği de... Planını yaptı ve yola koyuldu.

Bölüm Sonu


DAVETSİZ GELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin