• Bᴀᴅ Bᴜɴɴʏ Π Jᴇᴏɴ Jᴜɴɢᴋᴏᴏᴋ •

◆'38'◆

Geçen bölüm kendi kendinizi trollediniz sizi tebrik ediyorum slcşljhkmsş

🎶 BTS - On (piano)

***

"Hey, Jackson." Telefonu kulağımla omzum arasında sıkıştırıp kucağıma tırmanmaya çalışan Yumin'i sağlam olan bacağıma oturtuyorum.

"Hey Kook, nasılsın? Başına gelenleri duydum." diyor Jackson endişeli sesiyle. Telefonu elime alıp bana aegyo yapan Yumin'e gülümserken konuşuyorum. "İyiyim. Son anda kurtarıldım. Sanırım cidden şanslıydım."

"Buna sevindim. Seni aradığımda telefonun kapalıydı, sonrasında da görevde olduğum içim fırsat bulamadım."

"Düşünmen yeter. Bu arada, eğer şu anda bir görev üzerinde değilsen senden bir isteğim olacak."

Annesi Yumin'i yemek yemesi için çağırınca Yumin kucağımdan inip mutfağa doğru koşuyor. Aynı babası gibi...

"Elbette, şu an resmi bir görev yok. Ne istiyorsun?"

"Eğer haberleri izlediysen görmüşsündür. Kim Namjoon adında biri beni kurtardı. Hem polisten, hem de çıkarcı insanlardan. Ayrıca o adamın karısını eve hapsetmesi olayı çok farklı bir şey içinmiş. Her şey bana tuzak kurmak için yapılmış."

"Kim sana tuzak kurmak ister ki? Yürek yemiş olsa gerek."

"Bilmiyorum." diyorum gözlerimi kısarak koltuğa yaslanırken. Bu sırada Alyssa elinde tepsiyle içeriye giriyor ve bana meraklı bir bakış atarak yanıma oturup üstünde çorba ve su olan tepsiyi sehpaya koyuyor.

"..bilmiyorum ama şüphelerim var. Neyse, asıl konuya gelecek olursak, senden Kim Namjoon'u korumanı istiyorum. Hatta ona yardım eden insanların peşine de gizli korumalar tak. Kyuhan adında bir çocuk var, henüz küçük ve düşmanlarım onunla aramızdaki iletişimin farkına varmışsa onu da kaçırmak isteyeceklerdir. Özellikle Namjoon ve Kyuhan için çok dikkatli olmanı istiyorum. Kyuhan'ın soyadını bilmiyorum fakat Night hyungtan onu ve ev adresini bulmasını isteyip sana mesaj atarım."

"Anlaşıldı kumandan. Olmuş bilin."

Gülüyorum. "Şimdiden teşekkürler. Ve iyi görevler."

Jackson'la vedalaştıktan sonra telefonu kapatıyor ve çorbayı karıştıran Alyssa'ya bakıyorum. Uzun saçlarını dağınık bir topuz yapmış ve önüne düşen birkaç saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırmış. Düşünceli görünüyor.

Ve o gerçekten çok güzel.

"Kimdi o?" diyor bana dönerek.

"Jackson. Ondan bana yardım edenleri korumasını istedim. Çünkü düşmanların ilk yapacağı şey kahramanların sevdiklerine ve destekçilerine saldırmaktır."

Gülümsedi. "Woah, sen cidden zekisin. Her zaman bir adım öndesin." diyor ve kaşığa doldurduğu çorbayı ağzıma doğru uzatıyor. "Hemen iyileşmelisin ki düşmanlarının gözü korksun."

Böyle şeylere alışık olmadığım için garip hissediyorum. Belki de daha önce Jasmin noona dışında bir kadından şefkat görmediğim için. Alyssa sadece sevgilim değil, bazen annem gibi. Onun bu yönünü seviyorum.

Gülümseyip çorbayı bana yedirmesine izin veriyorum. Şu ana dek hasta olduğumda bile hep kendimle ben ilgilendiğim için bu kadar ilgi görmeye alışık değilim.

Çorba bitince Alyssa suyumu veriyor. Suyu içip tepsiye bırakıyorum. Tepsideki mendili alıp dudaklarımı siliyor. Gözleri orada takılı kalırken birden duraksıyor ve yutkunuyor.