• Bᴀᴅ Bᴜɴɴʏ Π Jᴇᴏɴ Jᴜɴɢᴋᴏᴏᴋ •

◆'44'◆

"O sokakta bulunan kamera kayıtlarını inceledim. Noona ve Alyssa Yumin'le ilgilendiği sırada, Jimin koyu yeşil kıyafetli bir adam tarafından kaçırılmış." diyor Tae hyung, odadaki herkese tek tek bakarak.

"Size gerçekten inanamıyorum, nasıl bir çocuğa sahip çıkamazsınız? Delireceğim resmen!"

Jin hyung, salonun etrafında volta atarken bağırıp çağırıyor.

"Bağırıp durma! Ne halde olduğumuzu görmüyor musun sanki?!" diyor Jasmin noona. Gözleri ve yüzü kızarmış, saçları dağılmış ve resmen mahvolmuş bir yüz ifadesi var.

"Senin iki çocuğun var ve eğer iki çocukla dışarıya çıkıyorsan, her tehlikeye karşı tetikte olmalısın! Nasıl böyle bir dikkatsizlik yapabilirsin?!" diyor Jin hyung eliyle onu işaret ederek.

Zaten sinirleri altüst olmuş olan Jasmin noona, hışımla ayağa kalkıyor. "Yumin düşmüştü ve yaralanmıştı! O an o kadar endişelendim ki ona bir şey oldu zannettim! Hah, gerçi ne diye açıklama yapıyorum ki? Anlayacağın yok senin!"

"Jasmin!"

Noona onu omzundan sertçe ittirip, gözlerinden yaşlar boşalırken yukarı merdivenlere doğru yöneldiğinde Alyssa onu omuzlarından tutarak durduruyor. "Bu benim suçumdu. Jimin'in elini bırakmamalıydım. Hatta onu kucağıma alıp, Yumin'in yanına öyle gitmeliydim. Ama o an telaştan ne yaptığımı bilmiyordum. Lütfen artık gereksiz yere kavga etmeyi bırakın."

Alyssa da oldukça gerilmiş bir halde ve elleri titriyor. Göz altlarındaki belirgin kızarıklık, iki saattir gerçekten ağladığının bir belirtisi.

"Önemli olan kimin hatası olduğu değil. Şu anda önemli olan tek şey Jimin'i bulmak. Ve siz ikiniz," dedim ellerimle Jin hyung ile Jasmin noonayı göstererek. "Kurtarma planına dahil değilsiniz."

"Ne?! Oğlumu kurtarmaya ben de geleceğim, üstelik ekibin lideri benim!"

"Hyung," diyorum ciddiyetle. "Plan kuramayacak kadar gergin, düzgün düşünemeyecek kadar telaş içindesin. Bu seferlik bize güvenmek zorundasın." gözlerimi noonaya çeviriyorum. "İkiniz de zorundasınız. Siz sakin olmaya çalışıp birbirinize destek olacaksınız, biz de Jimin'i bulup kurtaracağız. Bu kadar."

Noona ellerini yüzüne koyup derin soluklar alırken Jin hyung sırtını dönüp ellerini saçlarına geçiriyor.

Hoseok hyung kollarını göğsünde birleştiriyor. "Aeda da tam olarak iyileşmedi, Healer olarak kimi-"

"İyileştim ben!" diye araya giriyor Aeda. "Jimin'i kurtarmak için de elimden ne geliyorsa yapacağım."

"Hani daha dün dizin ağrıyordu senin?" diyor Hoseok hyung kaşlarını kaldırarak.

Aeda bakışlarını kaçırıyor. "Birazcık numara yapmış olabilirim."

"Pekala, öyleyse herkes hazırlansın. Ne kadar erken plan yaparsak o kadar iyi." diyorum.

"O adamlara da acımadım değil." diyor Tae hyung.

"Niye?" diyor Aeda.

"Ya Jimin bir yerlerden süpürge sopası bulup hepsini öldürürse? Bence o potansiyel var onda. Yapar mı yapar."

"Salak! Çocuğum kaçırıldı benim hâlâ dalga geçiyorsun!" Jasmin noona ayağından çıkardığı terliği son hızla ona fırlatırken Tae hyung bu kez kaçamıyor ve terliği omzuna yiyor.

"Merak etme noona, kötüye bir şey olmaz."

Noona ikinci terliği çıkarırken, bu kez Tae hyung odadan kaçıyor.