İki deli fırtına, iki deli ruh, Koray ve Dilay''ın sevdası hiç kolay olmadı.
Biri fırtınaydı diğeri kasırga, Biri delice akan nehir diğeri çağlayan.
.........
Kalbine davetsizce giren okyanus gözlü kızı seyrediyordu her gece olduğu gibi. Buzd...
Bu hikayeyi burada ilk yayınlamaya başladığımda yıllar önce şu anda kapalı olan bir sitede yayınladığım bir hikaye olduğundan bahsetmiştim. Burada yeni haliyle paylaşmaya başladığımda bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştim. "Zamansız Gelen" yazdıkça eklediğim bir hikaye olduğu için o sırada hazırda olan bu hikayeyi ve "oyun bozanı" eklemek istemiştim. Yorum ve votelerinizle yalnız bırakmadığınız için teşekkürler dostlar. Ve yeni aramıza katılan değerli okuyucular hoşgeldiniz.
umarım beğenirsiniz. bu hafta istediğim gibi bölüm ekleyemeyebilirim malum sınav haftası
Keyifli okumalar
sevgiler:)
...................
Koray eve girer girmez doğruca odasına çıkıp duşa girdi. Soğuk suyun altında bir süre kendini rahatlattı. Hiç böyle şeyler yaşamamıştı hayatında. sabrına gem vuramamış ve ummadığı bir anda Dilay Koray'a teslim olmuştu. Hiç yaşamadığı duyguları yaşatmıştı Koray'a . Dilay'ı düşünmek özlemini isteğini yeniden körüklemişti Koray'ın. Bunun bir sonu olacakmıydı bilmiyordu ama olmaması için dualar etti yeniden yeniden.
Duştan çıktığında bir yandan elindeki havluyla saçlarını kurularken diğer yandan kapalı olan telefonunu açıp arayanlara baktı. Bir sürü mesaj gelmişti. En çok da asistanı aramıştı. Evden aramaya cesaret edememişti Gülce. Koray'ın bu konudaki tavrı netti çünkü evdeyken işle ilgili ev telefonundan kesinlikle rahatsız edilmek istemiyordu. Şirketi tuşlayıp bir iki saate orada olacağını sadece öğleden sonra Sanayi odasındaki toplantıya katılacağını söyledi asistanına. Üzerini giydikten sonra aşağı indi.
Dilay, Koray aşağı indiğinde çoktan hazırlanmış masadaki yerini almıştı bile. Şaşırdı Koray birden bu kadar kısa zamanda hazırlanmasına.' Demek daha öncekiler inattandı sevgilim' dedi kendi kendine. Dilay'ı yakından tanıdıkça daha önceki ters davranışlarının aksine daha uysal farklı bir Dilay'la karşılaşıyordu her seferinde. Şimdide aynı şey olmuştu işte.
Dilay hem çok şık hemde çok güzel görünüyordu. Saçlarını açık bırakmıştı. Aradaki mesafeye rağmen parfümünün kokusu Koray'a ulaşmış Koray'ı mest etmeyi başarmış başka aleme götürmüştü bile. Tıpkı Koray'dan yayılan kokunun Dilay'a ulaştığı gibi.
Dilay dönüp bakamadı Koray'a aklını başından alan kokusunu derin derin çekti içine ama başını çevirip bakamadı. Gece ve sabahında yaşananları düşündükçe ateş basıyordu bütün bedenini.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Koray arkasından yaklaştı ve başını saçlarına gömüp içine çekti kokusunu, dudaklarını çekerken "yeniden günaydın" dedi fısıltı halinde kollarıyla Dilay'ı sararken