Ona benim beynimin bir ürünü olmasına rağmen nasıl benim bilmediğim şeyleri bildiğini sorduğumda benden örnek vermemi istemişti. Solucanı seyrettiğim günkü solucan gübresi meselesini söylemiştim ben de. Ve cevap olarak temelde bildiğim bir şey olduğunu yani gübreleme esnasında oradan geçerken çuvalları gördüğümü ama dikkat etmediğimi, aslında beynimin en kuytu köşelerinde kullandıkları gübrenin solucan gübresi olduğunu bildiğimi söylemişti. Sonra ona Yeşimlerle buluştuğumuz gün bana verdiği nasihati sordum. Aylarca önce okuyup unuttuğum bir tumblr sözü olduğunu söyledi. O gün kafede yanında oturduğu ve konuştuğuna emin olduğum adama gelince, adamın orada yalnız olduğunu, benim kendisini oraya yerleştirdiğimi anlattı. Her şeye ama her şeye bir cevabı vardı.
O konuşmadan sonra sabaha kadar başımı avuçlarımın içinde sıkarak ağladım. Bir şekilde içeriden çıkıp yok olmasını umuyordum. O günün sabahında beni konsülte ettikleri psikiyatr halüsinasyonlarımdan kurtulmanın çok basit bir yolunun var olduğunu söyledi. Ben de teklifini kabul ettim.
Ve o minik renkli hapların birazını yutup Malik'in ölmesini bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kız Kardeşime Mektuplar
Historia CortaCanım Kardeşim, Bu tuhaf adamla nasıl tanıştığımın hikayesi.
